Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kaza namazı var mı? Bazıları kılınmayan namazların kaza edilmeyeceğini ifade etmektedirler; doğru mu?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Cevap

Değerli kardeşimiz

Hendek Savaşı'nda Rasûlüllah (asm)'i müşrikler dört vakit namazdan alıkoymuşlar hatta gecenin de bir bölümü geçmişti. Sonunda Allah elçisi Bilâl-i Habeşi'ye ezan okumasını emir buyurdu. Bilâl ezan okudu sonra kâmet getirdi ve öğleyi kıldılar. Sonra kâmet getirerek ikindiyi sonra yine kâmet getirerek akşam namazını sonra tekrar kâmet getirerek yatsıyı kıldılar. Ebû Saîd el-Hudrî (r.a) bu sırada şu âyetin indiğini nakleder:

"Allah kâfirleri öfkeleriyle geri çevirdi. Hiçbir şey elde edemediler. İman edenlere savaşta Allah'ın yardımı yetti. Allah mutlak kudret sahibidir her şeye galiptir."(Ahzab 33/25).

Ancak Hendek Savaşı sırasında henüz korku namazı ile ilgili âyet inmemişti. Yüce Allah bu âyette şöyle buyurur:

"Eğer korku içinde bulunursanız yaya olarak veya binekli iken namazınızı kılın. Güven içinde bulunduğunuzda da bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin."(Bakara 2/239; bk. en-Nisâ. 4/101-103).

Rasûlüllah (asm) namazın ancak iki durumda kazaya kalması halinde mü'minin özürlü sayılacağını ifade etmek üzere şöyle buyurmuştur:

"Kim uyur kalır veya unutarak namazı vaktinde kılmamış bulunursa onu hatırlayınca kılsın."(Tirmizî Salât 16 Mevâkit 53; İbn Mâce Salât 10).

Burada yalnız uyku ve unutma halinde vaktinde kılınamayan namazın kazasından söz edildiği için İbn Hazm gibi bazı bilginler bir mazeret olmaksızın namazını kasten kılmayanların daha sonra bunu kaza edemeyeceklerini fakat bunun yerine Allah'a tövbe ve istiğfar etmenin daha uygun olacağını söylemişledir (İbn Rüşd Bidâyetü'l-Müctehid Terc. Ahmed Meylânî İstanbul 1973 I 268).

Ancak İslâm fakihlerinin büyük çoğunluğuna göre zamanında kılınamayan farz namazların kazası da farzdır. Çünkü uyku veya unutma gibi bir özür hâlinde bile kaza gerekince bir özrü olmaksızın namazını vaktinde kılmayanlara da kaza etmeleri öncelikle gerekir. Ayrıca namazı geciktirmekten dolayı Allah'a tövbe ve istiğfar edilir. Namazı kaza etmeden yapılacak tövbe geçerli olmaz. Çünkü tövbenin ön şartlarından birisi önce ma'siyetten vazgeçmektir. (İbnü'l-Hümâm a.g.e. I/485 vd.; İbn Âbidin a.g.e. II/62-67).

Ebû Bekir ibnü'l-Arabi'ye göre Rasûlüllah (asm) yolculuklarında üç defa uyuyarak sabah namazını ashab-ı kiramla kaza etmiştir. Bunlardan birisi Hayber Gazası dönüşüdür. Ebû Hüreyre'den nakledildiğine göre Allah'ın Rasûlü konaklama yerinde uyku basınca istirahate çekilmiş ve Bilâl (r.a)'e kendilerini sabah namaz için uyandırmasını bildirmiştir. Bilâl nâfile namaz kılmış sabah yaklaşınca da hayvanına dayalı olarak uyuya kalmış. Güneş yüzlerine vuruncaya kadar aşırı yorgunluktan ne Rasûlüllah (asm) ve ne de sahabeden hiçbiri uyanmamışlardı. İlk uyanan Rasûlüllah olmuş ve Bilâl'ı uyarmıştır. Kafilenin ilerlemesinden bir müddet sonra ashaba abdest almaları emredilmiş Hz. Peygamber (asm) iki rek'at namaz kılmış sonra Bilâl kamet getirmiş ve sabah namazı cemaatle kaza edilmiştir. Sonra Allah elçisi şöyle buyurmuştur:

"Her kim namazını unutursa onu hatırladığı zaman hemen kılsın. Çünkü Allah: 'Beni anman için namaz kıl.' (Tâhâ 20/ 14) buyurdu." (Müslim Mesâcid 309; Ebu Dâvud Salât 11; Tirmizi Tefsîru Sûre 20; İbn Mâce Salât 10; Ahmed b. Hanbel Müsned IV 47).

Ebu Katâde ve İmran b. Hüsayn'ın ayrı ayrı naklettiği başka bir yolculukta da uyku sebebiyle sabah namazı Rasûlüllah (asm) tarafından güneş doğup beyazlaştıktan sonra kaza olarak kılınmıştır. Burada olayı rivâyet edenler hangi yolculuk olduğunu belirtmedikleri için hadisçiler bunun Hayber Tebük Hudeybiye veya Ceyşü'l-Umerâ gazâsına ait olabileceğini ifade etmişlerdir (bk. Buhârî Teyemmüm 6; Menâkıb 25; Müslim Mesâcid 311 312; Sahîh-i Müslim Terceme ve Şerhi IV 1955-1963).

Görüldüğü gibi Peygamberimiz (asm) de kaza namazı kılmıştır. Farz namazların kazasını kılmak da farzdır.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi