Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Bazıları soruyor bunu nasıl idrak edebiliriz?
- Sonuçta o kadar azap tehditli günahlar var zina içki faiz gibi ve tövbe eden hiç günah işlememiş gibi olur deniyor bunu da akıl idrak edecek şekilde açıklayabilir misiniz?
Değerli kardeşimiz
Tövbe bir çeşit duadır. Allah Kur’an’da birçok yerde dua etmeyi tövbe etmeyi emretmektedir.
Kuran’da birçok yerde tövbe ve istiğfar birlikte zikredilmiştir. Allah bazı ayetlerde tövbe ve istiğfarı emrediyor diğer bazı ayetlerde de tövbe ve istiğfar edenleri övüyor.
Tövbe etmek günahlardan pişmanlık duymak demektir.İstiğfar ise Allah’tan afv ve bağışlama dilemektir.Tövbe ve istiğfar bir nevi dua ve ibadet şeklidir.
Tövbe bir nevi şeytanla mücadele etmektir. Onu kendinden uzaklaşmaya çalışmaktır. Şeytana karşı sürekli Allah’tan yardım dilemektir. Allah ile irtibat halinde olmaktır.
Allah bir yaradılış ve imtihan sırrı olarak insanlara meleklerden farklı olarak hata ve günah işleyebilme sonra da o günahlardan pişmanlık duyup tövbe etme iradesini vermiştir. Bu özelliğiyle ya yükselir ya da alçalır.
Tövbe ve istiğfarın insan için ne ifade ettiği ve Allah katında ne kadar değerli olduğu şu hadisi şerifte açıkça ifade edilmektedir:
Hz. Peygamber Alehissalatü vesselam buyurdu ki:
“Allah'a yemin ederim ki eğer sizler günah işlemiyor olsanız Allah sizi giderip yerinize günah işleyen bir topluluk getirir de onlar Allah'a yalvarırlar mağfiret dilerler; Allah da onları affeder.”(Müslim Tevbe 9)
Başka bir hadiste de
“Bütün âdemoğulları günahkârdır günahkârların en hayırlıları ise tövbe edenlerdir.” (İbn Mâce Zühd 30) denmektedir.
İslâm’da insanın günah işleyebileceği kabul edilmiş ve bundan korunma ve kurtulma yolları insana öğretilmiştir. İşte yapılan kötülükten işlenen günah ve kabahatten kurtulup manevi kirlerden temizlenme yolu tövbedir.
Tövbe ile insan yapmış olduğu günah ve kusurlardan kurtulup o günah ve hataları hiç yapmamış gibi tertemiz olur.
Nitekim bu hususta Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor:
“Günahtan tam dönen ve tövbe eden o günahı hiç işlememiş gibidir.”(İbn Mace Zühd 30)
Yüce Allah kullarını tövbeye çağırmakta ve şöyle buyurmaktadır:
“... Ey müminler! Hepiniz toptan Allah’a tövbe ediniz ki felaha edesiniz.”(Nur 24/31)
Başka bir ayette ise Yüce Allah Peygamberine şöyle buyurur:
“De ki: Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah dilerse bütün günahları mağfiret eder. Çünkü O çok affedicidir merhamet ve ihsanı fazladır.” (Zümer 39/53)
Bu ayette Yüce Allah Peygamberine günahkâr kullara Allah’ın rahmetinden umut kesmemelerini söylemesini emrediyor. Çünkü çok bağışlayan çok acıyan Allah dilerse bütün günahları bağışlar. Bundan dolayı kullar Allah’ın azabı gelmezden önce Allah’a yönelmeli O’na teslim olmalı şirki ve bütün günahları bırakmalıdırlar.
Sonuç olarak diyebiliriz ki Allah Şirk ve küfrün dışındaki bütün günahları affedeceğini söylemektedir. Hüküm Onun ve O kulunu çok sever Onun rızasına kazanan kul tüm günahlarından bağışlanır. Bu da kulun niyet iman samimiyet ve pişmanlığın derecesine göre gerçekleşir.
Bazen Allah’ın hoşuna giden küçük bir söz bir davranış dağlar gibi günahların affedilmesine sebep olabilir.
Kulun yaptığı amel ve ibadetlerde samimiyet ve Allah’ın rızası esastır. Allah birinin tüm günahlarını affetmeyi dilediği zaman o kişi üzerinde kul hakkı varsı O kulu başka bir şekilde razı ederek (şehitlerde olduğu gibi) onu kul hakkından da kurtarır.
Bundan dolayıdır ki hiçbir mümin günahı ne olursa olsun Allah’tan ümidini kesmez. Yeter ki pişmanlık ve tövbesinde samimi olsun.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi