- Peygamber Efendimiz ve Dört Halife döneminde saçı açık gezen Müslümanlar ve gayrimüslimler olmuş mu?
- Olmuşsa kendilerine ceza verilmiş mi?
- Ceza verilmişse ne tür cezalar verilmiştir?

Değerli kardeşimiz

Tesettür ayeti geldikten sonra Müslüman kadınların hepsi tesettüre girmişlerdir.

Hz. Aişe validemiz (r.a) bunu şöyle anlatmıştır: 

“Allah muhacir olan kadınlara rahmet eylesin. Nur suresinin 31. ayetiyle hicab hükmü geldiğinde (başka bir şey bulamadıkları için) yünden ya da ipekten dokunan dış giysilerinin en kalınını ikiye bölüp onları(n bir parçasını) kendilerine başörtüsü yaptılar."(bk. Ebu Davud Libas 29-30)

Bir rivayette de şu bilgiler verilmiştir:

Hz. Aişe dedi ki: "Şüphesiz Kureyş kadınlarının birtakım üstünlükleri vardır. Ancak ben Allah'a yemin olsun ki Allah'ın kitabını daha çok tasdik eden ve bu kitaba daha kuvvetle inanan Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim. Nitekim Nur suresinde "Kadınlar başörtülerini yakalarının üstüne taksınlar..." ayeti inince onların erkekleri bu ayetleri okuyarak eve döndüler. Bu erkekler eşlerine kızlarına kız kardeşlerine ve hısımlarına bunları okudular. Bu kadınlardan her biri dış giysilerinin fazla kısımlarından Allah'ın kitabını tasdik ve ona iman ederek başörtüsü hazırladılar. Ertesi sabah Hz. Peygamberin arkasında başörtüleriyle sabah namazına durdular. Sanki onların başları üstünde kargalar vardı." (İbn Ebi Hatim Tefsir 2575/14406)

Bu rivayetlerden anlaşılıyor ki hicab ayetinin inmesinden sonra tüm Müslüman kadınlar örtünmüşlerdir.

Hicab ayetinden sonra Müslüman olan bir tek kadının bile örtünmeden dışarı çıkıp dolaştığını gösteren hiçbir bilgi yoktur. (bk. Salih Müncid el-İslam el-İslam sual ve cevab)

İslam’da Müslüman olmayan erkek veya kadının avreti de Müslümanların avreti gibidir. Bu sebeple İslam memleketinde yaşayan gayrimüslim kadınlar da açılmaktan men edilir. Nitekim fakihler kadının veya erkeğin avretinden bahsederken müslim ile gayrimüslimleri ayırmazlar. (bk. el-Mevsuatu’l-fıkhiyetu’l-kuveytiye 10/63-64) 

İslami örtünmeye uymamanın özel bir cezası yoktur. Fakat her ülkenin kamu düzenini bozucu ahlaki ilkeleri çiğneyenler için tazir cezası olduğu gibi yargının / mahkemelerin öngördüğü şekilde buna da uyarı kınama ve benzeri tazir cezaları uygulanabilir.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi