- … Sünnet namazlarının şirk olduğunu söylüyor? Ayrıca bugünkü kıldığımız namazları da Emevi uydurması olarak nitelendiriyor. Bu iddialara nasıl cevap vereceğiz?

- Bugünkü namaz kılışımızı ''Emevi namazı'' olarak nitelendiriyor kendisinin kıldığı namazı ise ''Muhammedi namaz'' olarak nitelendiriyor böylece insanların kafasını bulandırıyor. Bu tür aslı olmayan iddialara nasıl cevap vereceğiz birçok kişinin aklını karıştırıyor.

- … saygımız var tabii de ama bu tür iddialarla garip işler yapıyor neyin peşinde olduğunu anlayamadık… İslami Destek Sitesi ekibi olarak sizden reddiye vermenizi istiyorum…

Değerli kardeşimiz

- Sitemizde mümkün olduğu kadar şahsiyetçilik yapmamaya ve halkın kafasını bulandıracak polemiklere yer vermemeye gayret ediyoruz. Bunu sizler de görüyorsunuz. Bu nedenle sorudaki ismi gizledik.

Bizim halk olarak kıldığımız namazın Hz. Peygamber (asm)'den bize gelen şeklinin aynısı olduğunu söyleyebiliriz. Bunun pek çok delili vardır:

a) Bunu söyleyen kimseler dahil hiçbir kimse doğrudan Hz. Peygamber (asm)'in namazını görmediği gibi Allah’tan doğrudan bir vahiy aldığını söylemek de -ne aklen ne dinen- mümkün değildir. 

O halde “Bizim namazımız Muhammedi namazdır.” diyenlerin bunu hangi kanaldan aldıklarını belirtmek zorunlukları yok mu?

b) Eğer bu gibi insanlar “Müslümanların kıldığı namaz Emevi döneminde toplanan hadislerden alınmıştır onun için onların namazı Emevi namazıdır.” diyorlarsa onların hadisleri reddettiği manasına gelir ki bu İslam ümmetinin ittifakıyla gayri İslamî bir anlayıştır. 

Zira İslam dini sadece namaz değil zekât hac oruç ve benzeri diğer ibadet ve muamelelerin önemli bir kısmını ancak hadis kaynaklarından öğreniyoruz. Dört mezhep imamı da İslamî hükümleri tespit ederken her şeyden önce “Kur’an ve sünneti” esas almışlardır. 

c) Ve buna bağlı olarak eğer bu kimseler “Bizim namazımız Muhammedidir çünkü biz bu namazı Kur’an’dan öğrendik. Siz ise Emevi döneminde derlenen hadis kaynaklarından öğrendiniz.” diyorlarsa bunun cevabı (b) maddesinde verilmiş olmakla beraber burada şunu da söyleyebiliriz:

Başta dört mezhep imamı olmak üzere milyonlarca İslami evliyalar ve İslam ümmetinin en gözde insanları bu kimselerden daha iyi Kur’an’ı bilirler. Kur’an’da var olan bir hükmü bırakıp da hadislere bakmazlar. Nitekim İslam ümmeti “Sünneti İslam’ın ikinci teşri kaynağı” kabul etmişlerdir. 

Demek ki bu zevattan önce gelen ve milyonlarca eseri ortaya koyan insanlık yıldızları İslam alimleri bunlardan daha çok Kur’an okumuşlar daha iyi anlamışlar ve tabiatıyla daha sağlam bir anlayışa sahiptirler. 

- Şimdi bizim gibi halktan olan insanlar ne yapmalı? 

Bizler İmam-ı Azam İmam-ı Şafii İmam Malik İmam Ahmed Şeyh Abdulkadir Geylani İmam Gazali İmam Rabbani’nin yolunu mu takip edeceğiz yoksa bu adamların peşinde mi gideceğiz; -Yani namazlarımızı sahabe tabiin ve daha sonraki büyük alimlere bakarak mı kılacağız?- yoksa ilim ve takva konusunda bunlarla asla kıyaslanamaz olan bu “kuruntu ailesi” hayalperest kimselere bakarak mı namaz kılacağız?

Ümmetin yolundan ayrılanlarının sonuyla ilgili bir ayet maeli şöyledir:

“Kim kendisine doğru yol besbelli olduktan sonra Peygamber'e karşı çıkar müminlerin yolundan başkasına uyup giderse onu döndüğü yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir gidiş yeridir.” (Nisa 4/115)

Allah akıl fikir versin hepimizi ıslah etsin...

İlave bilgi için tıklayınız:

- Hadislerin bir çok raviden geçtiğini dikkate alırsak  hadislere neden inanalım?

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi