Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Müslümanlar her türlü ödemelerinde özellikle de paranın alım gücünün günden güne düştüğü enflasyonun hüküm sürdüğü bir ortamda birbirilerine olan mal bedeli veya para borçlarını ödemede paranın değerini ve alım gücünü hesaba katarak ifa etmeleri gerekir. Böyle olmadığı takdirde alacaklı tarafın zarar görmesi borçlu tarafında haksız kazanç elde etmesi söz konusu olur.
İslam "ne zarar vermek ne de zararı zararla karşılamak vardır" prensibini getirdiği için taraflardan birinin veya hepsinin zararına yol açan faizi yasaklamıştır. Ancak gecikme süresi içinde meydana gelen enflasyondan dolayı paranın değerindeki düşme ise farklı bir olaydır. Borçlar dengiyle ödenir. Kağıt parada denklik ise sadece paranın alım gücüyle belirlenebilir. Alım gücü düşen para aynı rakam üzerinden ödenemez. Paradaki değer kaybını herhangi bir sebeple borcunu geciktirenler de ödemelidir.
Enflasyonist ortamlarda kişinin alacağının reel değerinden bir eksilme söz konusu olduğu için geçmiş borçlanmalar tahsil edilirken paranın "borçlanma esnasındaki yahut da enflasyona uğradığı andaki alım gücü" ile tahsil edilebilir. Paranın reel değeri verildiği andaki enflasyona uğramamış değeridir. Bu meblağ sahibinin gerçek parasıdır.
Bu itibarla bir mal satın alıp bedelini zamanında ödemeyen kişi borcunu daha sonra öderken o malın bugünkü değeri üzerinden ödemelidir.
Bir mal satıp bedelini zamanında alamayan kişi alacağını daha sonra alırken o malın bu günkü değeri üzerinden tahsil edebilir.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi