Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Ebu Hanife’ye göre bir yeri içki satışı için kiraya vermek caiz mi?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı

- İmamı Azama göre bir iş yerini içki satıcısına kiraya vermenin caiz olduğu kiraya verenin değil onu kötüye kullananın sorumlu olduğu söyleniyor.
- Bu bilgi doğru mu? Doğru ise bunun dayanağı ve kaynağı nedir?

Değerli kardeşimiz

İmam Azam Ebu Hanife ile diğer fakihler arasında ihtilafa konu olan bazı fıkhî meseleler vardır. Bunlardan biri de haram işlerde kullanacağı bilinen bir kişiye mubah olan bir malın satılması veya bir binanın kiraya verilmesidir ki bunun somut iki örneği bulunmaktadır.

Birincisiiçki üretimi yapan birine üzüm satmak;ikinciside kilise yapmak içki satmak gibi günah işlerde kullanmak isteyen birine binayı kiraya vermektir.

İmam Malik ve İmam Ahmed’e göre içki yapacağı bilinen bir kişiye üzüm satmak caiz olmadığı gibi içinde günah işleyecek kişiye binayı kiraya vermek de caiz değildir. İmam Ebu Yusuf İmam Muhammed ve İmam Şafi’ye göre de günahın söz konusu olduğu bir kira akdi caiz değildir. Ancak bu alimler içki yapacağı bilinen birine üzüm satışını kerahetle birlikte caiz görmüşlerdir. İmam Şafi’nin içki yapacağı kesin olarak bilinen bir kişi ile içki yapacağı kesin olarak bilinmeyen kişiyi ayırarak birincisine cevaz vermediği ikincisine de kerahetle cevaz verdiği de rivayet edilmektedir.(1)

İmam Ebu Hanife ise her iki akit türüne de cevaz vermekle birlikte(2) içki yapmak üzere üzüm satın alan kişinin Müslüman olması durumunda akdin mekruh olduğunu söylemiştir.(3)

Hasan-ı Basri Nehai Ata ve Sevri gibi fakihlerden içki yapan kişiye hurma satışının caiz olduğu rivayet edilmiştir.(4)

Bu akitlere cevaz vermeyen veya bunları kerih gören alimlerin gerekçesi akdin konusunun haram olması ve bunun günahta yardımlaşma anlamı taşımasıdır. Çünkü Allah günah olan hususlarda yardımlaşmayı yasaklamıştır.(5) 

Hz. Peygamber (asm) de içki yapana yaptırana içene satana taşıyana ve sunana (sakiye) lanet etmiştir.(6)

Sad b. Ebi Vakkas’ın içki yapan birine üzüm satmayı kastederek “Böyle yaparsam ben ne kötü bir ihtiyarım.”(7) sözü de bu fakihlerin verdikleri hükümlere gösterdikleri delilleri arasındadır.(8)

İmam Ebu Hanife’nin bu muamelelerde akit ile akit sonrasını tefrik ettiği görülmektedir. Çünkü ona göre günah olan üzüm satımı veya evin kiraya verilmesi değil müşterinin günahı kastetmesi ve yapmasıdır. Zira akitten sonraki günah hemen akitle meydana gelmemektedir. Üzüm ancak sıkıldıktan ve istihaleye uğradıktan sonra içki haline gelmektedir. Kiraya verilen evin mücerret olarak teslimi ile de ev sahibi ücreti hak etmektedir ki bunda herhangi bir günah yoktur.

Günah üzümü alan veya evi kiralayan kişinin hür iradesi ve fiili ile meydana gelmekte olup bunun akitle bağlantısı kalmadığı için üzümü satana veya evi kiraya verene nispet edilmesi doğru değildir. Çünkü Allah hiç kimsenin başkasının günahını yüklenmeyeceğini haber vermektedir.(9)

Ayrıca Ebu Hanife satın aldığı cariye ile anal ilişkiye giren veya aldığı köleyi haram işlerde kullanan kişinin fiilinden satıcının sorumlu tutulmamasına ve yapılan akdin caiz görülmesine kıyas ederek bu akitlerin de caiz olduğunu söylemiştir.(10)

Görüldüğü üzere söz konusu akitlerin hükmüne dair sarih bir nas bulunmamakta taraflar bu konuda tamamen İslam’ın ve fıkhın genel ilkelerinden hareket etmektedirler.

Alimler günahta yardımlaşma kapsamında değerlendirerek bu ve benzeri akitlere cevaz vermezken İmam Ebu Hanife her bir muameleyi müstakil olarak değerlendirmekte ve şartlarını haiz tüm akitlerin geçerli olduğunu söylemektedir.

Ancak bundan İmam Azam’ın akitten sonra yapılan haram işlemi meşru kıldığı gibi bir anlam çıkarılmamalıdır. Çünkü bu işlemin sorumluluğu yapılan akitten bağımsız olarak devam etmektedir.

Hanefî mezhebinde hem üzüm satışının hem de kira akdinin geçerli olduğu kabul edilerek İmam Ebu Hanife’nin görüşü tercih edilmiş temel eserlerde tercih hususunda herhangi bir ihtilafa yer verilmemiştir.(11)

Ebu Hanife İmameyn ve diğer mezhep imamlarına nazaran bu meselede yalnız kalsa da tabiîn ve tebe-i tabiînden bazı fakihlerin onunla aynı görüşte olduğu görülmektedir.

Dipnotlar:

1) Şîrâzî el-Mühezzeb 2/21 234; Ebü’l-Hasen Ali b. Muhammed el-Mâverdî el-Hâvi’l-kebîr thk. Ali Muhammed Muavvaz (Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-ʽİlmiyye 1419/1999) 5/385; Mergînânî el-Hidâye 4/1504; Ebü’l-Velîd Muhammed b. Ahmed b. Rüşd el-Ced el-Beyân ve’t-tahsîl thk. Muhammed Hacî vd. (Beyrut: Dâru’l-Garbi’l-İslâmî 1408/1988) 7/485; İbn Kudâme el-Muğnî 3/481-482 4/491.
2) Kâsânî icâre akdinde günah olan şeylerin şart kılınması halinde akdin caiz olmadığını ifade etmektedir. (Kâsânî Bedâiʽu’s-sanâiʽ 5/522)
3) Şeybânî el-Asl 4/17; Serahsî el-Mebsût 24/9 32-33; Mergînânî el-Hidâye 4/1504.
4) İbn Kudâme el-Muğnî 3/481.
5) bk. Mâide 5/2.
6) Ahmed b. Hanbel el-Müsned 9/10 (5716); Ebû Dâvûd “Eşribe” 2 (3674); Beyhakî es-Sünenü’lkübrâ 5/534 (10778).
7) İbn Kudâme Saʽd b. Ebî Vakkâs’a nispet ettiği bu rivayet Abdürrezzâk’ın Musannef’inde şu şekilde geçmektedir: Sad’ın bağına bakan kişi “üzümler satılmaya ve kurutulmaya uygun değil” deyince Sad “o zaman üzümleri kopar at” diye cevap vermiştir. Rivayet bu kadar olup devamında Hz. Sad’ın söylediği söz geçmemektedir (bk. Ebû Bekr Abdürrezzâk b. Hemmâm es-Sanʽânî el-Musannef thk. Habîbürrahmân el-Aʽzamî [Beyrut: el-Mektebetü’l-İslâmî 1983/1403] 9/217 [16993]). İbn Kudâme’nin naklettiği şekliyle rivayet başka bir kaynaktan da tespit edilememiştir.
8) İbn Kudâme el-Muğnî 3/481-483 4/491; Aynî el-Binâye 12/220 221-222.
9) Zümer 39/7.
10) Şeybânî el-Asl 4/17; Serahsî el-Mebsût 24/9 32-33; Aynî el-Binâye 12/221 224.
11) Örneğin bk. Mergînânî el-Hidâye 4/1504; Mevsılî el-İhtiyâr 4/416; İbn Âbidîn Reddü’l-muhtâr 9/644 647; bk. Mehmet Ali Aytekin İmam-ı Azam Ebû Hanîfe’nin Muâmelât Alanında Yalnız Kaldığı Bazı Görüşler ve Görüşlerin Analizi mütefekkir Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi cilt 7 sayı 14 Aralık 2020 s 509-536.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi