Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Günümüzde cihad nasıl yapılmalıdır?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Cevap

Değerli kardeşimiz

İnsan sosyal bir varlıktır; yaratılıştan medenidir. Şahsi hayatını ancak toplum hayatıyla devam ettirebilir. Yediği ekmekte giydiği elbisede nice insanların emeği vardır.(1) Bundan dolayı insan topluma şükran borçludur. Herbir fert topluma yararlı çalışmalar yapmak zorundadır.

Her insanın mahiyetinde bitmez tükenmez arzular kin intikam gibi duygular olduğundan tarihin hemen her devrinde toplumda bir takım sıkıntılar yaşanmıştır. Aklı başında olan insanlar kötü duyguların mahkumu kimselerle mücadele ettiğinde o toplum bir huzur toplumu olmuş mücadeleyi terk ettiğinde toplum bozulmuştur.

Kur'an’da Yahudilerin Allah'ın lanetine uğradıkları anlatılırken şu özellikleri nazara verilir:

"... Bunun sebebi; isyan etmeleri ve haddi aşmalarıdır. Onlar birbirlerini yaptıkları fenalıklardan alıkoymazlardı..." (Maide 5/78-79).

Yahudilerin başına gelenin ümmet-i Muhammed'in de başına gelmemesi için Resulullah pek çok uyarılarda bulunur. Mesela:

" Sizden her kim bir kötülük görürse eğer gücü yetiyorsa eliyle düzeltsin. Yetmezse diliyle düzeltsin. Onu da yapamazsa hiç olmazsa kalbiyle buğz etsin. Fakat bu imanın en zayıf mertebesidir."(2)

Mesela TV yayınlarının kontrolünde devlet eldir. Programları tenkit eden yazarlar birer dildir. Fakat el durumunda olanlar sadece dil mertebesinde kalıyorlarsa vazifelerini yapmıyorlar demektir. Konuşması lazım gelenler sadece kalben buğz etmekle yetiniyorlarsa imanın en zayıf mertebesindedirler anlamındadır. Şu hadis bu noktada bize yol gösterir:

Bir gün Resulullah etrafındakilere şöyle der:

"Sizden birisi kendini küçük düşürmesin!" Bunun üzerine

"Ya Resulullah derler. Bizden biri kendini nasıl küçük düşürür?" Resulullah şöyle cevap verir:

"Kötü bir durum görür. Orada Allah için bir söz söylemesi lazımdır. Fakat o bir şey demez. Allah ona kıyamet günü 'Şöyle şöyle demene engel olan neydi?'der. O kimse 'İnsanlardan korktum.' deyince Cenab-ı Hak buyurur: 'Asıl benden korkman gerekmez miydi?' "(3)

"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın." şeklindeki bir düşünce İslami olamaz. Müslüman toplumda meydana gelen olaylara ilgisiz kalamaz. Bu konuda Hz. Ebu Bekir'in şu ikazı son derece anlamlıdır:

"Ey insanlar! Sizler 'Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz hidayette olduktan sonra başkasının dalaleti size zarar vermez.'(Maide 5/105) ayetini yanlış anlıyorsunuz. Biz Resululah'ın şöyle dediğini duyduk: 'İnsanlar kötülüğü görüp de onu değiştirmeye çalışmazlarsa Allah'ın onlara umumi bir bela vermesi yakındır.'"(4)

Resulullah'ın şu ifadesi de kâmil müminin kötülüklere karşı tavrını belirlemektedir:

"Cihadın en efdali zalim sultanın yanında hak sözü söylemektir."(5)

Ancak şu hususun bilinmesinde yarar vardır:

"Her söylediğin hak olsun. Fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yoktur. Her dediğin doğru olmalı. Fakat her doğruyu demek doğru değildir."(6)

Mesela İslam'ın Mekke döneminde Müslümanlara şu İlahi hatırlatma yapılır:

" Onların Allah'tan başka taptıkları şeylere sövmeyin ki onlar da bir ilme dayanmaksızın haddi aşarak Allah'a sövmesinler..."(En'am 6/108)

Saldıran bir yılana karşı yapılması gerekenle uyuyan bir yılana karşı yapılması gereken birbirine karıştırılmamalıdır. Fevri hareketler kahramanlıktan ziyade duygusallık alametidir.

Toplumdaki kötülerle iyilerin mücadelesini Resulullah (asm.) aynı gemide yer alan iki grup yolcu temsiliyle anlatır. Bir grup yolcu geminin güvertesinde diğer grup yolcular ise geminin alt katındadır. Alt kattakiler güvertedekilerden su isterler. Üstekiler ise ne su verirler ne de onların su almak için yukarı çıkmasına müsaade ederler. Bunun üzerine alt kattakiler su elde etmek niyetiyle gemiyi delmeye başlarlar. Üsttekiler buna engel olurlarsa hepsi kurtulacaklar; onları kendi hallerine bırakırlarsa beraber boğulacaklardır.(7)

İşte toplum o gemidir. Tarihin her devrinde bu gemiyi batırmak isteyenler olmuştur. Günümüzde de yaşadığımız toplum gemisini batırmaya çalışanlar az değildir. Bu menfi çalışanlara mukabil müspet cephede yer alanlar görevlerini yapmak zorundadırlar.

Kaynaklar:

1. bk. İbnu Haldun s.41 - 42.
2. Tirmizi Fiten 11; İbnu Mace Fiten 20; Ebu Davud Salat 242.
3. İbnu Mace Fiten 20.
4. İbnu Mace Fiten 20; Ebu Davud Melahim 17; Tirmizi Fiten 8.
5. Ebu Davud Melahim 17; Tirmizi Fiten 13; İbnu Mace Fiten 20.
6. Nursi Mektubat s. 265.
7. Tirmizi Fiten 12.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi