Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Ehl-i rey ve ehl-i hadis arasında fikri çatışma olduğu söyleniyor; bu doğru mudur doğruysa ne anlama gelir?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı

- Bu konuda İslam tarihinde sonradan bir ittifak sağlanmış mıdır?
- Yoksa denildiği gibi İmam Azam ile İmam Buhari arasında anlaşmazlık olmuş mudur?

Değerli kardeşimiz

Aslında Buhârî ile Ebû Hanîfe muasır değildir. Çünkü Ebû Hanîfe 80-150 yılları arasında yaşamıştır. Yani Buhârî Hazretleri Ebû Hanîfe (radıyallahu anh)'nin ölümünden tam kırk dört yıl sonra doğmuştur. Buna rağmen aralarında bir ihtilaf söz konusudur ve bu gerçektir. Pek çok müellif bu meseleye temas etmiş ve bilhassa Hanefîler İmam-ı Azâm'ı müdafaa için konu üzerine eğilmişler müstakil eserler vermişlerdir. El-Lübâb'ın sahibi Abdülgani el-Meydânî ed-Dımeşkî'nin "Keşfu'l-iltibas Ammâ Evredehu'l-Buhârî alâ Bâzı'n-Nâs" adlı eseri bu teliflerden biridir.

Buhârî Sahîh'inin tam on sekiz yerinde Ebû Hanîfe'ye itiraz eder. Ancak hiçbirinde ismen Ebû Hanîfe'yi zikretmez. Her defasında: "Kâle ba'zu'n-nâs" (âlimlerden biri demiştir ki) der ve arkadan reddedeceği tenkîd edeceği fıkhî bir görüş kaydeder. Âlimler ittifakla "Ba'zu'n-nâs" tâbiriyle Ebû Hanîfe'nin kastedildiğini belirtirler.

Terâcim kitapları umumiyetle Buhârî'nin Ebû Hanîfe'ye cephe almasında Nuaym İbnu Hammâd el Mervezî'nin müessir olduğuna dikkat çekerler. Bu zat Buhârî'nin sohbetine katıldığı kimselerden biridir. Başlıca hususiyeti de Ebû Hanîfe'ye karşı beslediği aşırı taassubudur. Çünkü kendisi ehlü'l-hadîstir sünneti takviye için hadîs bile uydurmaktadır. Ebû Hanîfe ise ehl-i rey bilinmektedir. Bu sebeple Nuaym Ebû Hanîfe aleyhinde şenî yalanlar uydurmaktan çekinmemiş ve Buhârî'ye bu meselede müessir olabilmiştir.

Buhâri'deki Ebû Hanîfe husûmetinin sebebiyle ilgili bu açıklamaya başka makul izahlar da yapılmıştır. Bunlardan birine göre Buhârî ilmî seyahatlerden Buhârâ'ya dönünce oradaki Hanefi olan âlimler kendisini kıskandı. Hatalı bir fetvasını bahâne ederek onun Buhârâ'dan sürülmesini sağladılar. Bu işin başında Buhârî'nin talebelik arkadaşı olan Ebu Hafsı's-Sağîr el-Buhârî başrolü oynamıştır. Ebu Hafsı's-Sağîr Mâverâünnehir'de Hanefiye şeyhidir. Kendisine karşı bed muâmelede bulunanlara karşı kırılmış olan Buhârî Hazretlerinin bir insan olarak hissiyata kapılıp Hanefilere kırıldığı Ebû Hanîfe'ye karşı taassuba düştüğü ifâde edilir.

Bir başka yoruma göre Buhârî kendisinde hadîs ve eser galebe çalan bir fakîhtir nazarında iman kavl ve amelden ibârettir artar ve eksilir. Ebû Hanîfe ise kendisinde fıkıh ve rey galebe çalan bir muhaddistir. Bunun nazarında iman kalb ile tasdik dil ile ikrârdır artmaz ve eksilmez. Farklı görüşlere mensub bu iki zümre arasında ihmal edilemiyecek açıklık meydana gelmiş cedelleşmeler olmuştur. Binâenaleyh Buhârî Hazretleri de bu görüş ayrılıkları sebebiyle ehl-i reyden olan Ebû Hanîfe'ye karşı taassuba düşmüş olmalıdır.

Bu yorumun haklılığını kavramak için Ahmed İbnu Hanbel'in şu sözünü kaydetmede fayda var. Der ki:

"Biz ehl-i reyi onlar da bizi durmadan lânetlerdik. Bu hâl Şâfiî'nin gelmesine kadar devam etti. O gelince aramızı bulup bizi kaynaştırdı." (bk. İbrahim Canan Kütüb-i Sitte Tercüme ve Şerhi 1/193-194)

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi