Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Yüce Allah varlığı en güzel şekilde yaratmış ve
"Yaptığınız işi güzel yapın; Allah işini güzel yapanları sever."1
ayetiyle insana işini en iyi bir şekilde yapmasını emretmiştir. Her alanda işini en güzel bir şekilde yapmak dinimizde "İhsân" kelimesiyle ifâde edilmektedir. Nitekim sevgili Peygamberimiz (asm) "İhsan nedir Ey Allah'ın Rasulü?" sorusuna "...Allah'ı görüyormuş gibi kulluk etmendir; her ne kadar sen onu görmesen de o seni görüyor..."2 şeklinde cevap vererek yapmakta olduğumuz her işi Yüce Allah'ın görüp gözettiği ve amellerimizin O'na arz edileceği bilinciyle yapmamız gerektiğini haber vermiştir.
Dinimiz tüm yararlı işleri Allah'a kulluk kapsamında bir ibadet olarak nitelendirmekte yapılan işi önemseyip güzel ve sağlam yapmayı emretmektedir. Sevgili Peygamberimiz (asm)
"Allah her şeyde ihsânı farz kılmıştır..."3
buyurarak insanın yaptığı her işi ve görevi kurallarına ve tekniğine uygun olarak sağlam güzel kaliteli en iyi ve en mükemmel bir şekilde yapmasını istemektedir. Sevgili Peygamberimiz (asm) diğer bir hadis-i şeriflerinde de
"Yüce Allah yaptığınız işi sağlam ve iyi yapmanızdan hoşnut olur."4 buyurmaktadır.
İş yapmak bir eser ortaya çıkarmak insana özgü bir yetenektir. İşi güzel ve sağlam yapmak ise işini benimsemiş sorumluluk sahibi kişilerin bir özelliğidir. Mensubu olduğumuz yüce dinimiz bizlere her alanda daha iyiyi ve güzeli ortaya koymayı öğütlemektedir. Dinimiz baştan savma hiçbir tutum ve davranışı gayesiz bir hareketi rast gele yapılan bir işi makbul görmemiştir. İnançta sağlamlık davranışlarda samimiyet alışverişlerde doğruluk sanatta incelik yapılan her türlü işte kalite ve dürüstlük dinimizin emrettiği güzelliklerdendir
Dinimizce yapılan işin güzel olabilmesi için öncelikle niyetin düzgün olması ve kişinin; "işini güzel yapma" arzu ve gayreti önemli görülmüştür. Bu arzu ve gayret insanı işlerinde başarılı kendini yenileyen yapıcı bir niteliğe sahip kılar. Vicdanı temiz bir mü'min hangi işte çalışırsa çalışsın "saatini doldurma" ve "baştan savma" şeklinde bir anlayışa sahip olamaz. Böyle bir anlayışla yapılan işten elde edilen kazancın helal olmayacağı da asla unutulmamalıdır.
Müslüman'ın iş hayatındaki en belirgin özelliği işini düzenli ve en güzel biçimde yapmasıdır. Mü'min fert aile ve toplum olarak hayatı anlamlı kılacak ve huzur ortamı oluşturacak güzel bir çalışma sergilemelidir. İlim adamı ilmî çalışmasında tüccar ticaretinde işçi iş yerinde kamu görevlisi görev yerinde kısacası herkes kendi işinde dinimizin "işi güzel ve sağlam yapmak" olarak telakki ettiği ve öğütlediği "İHSAN"ı hedeflemelidir.
İş hayatında bu güzel prensibi getiren dinimiz başkalarına yaptırılacak işin de en güzel şekilde yaptırılmasını ve her işin ehline verilmesini emretmiştir. Sevgili Peygamberimiz (asm)
"İş ehil olmayana verildiği zaman kıyameti bekleyiniz."5
buyurarak işlerin verimli ve sağlam yapılmasının onun ehline verilmesiyle ancak mümkün olacağını aksi takdirde bozulmanın ortaya çıkacağını ifade etmiştir.
İşini sağlam ve güzel yapmak her şeyden önce fedakârlığı ciddiyeti ve özveriyi gerektirir. En güzeli ortaya koyma idealini getirmiş olan yüce dinimizin çalışma hayatıyla ilgili ölçülerini bilerek dengeli bir şekilde bunları her işimizde tatbik etmek hedefimiz olmalıdır. Unutmayalım ki bir kimsenin işini güzel yapması hayatı da güzel yaşamasıdır.
"Gerçek şu ki iman edip iyi işler yapanlara gelince elbette biz işi iyi yapanların ecrini zayi etmeyiz."6
Not: Soruda geçen "İş takibi"nden maksat örneğin araba alınca devir işlerini bir trafik muamelecisine yaptırmak gibi bir işi aracı vasıtasıyla yaptırmak veya yapmak ise bunda dini açıdan bir sakınca yoktur. İş sahibi adına vekaleten bu işi yürütmek anlamına gelir. Ancak rüşvet haksızlık aldatma ve yalan gibi haram unsurların işin içine girmemesi şarttır.
Kaynaklar:
1. Bakara 2/195.
2. Buhârî İmân 37. I 18
3. Müslim Sayd 57
4. Beyhaki Şu'abu'l-İman 4/334
5. Buhari İlim 2
6. Kehf 18/30.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi