Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Sadaka yükümlünün durumuna göre farz vacib veya nâfile hükmünde olur.
Sadakanın farz olan kısmı zekâttan ibaret olup; tarım ürünlerinin zekâtı olan öşrü; hayvanların ticaret mallarının altın gümüş ve diğer nakit paraların zekâtı ile define ve madenlerin zekâtını kapsamına alır. Zekât verileceği yerleri belirleyen âyetteki "sadakât" çoğul olarak bütün bu çeşitleri kapsar:
"Zekâtlar; ancak yoksulların miskinlerin zekât tahsili işinde çalışanların kalpleri İslâm'a ısındırılmak istenenlerin kölelerin borçluların Allah yolunda cihad edenlerin ve yolcuların hakkıdır. Bu Allah tarafından farz kılınmıştır." (Tevbe 9/60).
Fıtır sadakası vacib hükmünde bir sadaka türüdür. Bu Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarının dışında en az nisap miktarı bir mala mâlik bulunan her hür Müslümanın yoksullara vermesi gereken bir sadakadır. Buna kısaca "fitre" denir ki fıtrat sadakası yani sevap için verilen yaratılış atıyyesi anlamına gelir.
Abdullah b. Abbas (r.anhümâ)'dan rivâyete göre şöyle demiştir:
"Rasûlüllah (s.a.s) oruçluları gereksiz ve çirkin sözlerden arındırmak ve yoksullara yiyecek sağlamak için fitreyi farz kılmıştır. Fitreyi kim bayram namazından önce öderse bu makbul bir zekât kim de namazdan sonra öderse herhangi bir sadaka olur." (Buhârî Zekât 70 71 77; Müslim Zekât 12 13 16; Ebu Dâvud Zekât 18 20; Nesâi Zekat 31 33; İbn Mace Zekat 21).
İslâm'da farz ve vacib olan sadakalardan başka kapsamı çok geniş bir sadaka anlayışı vardır. Mal veya parayı tasadduk etme yanında mü'min kardeşine aracına binerken veya inerken yardımcı olmak güler yüz veya tatlı dille onun gönlünü hoşnut etmek gibi pek çok fiil ve davranışlar sadaka olarak nitelendirilmiştir.
Hanefilere göre malının tamamını zekatına niyet etmeksizin sadaka olarak veren kimseden zekat borcu istihsan yolu ile düşer. Ancak bu sadaka olarak verdiği malını verirken bir adak yahut kefaret gibi bir borcuna niyet etmemesi şarttır. Bir kimse nisap miktarı malının bir kısmını sadaka olarak verse Ebu Yusuf'a göre sadaka olarak verdiği kısmın zekatı düşmez. Hidaye müellifinin tercih ettiği görüş de budur. Hem bu kısmın hem de geride kalan kısmın zekatını vermek farz olur. Çünkü verilen kısım farzın düşmesi için tespit edilmemiştir. İmam Muhammed'e göre sadaka olarak verilen kısmının zekatı düşer. Bu durum bütün malın sadaka olarak verilmesine benzer. Çünkü malın bir parçası olan zekatın çıkarılıp verilmesi hususu kesinleşmiştir.
Borçlu bulunan veya kendisinin ve aile fertlerinin nafakasını temin etmekle yükümlü bulunan kimselerin üzerlerindeki vecibeyi yerine getirmedikçe sadaka vermemeleri müstehabtır.
Şafiilere göre nafakasını temin edemeyen veya borcunu ödeyecek kadar mali imkan bulamayan kimsenin sadaka vermesi haramdır.
Zekat sadakanın farz olan kısmıdır. Önce farz olan zekat borcu ödenir sonra nafile olarak sadaka verilebilir. Nafile olarak sadaka verdiğinden dolayı zekat terkedilmemelidir.
Nafile sadakadan dolayı zekat borcunun geciktirilmesi de sakıncalıdır.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi