Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Namazların farzının iki rekat olduğunu dört rekat kılmanın sünnet olduğunu duydum. Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?
Değerli kardeşimiz
Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor:
"Allah namazı (ilk defa) farz ettiği zaman iki rekât olarak farz etmişti. Sonra onu hazer için (dörde) tamamladı. Yolcu namazı ilk farz edildiği şekilde sabit tutuldu." [Buhârî Salât 1 Taksîru's-Salât 5 Menâkıbu'l-Ensâr 47; Müslim Salâtu'-Müsâfirîn 2 (685); Muvatta Kasru's-Salât 8 (1 146); Ebû Dâvud Salât 270 (1198); Nesâî Salât 3 (1 225).]
AÇIKLAMA:
1. Namaz farz edildiği zaman bütün vakitler ikişer rekât olarak farz edilmiştir. Ahmed İbnu Hanbel'in bir rivayetinde akşam namazı istisna edilir ve onun üç rekât olarak farz edildiği belirtilir.
Buhârî'nin kaydettiği bir başka rivayette namazların hicretten sonra dört rekâte çıkarıldığı belirtilir. Bu hususu İbnu Huzeyme Beyhakî ve İbnu Hibbân tarafından tahriç edilmiş olan bir rivayette Hz. Âişe (r.anha) şöyle açar:
"Hazer ve sefer namazı (Mi'râc'ta) ikişer rekât olarak farz kılınmıştı. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Medîne'ye gelip itminan bulunca hazer namazlarına ikişer rekât daha ilave edildi. Sadece sabah namazı kıraatinin uzunluğu sebebiyle iki rekât olarak bırakıldı. Akşam namazı da eski hâli üzere üç rekât olarak bırakıldı çünkü bu gündüzün vitridir."
Namazlar bu şekilde dört rekâta çıkarıldıktan sonra:
"Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman eğer kâfirlerin size fenalık yapacağından endişe ederseniz namazdan kısaltmanızda üzerinize bir vebal yoktur..." (Nisâ 4/101)
âyeti nâzil olmuştur. İbnu'l-Esîr'in Şerhu'l-Müsned'de kaydettiğine göre namazın kısaltılması hadisesi hicretin dördüncü yılında teşri edilmiştir. Mamafih ilgili âyetin hicretin ikinci yılında nâzil olduğu da söylenmiştir.
2. Hanefîler sadedinde olduğumuz Hz. Âişe (r.anha) hadisini esas alarak seferde namazın kasredilmesini ruhsat değil azimet telakki etmiştir. Muhalifleri ve bu meyanda Şâfiîler yukarıda kaydettiğimiz âyeti esas alarak namazı seferde kasretmeyi (iki kılmayı) ruhsat telakki etmiştir.
(Prof. Dr. İbrahim Canan Kütüb-i Sitte h.no: 4-2333 8/230)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi