Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Her Müslüman bildiklerini yaşamakla sorumludur. Yaşamak zaten bir tebliğdir. Bu nedenle yaşayan bir kimse haliyle anlatmış olacağından tebliğ vazifesini birinci drecede yerine getirmiş olur.
Dil ile anlatmak da bir görevdir. Ancak bunu yaparken dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır.
Her Müslüman üzerine düşen görevi yapmakla sorumludur. Bir insanın toplumda bulunduğu konum ona bazı sorumluluklar yükler. Her Müslüman da o kunumuna göre sorumlu olur. Bu konuya bir hadisi şerifle bakabiliriz:
“Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle gücünüz yetmezse dilinizle ona da gücünüz yetmezse kalben buğz ediniz.” (Tirmizi Fiten 11; İbnu Mace Fiten 20; Ebu Davud Salat 242)
Herkes her durumda bu hadisi kendine göre yorumlayamaz. Mesela yolda bir kötülük görsek onu elimizle düzeltmeye kalksak ve ona zarar versek o adam da davacı olsa bu durumda bize de ceza tatbik edilir. Öyleyse hadisi şerifin manasını nasıl anlamalıyız?
El ile düzeltmek vazifeli insanların yani devletin ve emniyetin görevi; dil ile düzeltmek alimlerin vazifesi; kalben buğz etmek ise diğerlerinindir.
Ayrıca yapılacak tebliğin yeri zamanı ve karşıdaki kişinin durumu da önemlidir.
Buna göre yapmamız gerekeni:
İslamın güzelliklerini yaşantımızla ortaya koymak insanları sevmek ve eğer zarar vermeyecekse nasihat etmektir diye özetleyebiliriz.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi