Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Şia ve Mutezile neden yanlış olmak zorunda?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı

- Sitenizde "Ümmetim sapıklık üzerinde bir araya gelmez. İhtilâf gördüğünüz zaman size 'sevâdu'l a'zam (en büyük olan ve hak üzere bulunan topluluğa katılmayı) tavsiye ederim." hadisinin zayıf olduğu yazıyordu.
- Ehli Sünnet’in kabul ettiği hadisler güvenilirken Şia ve Mutezile’nin kabul ettiği hadisler neden yanlış olmak zorunda?

Değerli kardeşimiz

İnsanlık camiasında hiçbir fert veya grup yanlış yapmak zorunda değildir. Yalnız özgür iradeleriyle yanlışı tercih ettikleri zaman “yanlış yapanlar” damgasını yerler.

Ümmetin çoğunluğunun bulunduğu grup “sevad-ı azamdır” ki bunların da Ehl-i sünnet olduğu bir realite olarak müşahede edilmektedir. Yani ne Mutezile ne de Şia böyle bir profil çizmemiştir. Cemaat demek İslam ümmetinin ekserisinin oluşturduğu topluluk demektir. “Ehl-i sünnet ve’l-cemaat” ifadesi bu manayı anlatmak üzere kullanılmaktadır.

İlgili hadisler zayıf da olsa manalarının doğruluğu ortadadır. Çünkü

“Allah ümmetimi dalalette birleştirmez (dalalette birleşmelerine izin vermez). Allah’ın (yardım) eli cemaatin üzerindedir. Cemaatten ayrılan ateşe ayrılmış olur.”(Tirmizî Fiten 7)

“Cemaatten bir karış kadar ayrılan kimse İslam’ın boyunduruğunu boynundan çıkarmış olur.”(Tirmizî Emsal 3)

manasındaki sahih hadisler bu “Ümmetim sapıklık üzerinde bir araya gelmez.” hadis rivayetini manen desteklemektedir.

- Hz. Peygamber (asm) Efendimiz: “İsrailoğulları yetmiş iki fırkaya ayrılmıştır. Ümmetim ise yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bir tanesi hariç bunların tamamı ateştedir.” diye haber verdi. Bunun üzerine sahabîler “Ya Resulellah! O kurtuluşa eren fırka kimlerdir?” diye sorunca Resûlüllah (asm) Efendimiz şöyle buyurdu: “Benim ve ashâbımın yolunda olanlardır.” (Tirmizî Îman 18)

Şüphesiz İslam ümmetinden maksat -özellikle sahabe tabiîn ve tebeitabiînden- işin ehli olan ilim adamlardır. Nitekim Tirmizî’nin bildirdiğine göre İslam alimleri ilgili hadiste yer alan “cemaat” sözcüğünü “fıkıh ilim ve hadis alimleri” olarak değerlendirmişlerdir. (bk. Tirmizî Fiten 7)

Ayrıca soruda “sitemizde ümmetim dalalette birleşmeyeceklerine dair hadisin zayıf olduğu” konusuyla ilgili bilgi de tam doğruyu aktarmamaktadır. Çünkü orada alimlerin farklı rivayetlerle ilgili değerlendirmelerine yer verilmiş ve şu gerçeğe de dikkat çekilmiştir:

- Bununla beraber Heysemi Taberanî’nin  “ümmetim dalalette birleşmeyecekleri”ne dair diğer bir rivayetinin (Taberani Kebir h.no: 3440) sahih olduğunu belirtmiştir. (bk. Heysemi Zevaid 5/218  h.no: 9100)

- Hakim’in aynı konuda yaptığı rivayetin senedinde ravilerin hepsi sağlamdır. İçlerinde az bilinen İbrahim b. Meymun el-Adeni de Abdurrazzak ve İbn Main tarafından güvenilir olarak ifade edilmiştir. Hakim’in verdiği bu bilgi Zehebi tarafından da desteklenmiştir. (bk. Müstedrek Telhis 1/202)

“Ehli Sünnet’in kabul ettiği hadisler güvenilirken Şia ve Mutezile’nin kabul ettiği hadisler neden yanlış olmak zorunda?” şeklindeki soru doğru bilgiden mahrumdur. Çünkü Ehl-i Sünnete ait hadisleri de sünnî muhaddisler tarafından incelenmiş ve zayıf ile mevzu hadisler sahihlerinden ayrılmıştır. Hadis literatüründe bu konuda telif edilen onlarca kitap vardır.

Ayrıca Şia genellikle yalnız Ehl-i beyt'ten gelen rivayetleri kabul ettiğini söyleyerek geniş bir hadis literatürüne sahip olamamışlar ve bu sebeple kendilerini destekleyen rivayetleri uydurmaktan çekinmemişler.

Keza Mutezile de küçük bir grup olarak taassup edip taraftarlarını takım tutar gibi tutmuşlar ve kendilerini destekleyen uydurma rivayetleri ortaya koymaktan sakınmamışlardır.

İlave bilgi için tıklayınız:

Hadislerin birçok raviden geçtiğini dikkate alırsak hadislere neden ...

Şii mezhebi hak mıdır? Şiiler Müslüman sayılabilir mi?

Mutezile mezhebi kaderi inkar ettikleri halde neden kendilerine ...

Mutezile mezhebine göre büyük günah işleyen kafir olur. (Haricilerin ...

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi