Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Hz. Ömer Arap kadınların Arap olmayanlarla evliliğine karşı mıydı?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı

- Hz. Ömer; "Arap kadınlarını başka milletlerle evlilikten engellediğimiz sürece Arap milleti ayakta kalır." (Abdurrezzak Musannef 7 210)
- Bu hadis doğru mu nedeni nedir?

Değerli kardeşimiz

Soruda geçen duruma en yakın bulabildiğimiz bir rivayet ilgili kaynakta geçmektedir.(1)

Fakat burada “Arap-Arap olmayanlar” şeklinde bir karşılaştırmadan çok “haseb bakımından denklik” konusu işlenmiştir.

Bu rivayete göre Hz. Ömer şöyle demiştir:

“Mutlaka Ahsab (haseblerin) sahibi kadınları denkleri olanlardan başkasıyla evlenmelerini yasaklayacağım”

قَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ: لَأَمْنَعَنَّ فُرُوجَ ذَوَاتِ الْأَحْسَابِ إِلَّا مِنَ الْأَكْفَاء

Haseb konusu sadece Arap-Arap olmayanlar arasında değil aynı zamanda Arapların kendi aralarında ve Arap olmayanların da kendi aralarında söz konusudur.

Ayrıca bu rivayete de çeşitli itirazlar söz konusudur. Bunlardan biri Hz. Ömer’in bizzat kendisinin denklikte nesebe itibar etmediğini gösteren şu olaydır:

Selman-i Farisi Ömer’in kızı ile evlenmek istediğinde o bu evliliği uygun gördü. Ancak Abdullah b. Ömer bu evliliği hoş karşılamadı… Şayet Selman vazgeçmiş olmasaydı Hz. Ömer kızını onunla evlendirecekti.(2)

Bu rivayet evlenmede hasep bakımından denkliğin gözetilmesi ile ilgili yukarıdaki söze aykırıdır.

Nitekim Hz. Peygamber (asm) Efendimiz azatlı kölesi Zeyd b. Harise’yi halası Ümeyye’nin kızı Zeynep bintü Cahş ile nikâhlamıştır. Zeyd’in oğlu Usame’yi de Kureyşli bir ailenin kızı Fatıma bintü Kays ile evlenmesini sağlamış ve Fatıma ile Üsame insanların gıpta ettikleri bir evlilik hayatı yaşamışlardır.(3)

Bu tür evlilikleri sahabe de kendi arasında yapmıştır. Mesela Kureyşli Ebu Huzeyfe b. Utbe hanımı Sehle’nin kölesi Salim’i evlatlık edinmiş ve onu Kureyşin en ahlaklı kızlarından olan kardeşi Velid’in kızı Fatıma ile evlendirmiştir.

Medine’de Ensar ve Muhaciri kardeş olarak ilan ederek toplumsal dayanışmaya ehemmiyet gösteren Hz. Peygamber (asm) Veda hutbesinde bu dayanışmayı ashabına son kez şöyle vurgulamıştır:

“Ey insanlar muhakkak ki Allah cahiliye döneminde babalarınızla övünmenizi Arabın aceme karşı gururlanmasını ve kendisini üstün görmesini kaldırdı. Şüphesiz ki üstünlük ancak takva ile olur. Hepiniz âdemsiniz Âdem ise topraktan yaratılmıştır.”(4)

 Keza

“Bir kadın şu dört şey için nikahlanır: Malı hasebi (şerefli bir aileye mensup olması) güzelliği ve dini için... Sen dindar olanı tercih et ki ellerin dert görmesin”(5)

anlamındaki hadis-i şerifte de bu konu açığa kavuşturulmuştur.

“Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık; sonra da birbirinizi tanıyasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız en ziyade takvâ sahibi olanınızdır. Allah ise her şeyi bilir her şeyden haberdardır.”(Hucurat 49/13)

mealindeki ayette -görüldüğü üzere- insanların üstünlüğünü sağlayan yalnız dindarlık/takva olduğu bildirilmiştir.

Bediüzzaman Hazretlerinin bu konudaki görüşü de şöyledir:

“Şeran koca karıya küfüv olmalı yani birbirine münasip olmalı. Bu küfüv ve denk olmak en mühimmi diyanet noktasındadır. Ne mutlu o kocaya ki; kadınının diyanetine bakıp taklid eder refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur.”(6)

Dipnolart:
1) Abdurrazzak el-Musannef 6/152 154.
2) Maverdî el-Hâvi’l-kebîr Beyrut-Lübnan 1419/1999 IX 108.
3) bk. Müslim Talâk 6; Ebû Dâvud Talâk 39; Dârimî Nikâh 7; Ahmed b. Hanbel Müsned VI 417.
4) Muhammed Kürd Ali el-İslamu ve el-Hadaratu el-Arabiyye Birleşik Krallık (Neş. Hindavi C.I.C) 2017 s. 39.
5) Buhârî Nikâh 15; Müslim Radâ' 4.
6) Lem'alar 197.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi