Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Bu zamanda ehl-i sünnet ve’l-cemaat'ın gittiği yolu değil de ehl-i sünnet ve’l-cemaatın dışladığı kişilerin Kur'an mealine göre yorumlarına göre hareket edenler için hüküm ayetlerini nasıl anlamamız gerektiği ve onlara nasıl cevap verilmesi gerektiği bu ayetlerin yanında hangi ayetleri misal göstermek gerektiği hakkında malumat verir misiniz?
Değerli kardeşimiz
- Kur’an’dan hüküm çıkarmak için her şeyden önce Kur’an’ın ne dediğini bizzat onun Arapça ifadelerini anlamak gerekir. Ayrıca edille-i şeriye denilen Kitap sünnet kıyas ve icmayı bilmek gerekir.
Yine herhangi bir hükmün sahabe ve büyük müçtehitler tarafından nasıl anlaşıldığı ve bunun delillerinin ne olduğunu bilmek lazımdır.
Ayrıca bir hükmün tespit edilmesi için nasih-mensuh bilgisine vakıf olmak şarttır.
- Bunun yanında söz konusu hükmün vacip veya sünnet olduğunu bilecek derecede fıkıh usulü bilgilerini hazmetmesi gerekir.
- Yine Kur’an’ın ilgili ifadesinin hakikat veya mecaz olduğunu kavramak için Arapça dil bilgisi yanında beyan maani ve bedi ilimlerini çok güzel öğrenmesi gerekir.
- Bütün bunların yanında bir hükmü ortaya koyarken bunu nefsinin hoşuna gittiği için değil Allah’ın rızasını esas alabilecek takvaya sahip olması elzemdir.
- Kaldı ki Bediüzzaman Hazretlerinin ifade ettiği gibi bir kimse içtihadın bütün vasıflarına sahip de olsa onun “teşehhi” ile -nefsanî arzu ve isteklerine göre değil- Allah’ın muradının gerçekten öyle olduğuna inandığı için Kur’an ve sünnetten anladığı bir hükümle yalnız kendisi amel edebilir. Fakat başkalarını kendi düşüncesine davet emesi ancak alimlerin büyük çoğunluğunun onu doğru kabul etmeleriyle mümkündür. Üstad'ın ilgili ifadesi aynen şöyledir:
“Her müstaid (içtihadın maddi-manevi bütün donanımlarına sahip kimse); nefsi (kendisi) için içtihad edebilir teşri' edemez(şeriatın bir hükmü gibi kabul edip insanları onunla amel etmeye davet edemez). Bir fikre davet cumhur-u ülemanın kabulüne vâbestedir (bağlıdır). Yoksa davet bid'attır reddedilir.” (bk. Mektubat s. 470)
- Hülasa: İçtihad şartlarına haiz yüzlerce İslam âlimi mutlak içtihat yapmaya cesaret etmeyip mevcut ehl-i sünnetin dört mezhebin imamlarından birine tabi olmayı tercih ettikleri halde bu şartların birçoğuna sahip olmayan kimselerin böyle bir işe teşebbüs etmeleri haddi aşmanın hadsiz hudutsuz boyutunu gösterir.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Müçtehit kimdir?
- Müctehid nedir? İctihad ehli kimdir? İctihad kapısı kapanmış mıdır?
- Fetva verebilecek olan kimsenin özellikleri nelerdir?
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi