Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Hanefilere göre fârz ve vâcip birbirinden farklı anlam taşır. Vâcip Allah ve Rasûlü'nün yükümlü Müslümandan yapılmasını bağlayıcı bir şekilde istediği fakat hakkındaki bu bağlayıcılığın zannî delil ile sabit olduğu fiildir. Buna göre vâcibin kesinliği farzın kesinliğinden daha azdır.
Bu yüzden şer'î bir işte farz terk edilirse bu iş bâtıl olur. Meselâ Arafa'ta vakfe yapmayan kimsenin haccı batıl olur; çünkü vakfe farzdır. Fakat bir kimse Safâ ile Merve arasında sa'yi terk etse haccı bâtıl olmaz. Bunu kurban kesme cezası yoluyla tamamlaması mümkündür.
Yine namazda Kur'ân okunmasının tamamen terki namazı geçersiz kılar. Çünkü namazda Kur'ân'dan bir parça okunması gereği kesin delille sabittir. Âyette şöyle buyurulur:
"O halde Kur'ân'dan kolayınıza geleni okuyun."(Müzemmil 73/20).
Fakat Fatiha sûresi'nin okunmamış olması tek başına namazı bozan bir sebep değildir. Bu sûre okunmamış olursa namaz mekruh olmakla birlikte yine geçerlidir.
Hata ile bir vacibi terk eden veya unutan kimse namazın sonunda sehiv secdesi yapar.
Namazın vâciplerinden birini meselâ Fâtiha sûresi'ni okumayı kasten yani bilerek ve isteyerek terketmek tahrîmen mekruhtur.Bir vâcibin kasden terkedilmesi sebebiyle tahrîmen mekruh olan bu namaz esas itibariyle sahih yani geçerli olup kişiden namaz borcunu düşürür ise de iade edilmesi yani yeniden kılınması vâciptir.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi