Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
"Ey tüccar topluluğu! Hiç kuşkusuz alış-verişe boş söz ve yalan yere yemin çokça karışır. Bu yüzden bu eksikliği sadakalarınızla telafi ediniz!” manasında bir hadis vardır. (bk. Ebu Davud Buyû’ 1; Tirmizi buyû’ 4; Nesaî Eyman 22-23)
Tirmizi hadisin hasen-sahih olduğunu belirtmiştir.
Nesaî’nin “Alışveriş esnasında kalbinde yer vermediği yeminden dolayı sadaka vermesi emredilen kimse.” anlamında koyduğu başlığa baktığımızda buradaki yeminden maksat yemin-i lağv denilen ve gerçekte yemin olmayan sözde yemin olanlar söz konudur. Hadiste geçen “boş söz” sözcüğü de bunu gösterir.
Buradan anlaşılıyor ki alışverişlerde genellikle yemin kastı olmaksızın alışkanlıktan kaynaklanan yeminler ve lüzumsuz boş sözler söylenir. Bunların da kefareti olarak fırsat buldukça sadaka vermekle o kirlerden arınmaları tavsiye edilmiştir.
Yoksa gerçek yeminlerin yalan yere yapılması caiz değildir ve bu durumda hem tövbe etmek hem de yemin kefareti vermek gerekir. Ve bu kefaret tetavvu/müstehap manasındaki sadaka değil farz/vacip manasındaki kefarettir.
Allah elçisinin ticaret yapanlara ilişkin öğütlerinden bazıları da şöyledir:
“Sözü ve muamelesi doğru tüccar kıyamet gününde arşın gölgesi altındadır.”(İbn Mâce Ticârât 1)
“Bir kimse gıda maddelerini toplayıp günün rayiç fiyatı ile satsa sanki onu yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine ücretsiz dağıtmış gibi ecir alır.”(İbn Mâce Ruhûn 16)
“Dürüst sözüne ve işine güvenilen tüccar nebîler sıddîklar ve şehitlerle beraberdir.”(Tirmizî Büyû 4; İbn Mâce Ticârât 1)
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi