Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Riya ikiyüzlülük nedir?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı

- Riya ya da iki yüzlülük ile ilgili Kuran’dan ayetler hadisler rivayetler gönderir misiniz?
- Ne kadar çok olursa o kadar iyi olur...

Değerli kardeşimiz

Riya Allah için yapılması gereken amel ve ibadeti kullara gösteriş olsun diye yapma anlamında bir ahlak terimidir.

“Görmek” anlamındaki re’y kökünden türeyen riyâ (riâ’) hadislerde ve ahlâka dair eserlerde-süm‘a (şöhret peşinde olma) kelimesiyle birlikte- “saygınlık kazanma çıkar sağlama gibi dünyevî amaçlarla kendisinde üstün özellikler bulunduğuna başkalarını inandıracak tarzda davranma” şeklinde açıklanır.

Kaynaklarda dünyevî konulardaki riyakarlıklara yer yer değinilse de (Meselâ bk. Muhasibi er-Riaye s. 183-184) daha çok ihlâs ve sıdk kavramlarının karşıtı olan riya üzerinde durulmuştur.

Riya;

- “Allah’tan başkasının hoşnutluğunu kazanma düşüncesiyle amelde ihlâsı terketme”(et-Tarifat “riyâ” md.)

- “Allah’a itaat eder görünerek kulların takdirini kazanmayı isteme” (Gazzâlî III 297)

- “İbadeti Allah’tan başkası için yapma ibadetleri kullanarak dünyevî çıkar peşinde olma; Allah’ın emrini yerine getirmek maksadıyla değil insanlara gösteriş olsun diye iyilik yapma” (Kurtubî V 422; XX 212)

- “İnsanların görmesi ve takdir etmesi için ibadeti açıktan yapma” (İbn Hacer XXIV 130) gibi şekillerde tanımlanmıştır.
Kuran-ı Kerim’de riya kavramı üç ayette isim (Bakara 2/264; Nisa 4/38; Enfal 8/47) iki ayette fiil (Nisa 4/142; Maun 107/6) olarak yer almaktadır.

Bakara 2/264 ve Nisa 4/38. ayetlerinde ibadet niyeti taşımadan Allah rızasını gözetmeden sadece gösteriş olsun diye sadaka verenler Enfal 8/47. ayette gösteriş ve şöhret için savaşa katılanlar Nisa 4/142 ve Maun 107/6. ayetlerinde ise gösteriş için namaz kılanlar kınanmıştır.

Riya ile İlgili Bazı Ayetler

“Ey iman edenler! Sadakalarınızı başa kakmak gönül kırmakla boşa gidermeyin. O adam gibi ki insanlara gösteriş için malını dağıtır da ne Allah'a inanır ne ahiret gününe. Artık onun hâli bir kayanın hâline benzer ki üzerinde biraz toprak varmış derken şiddetli bir sağanak inmiş de onu yalçın bir kaya halinde bırakıvermiş. Öyle kimseler kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah kâfirler topluluğunu doğru yola iletmez.”(Bakara 2/264)

“Bunlar Allah'a ve ahiret gününe iman etmedikleri halde mallarını insanlara gösteriş yapmak için harcarlar. Şeytan kimin arkadaşı olursa o ne kötü arkadaştır!”(Nisa 4/38)

“Münafıklar Allah'ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar insanlara gösteriş yaparlar ve Allah'ı pek az anarlar.”(Nisa 4/142)

“Allah zulme uğrayanların dışında çirkin sözün açıkça söylenmesinden hoşlanmaz. Allah her şeyi hakkıyla işiten hakkıyla bilendir.” (Nisa 4/148)

“Çalım atarak ve halka gösteriş yaparak yurtlarından çıkanlar ve Allah yoluna engel koyanlar gibi olmayın. Allah onların bütün yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.” (Enfal 8/47)

"Şüphesiz ki biz sana bu Kitab’ı hak ile indirdik; öyle ise (sen de) dinde O’na (karşı) ihlaslı (samimî) bir kimse olarak Allah’a kulluk et! Dikkat edin! Halis (gerçek) din ancak Allah’ındır..." (Zümer 39/2-3)

“Artık vay o namaz kılanların hâline! Ki onlar namazlarından gaflet edenlerdir (ona ehemmiyet vermezler)! Onlar ki riyakarlık (gösteriş için ibadet) ederler!”(Maun 107/4-6)

Riya ile İlgili Bazı Hadisler

Hadislerde hem riya kelimesi hem türevleri geçmektedir. Hz. Peygamber (asm) “Ümmetim için gizli şirk ve şehvetten kaygı duyuyorum.” demiş “Sizden sonra da hâlâ şirk olacak mı?” sorusuna “Evet fakat güneşe aya taşa ve puta tapmak şeklinde olmayacak insanlar ibadetlerini riya için yapacaklar.” cevabını vermiştir. (Müsned IV 124)

Bir kutsî hadiste Cenâb-ı Hak “İşlediği bir amelde benden başkasını bana ortak koşan kişiyi de onun şirkini de reddederim.” buyurmuştur. (Müsned 2/301 435; Müslim Zühd 46; İbn Mace Zühd 21)

Resûl-i Ekrem (asm) riyayı “küçük şirk” diye nitelemiş Allah’ın kıyamet gününde insanlara amellerinin karşılığını verirken gösteriş için ibadet ve hayır yapanlara “Ey riyakârlar! Dünyada amellerinizi gösteriş olsun diye kimin için yaptıysanız gidin onu arayın bakalım bulabilecek misiniz?” şeklinde hitap ederek onları huzurundan kovacağını bildirmiştir. (Müsned 5/428 429) Diğer bir hadiste dünyada Allah’ın kendilerine nimetler ihsan ettiği kimselere uhrevî hesap sırasında bu nimetlere karşılık ne gibi ameller işlediklerinin sorulacağı bunlardan;
- bazılarının
şehid oluncaya kadar O’nun uğrunda savaştıklarını
- bazılarının O’nun rızası için ilim öğrendiklerini Kur’an okuduklarını
- bazılarının da O’nun rızası için cömertçe hayırlar yaptıklarını söyleyecekleri;
ancak bu amelleri gerçekte gösteriş için yaptıklarının kendilerine bildirileceği ve ve sonunda hak ettikleri cezaya çarptırılacakları
belirtilmektedir. (Müsned II 322; Müslim İmare 152; Nesai Cihad 22)

Bir hadiste de ibadet ve hayırlarıyla şöhret peşinde olanların gizli kötülüklerinin Allah tarafından teşhir edileceği riya ile amel edenlerin riyakârlığının açığa vurulacağı ifade edilmektedir. (Müsned V 270; Buhari Rikak 36 Ahkam 9; Müslim Zühd 47 48)

Riyanın amellere ne ölçüde zarar vereceği konusu da kaynaklarda ele alınmıştır. Buna göre amellerde esas olan gizliliktir çünkü gizlilik ihlaslı olmayı ve riyadan kurtulmayı sağlar.

Ancak amelleri açıktan yapmanın sakıncasının bulunmadığı hatta faydalı olduğu durumlar da vardır. Nitekim Kur'an-ı Kerim’de “Sadakaları aşikare olarak verirseniz bu ne güzel! Eğer yoksullara gizlice verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.”(Bakara 2/271) buyurulmuştur.

Ayrıca hac cihad cuma namazı gibi gizlenmesi mümkün olmayan ameller de vardır. Namaz oruç ve sadaka gibi gizlice yapılabilen amellerin insanlara örnek olup onları da hayırlı faaliyetlere teşvik etmek amacıyla açıktan yapılması daha faziletlidir.

Hz. Peygamber (asm) bu şekilde davranan kimsenin hem kendi amelinden dolayı hem de örnek olduğu kişi sebebiyle iki misli ecir kazanacağını bildirmiştir. (Müsned II 397 505; Müslim Zekât 70; Ebu Davud Sünnet 6)

Bir kimsenin insanların mümin olduğuna şahitlik etmeleri ve onun gibi davranmaları için alenen ibadet etmesinde de sakınca görülmemiştir.

Ayrıca farzların hakkı ilan ve teşhir olup onların açıktan yapılması İslâm’ı ve onun şiarlarını ortaya koyma anlamına gelir. (Razi 7/73-75; Kurtubî 5/423; 20/213)

Her durumda en önemli husus ihlasın eksiksiz olmasıdır. Şayet böyle bir tehlike yoksa başkasına örnek olup öncülük etmek için ameli açıktan yapmak faziletlidir; gösteriş tehlikesinden kaygı duyulduğunda ise gizliliğin daha faziletli olduğunda ittifak edilmiştir.

Amellerden önce amel esnasında ve amellerden sonra riya duygusuna kapılmanın ibadetlerin kabul edilip edilmemesini ne ölçüde etkileyeceği konusu üzerinde de durulmuştur. (Meselâ bk. Muhasibî er-Riaye s. 208-213; Gazzali İhya 3/307-318; Kurtubî 5/422-424)

İlave bilgi için tıklayınız:

Riya nedir; riyadan nasıl kurtuluruz? Teveccüh-ü nas hakkında bilgi verir misiniz?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet