Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Bazı kafirler Kabe'nin korunmuş olduğunu söyleyip ''hani niye korumadı Allah yoksa Zeus yendi mi Allah'ı'' gibi alçakça ifadeler kullanıyorlar ve o insanlar sana ibadet için geldi neden korumadın hani koruyacaktın diyorlar.
- Ayrıntılı ve hususi olarak ''kabedeki vinç kazasını'' ve kafirlerin Allah'ı ve dini hakkında dediklerini açıklamanızı istiyorum.
- Sizce Allah neden kendine ibadete gelen insanları korumamıştır ve Kuran’da korunaklı olarak belirtilen Mekke'de?
“Onda apaçık deliller Makam-ı İbrahim vardır. Oraya kim girerse güven içinde olur. (Ali İmran 97)
"Onlar görmediler mi ki çevrelerindeki insanlar çarpılıyorlar iken biz Mekke'yi emin bir yer yaptık." (Ankebut 67)
- Bu ayetlere bakınca korunma güvencesi verilmiş midir?
Değerli kardeşimiz
Kur’an’da yukarıdaki ayetlerde Tin suresinde ve başka ayetlerde Mekke için “El-beledu’l-emin=Emin belde” ifadesi kullanılmıştır. Bunun anlamı şu değildir:
İnsanlar Mekke’de kaza-belaya uğramayacaklar orada ölmeyecekler orada zarar etmeyecekler orada hırsızlık yapılmayacak adam öldürülmeyecek .. vs. Bu düşünce tarzı İslam ve Kur’an’ı anlamamaktan kaynaklanıyor. Çünkü;
a) Eğer Mekke’de kimse ölmezse oradaki insanlar nerede ölecekler? Eğer Allah kendisine kulluk edenleri namaz kılanları oruç tutanları zekât verenleri hacca gidenleri saati vakti geldiğinde öldürmezse bunlar nasıl ölecekler? Allah’tan başka “Bâki” bir varlık olmadığına göre herkes gibi ecelleri geldiğinde mutlaka ölmeleri gereken hacıları bundan istisna etmenin nasıl bir mantığı olabilir?
Her insanın eceli belli olduğu gibi onların nerede ne zaman ve ne şekilde ölecekleri de Allah tarafından takdir edilmiştir. Söz konusu hacıların durumu da bunun dışında değildir. Onların o günde o saatte Mekke’de o kazayla ölmeleri mukadder idi ve bu kaderin hükmü tecelli etmiştir. Demek ki bu olay -haşa- Allah’a rağmen olmamıştır. Bilakis onun bilgisi izni dahilinde olmuştur. İnsanların bir ihmali varsa onların sorumluluğu elbette olacaktır. Fakat insanların sebep olduğu ölümü yaratan da Allah’tır.
Uhud savaşında ölenleri bahane ederek İslam’a saldıran münafıklar: “Eğer o arkadaşlarımız -savaşa gitmeyip- bizim yanımızda kalsalardı. şimdi onlar da hayatta olacaklardı.” şeklindeki dedikodularına Allah şöyle cevap vermiştir:
“(Resulüm! Onlara) De ki: Siz evlerinizde dahi olsaydınız haklarında ölüm takdir edilenler mutlaka düşüp ölecekleri yerlere doğru çıkacaklardı.”(Al-i İmran 3/154).
Bu ayette “herkesin ölmesi gereken yerde öleceğine” dair gerçeğin altı çizilmiştir.
b) Mekke için “emin belde” ifadesinin ne anlama geldiği konusuna gelince; bu konuda alimlerin farklı görüşleri vardır:
1) Mekke’ye “emin belde” denilmesinin sebebi Allah’ın orayı Fil vakasında Ebrehe ordusundan korumasıdır. Kâbe için Beyt-i Atik ifadesi kullanılmıştır. Atîk özgür ve hür olmak anlamına gelir. Hürmetli Kâbe de zalim despotların sataşmalarından kurtulduğu için ona bu isim verilmiştir. Bu mânâ bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber'den de rivayet edilmiştir. Buyurmuş ki: "Yani yüce Allah Kâbe'ye "el-Atîk" adını verdi. Çünkü onu despotların şerrinden korumuştur. Hiçbir zaman bir zorba ona galebe edemedi." (bk. Tirmizî Tefsir Hâcc 3169)
2) İslam dinine göre orası “emin belde”dir. Çünkü idama mahkum olan kimse bile Mekke’ye/Hareme girse bu hüküm orada infaz edilmez.
3) Mekke’nin “emin belde” olmasının hikmeti Kabe’de bulunan Hacru’l-Esved'dir. Hz. Ali’nin dediği gibi insanların yaptıkları işlerin hepsi bu taşa yazılır ve kıyamete kadar “emin bir elde” olmuşçasına kaybolmaz ve kıyamet günü olduğu gibi ortaya dökülür(bk. Razi Tin 95/3. ayetin tefsiri).
4)"Onlar görmediler mi ki çevrelerindeki insanlar çarpılıyorlar iken biz Mekke'yi emin bir yer yaptık."(Ankebut 29/67) mealindeki ayette bu husus açıkça ifade edilmiştir. Yani cahiliye devrinde bile Allah’ın -Kâbe sayesinde- bu beldeye kazandırdığı kutsallık sebebiyle başka yerlere yapılan saldırılardan emin kılınmıştır. Oranın halkı (Kureyş Suresinde belirtildiği gibi) ticaret yapmak üzere yaptıkları seyahatlerinde de kutsal belde sayesinde eşkıyaların saldırılarından emin oluyorlar ve her yerde saygı görüyorlardı.
5) Al-i İmran 97’de de geçtiği üzere Mekke'nin Kâbe sayesinde hem insanlar hem kuşlar ve diğer canlılar için “emin belde” olması demek onların hayatlarının orada korunmuş omasıdır. Öyle ki cahiliye devrinde bile adam babasının katilini orada görse öldürmez. Araplar avlamayı çok sevdikleri halde Mekke harem bölgesindeki canlıları avlamıyorlardı.
- Özetle: “Beled-i Emin” unvanı “orada kaza-bela olmaz kimse orada ölmez”şeklinde bir garantinin belgesi değildir.
- Bununla beraber orada ölen hacıların eceli gelmişse evde de olsalardı -ilahi takdirin taalluk etmesiyle- yine öleceklerdi.
Ancak Allah bunları götürüp en kutsal bir mekânda canlarını aldı ve o kutsal topraklara defnettirdi.
Üstelik enkaz altında bırakarak bir nevi manevi şehitlik makamına yükseltti. Hac sevabını da almaları o sonsuz rahmetin şanındandır.
Bu birkaç dakikalık sıkıntılarına mukabil onları cennetine gönderdi inşaallahurrahman.
Bu açıdan bakıldığı zaman bu ölüm onlar için büyük bir ilahi lütuf ve ikram olmuştur.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi