Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Tarımda ürünlerin ne zaman ekilip dikileceği ve diğer durumlarda miladi takvim daha kullanışlıdır. Buna rağmen İslamiyet'te neden ay takvimi kullanıyoruz?
Değerli kardeşimiz
Özellikle hac ve oruç gibi temel İslami ibadetlerin vakitleri Allah tarafından güneş yılına göre değil ay takvimine göre düzenlenmiştir.
Allah bu ibadetleri belli zamanlarda eda edilmelerini farz kılarken onları belli bir disiplin içinde yapılmalarını da ön görmüştür. Mesela hac farizası/Arafat'a çıkmak Zilhicce ayının onuncu gönünde yapılması farz kılınmıştır. Zilhicce ayı güneş takvimine göre hesaplanamaz. Çünkü bu ay Ay takvimine göre yılın bütün mevsimlerine ve bütün zaman dilimlerine uğramaktadır.
Oruç da öyledir.
“O (oruç tutulması emredilen sayılı günler) Ramazan ayıdır ki insanlığa bir rehber olan onları doğru yola götüren ve hakkı batıldan ayıran en açık ve parlak delilleri ihtiva eden Kur’an o ayda indirildi. Artık sizden kim Ramazan ayının hilalini görürse o gün oruç tutsun...” (Bakara 2/185)
mealindeki ayette oruç tutmanın vakti AY olarak ön görülmüştür. Keza
“Sana hilalleri sorarlar. De ki: Onlar insanlar için özellikle hac için vakit ölçüleridir.”(Bakara 2/189)
mealindeki ayette ay hesabıyla hac ibadetinin yapılacağına işaret edilmiştir.
- Allah’ın bu emri doğrultusunda ay takvimi şekillenmiştir.
Belki Hz. İbrahim (as)’den beri devam eden ay takviminin Araplar arasında eskiden beri devam eden bir âdet olması da bu ilahî ön görüde rol oynamış olabilir.
- Bununla beraber hac ve oruç ibadetlerinin yılın her mevsiminde bütün zaman dilimlerinde yer alabilmesi ancak ay takvimi sayesinde mümkün olur. Oysa bütün zaman dilimlerinde bu ibadetlerin yer alması hem zamanları şereflendirme açısından hem de sıcak-soğuk kısa-uzun günlerle değişik imtihanlar açısından büyük önem arz etmektedir.
Diğer taraftan güneş takvimi de ibadetlerde kullanılmaktadır: Her gün beş defa kıldığımız farz namazlar; senede iki defa kılınan bayram namazları; kuşluk evvabin teheccüd gibi nafile namazlar güneş takvimine göre kılınmaktadır.
Bu açıdan bakıldığında her iki takvimi de yaratan Allah sonsuz hikmetleri gereği her iki takvime de uygun olarak bazı ibadetleri kullarından istemiştir.
"Güneş de bir delildir onlara akar gider yörüngesinde... O azîz ve alîmin (o üstün kudret sahibinin ve her şeyi bilenin) yaratması böyle olur işte! Ay için de birtakım safhalar duraklar tâyin ettik; dolaşa dolaşa nihayet eski hurma salkımının çöpü gibi kuru sarı kavisli bir hâle gelir. Ne güneş aya kavuşabilir ne gece gündüzün önüne geçebilir. O gök cisimlerinden her biri birer yörüngede akar durur..." (Yasin 36/38-40)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi