Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Mezheb ve meşreb ne demektir?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Cevap

Değerli kardeşimiz

Mezheb: Yol. Gidilen yol. Tutulan çığır. Dinin esaslarında ve esas temel mes'elelerde bir olmakla beraber teferruatta bazı muhtelif mes'eleler olması sebebiyle birbirinden az farklı müctehidlerin yolları. Müctehidlerden kendilerine tâbi olunanların seçtikleri meslekleri. Füruatta Hanefi ve Şâfii ve Akaidde Mâturidi ve Eş'ari gibi... Mezhep hakkında geniş bilgi için tıklayınız: MEZHEB.

Meşreb: Huy. Yaradılış. Adet. Ahlâk. Gidiş. İçmek. İçilecek yer. Fehmetmek. Mânevi haz ve feyz alınan yer ve yol.

Meşreb "su içme yeri su içmek" gibi anlamlara gelir. Aynı dini veya hayat felsefesini paylaşan insanlar arasındaki huy ve yaratılıştan kaynaklanan görüş farklılıklarını ifade eder.

İsrailoğulları Hz. Musa'nın rehberliğinde Kızıldenizi geçerler. Çölde susadıklarında Hz. Musa'dan su talebinde bulunurlar. Cenab-ı Hak Hz. Musa'ya "Asa'nı taşa vur" diye vahyeder. Hz. Musa asasını taşa vurunca İsrailoğullarının kabile sayısınca oniki yerden su çıkar. Böylece her kabile kendine tahsis edilen bölümden suyunu içer aralarında münakaşa olmaz.

İşte üstteki olayı anlatan ayette "onlardan her biri meşrebini (su içme yerini) bildi" (Bakara 2/60) ifadesi "meşreb" kelimesine kaynak olmuştur. Hz. Peygamber (asm) Bedir esirlerine yapılacak muameleyi ashabıyla meşveret ederken Hz. Ebu Bekir "fidye karşılığı serbest bırakalım" derken Hz. Ömer "hepsini öldürelim" teklifinde bulunur.

Hz. Peygamber (asm) Hz. Ebu Bekiri Hz. İbrahim ve Hz. İsa'ya; Hz. Ömer'i de Hz. Nuh ve Hz. Musa'ya benzetir. (Razi XV 197) Hz. İbrahim Cenab-ı Hakk'a duasında "Ya Rabbi bana uyan bendendir. Fakat kim bana isyan ederse Sen Gafur ve Rahimsin." demiş onları Cenab-ı Hakkın affedici ve merhamet edici ismine havale etmiştir.(İbrahim 14/36)

Hz. İsa istikametli tevhidi terk ile teslis dalaletine düşen ümmeti hakkında Cenab-ı Hakk'a "Ya Rabbi eğer onlara azap edersen onlar senin kullarındır. Eğer bağışlarsan şüphesiz sen Azizsin Hakimsin" demiş doğrudan onların helakini istememiştir.(Maide 5/118)

Buna mukabil Hz. Nuh imana girmemekte ısrar eden kavmi hakkında "Ya Rabbi yeryüzünde bir tek kafir bile bırakma."(Nuh 71/26) demiş; Hz. Musa "Ya Rabbi onların mallarını mahvet kalplerini sık. Onlar can yakıcı azabı görmeden imana gelmezler." diyerek kavmine beddua etmiştir. (Yunus 10/88)

Tabiinin en önde gelenlerinden kabul edilen Hasan-ı Basri ve Üveys el-Karani'nin meşrebleri elbette aynı değildir. Hasan-ı Basri insanlarla iç içedir. Talebe yetiştirmekte halkın suallerine cevap vermektedir. Sırlı ilimlere ruhani feyizlere ziyadesiyle mazhar Üveys el-Karanî ise münzevi meşreb hareket etmektedir.

Günümüz Müslümanlarında da pek çok farklı meşrepler görmek mümkündür. Mesela kimi insan dışa açıktır sosyal yönü kuvvetlidir hayatın geniş dairelerinde külli hizmetlere vesile olabilir. Kimi insan ise içe dönüktür. Dar dairede keyfiyetli eleman yetiştirmekte mahirdir. Kimi leylî sohbeti sever kimi neharî sohbeti. Kimi cehri zikreder kimi hafi zikreder. Kimi şekle önem verir kimi öze bakar. Kimi hissiyat yüklüdür kimi fikir ağırlıklıdır...

Aynı İslâmiyet pınarından nebean eden bu meşrepler aslında bir renkliliktir bir güzelliktir. Her insanda Allah'ın isimlerine mazhariyet farklı farklı olduğundan meşreplerin de farklı olması kaçınılmazdır. Fakat bu farklılığı ihtilaf sebebi yapmamak gerekir. Güneş Ay gibi gök cisimlerinin nizamından bahseden ayette "her biri bir yörüngede hareket eder"(Yasin 36/40) denildiği gibi her meşrep sahibi diğer meşreb sahibinin yörüngesine girmeden yani çarpmadan ve çatışmadan yollarına devam etmelidirler.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi