Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Hz. Ömer'in eşini çok kıskandığı için onun camiye gitmesini yasakladığı doğru mudur?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Cevap

Değerli kardeşimiz

Her insan gibi Hz. Ömer de eşini kıskanır. Ancak Hz. Ömer’in eşinin camiye gitmesini yasaklaması gibi bir durum söz konusu değildir. Aksine buna engel olmadığını gösteren rivayetler vardır:

“Hz. Ömer’in bir hanımı vardı ki her gün sabah ve yatsı namazlarını mescitte cemaatle kılardı. Kendisine "kocası Ömer’in bundan hoşlanmadığını ve kıskandığını bildiği halde niçin namaz için mescide gelmekte ısrar ediyorsun" denilince şöyle karşılık verdi. Ömer’in benim mescide gelmeme yasak koymasına Hz. Peygamber’in “Allah’ın bayan kullarını Allah’ın mescitlerinden men etmeyiniz.” hadisi engel oluyor. (Buhârî Cuma 13)

“Ömer İbni’l-Hattâb’ın hanımı Âtike binti Zeyd camiye gitmek için Ömer’den izin ister Ömer ise cevap vermez susardı. Bunun üzerine o yemin ederim bana engel olmadığın sürece gideceğim derdi Ömer ise ona engel olmazdı." (Mâlik Muvatta Kıble 14)

Hadis kaynaklarında konuyla ilgili olarak Hz. Peygamber’in açık beyanları yer almaktadır:

“Birinizin hanımı camiye gitmek için izin isterse onu engellemesin.”(Buhârî Ezan 162; Cuma 13; Müslim Salat 134)

“Allah’ın bayan kullarının Allah’ın mescitlerine gitmelerine engel olmayın.” (Buhârî Cuma 13; Müslim Salat 136)

Hz. Peygamber (asm) zamanında namaz için erkekler gibi kadınların da mescide gittiklerine ve cemaatle namaza iştirak ettiklerine dair rivayetler de vardır. (bk. Müslim Salat 133; Heysemî Mecmau’z-Zevâid 2/33)

Diğer taraftan Hz. Peygamber Efendimizin

“Evlerinde kılmaları daha hayırlı olmakla beraber hanımlarınızın camilere gitmelerini engellemeyin”

“Kadının evinin özel odasında kıldığı namaz oturma odasında kıldığı namazdan odasının gizli bir köşesinde kıldığı namaz odasında kıldığından daha hayırlıdır.”(Ebû Dâvud Salat 52-53)

buyurduğu bilinmektedir.

Ayrıca Hz. Peygamber kendisine gelerek “Ey Allah’ın elçisi sizinle beraber namaz kılmayı seviyorum." diyen bir kadına şöyle cevap vermiştir:

“Benimle namaz kılmayı arzu ettiğini biliyorum ama evinin özel odanda kıldığın namaz oturma odasında kıldığın namazdan oturma odasında kıldığın namaz evin salonunda kıldığından o da kendi kavminin mescidinde kıldığın namazdan kendi kavminin mescidinde kıldığın namaz ise benim mescidimde kıldığın namazdan daha hayırlıdır.”(bk. Heysemî Mecmau’z-Zevâid 2/34)

Ayrıca Hz. Aişe gelişen olaylar üzerine

“Hz. Peygamber kadınların yeni yeni icad ettikleri şeyleri görseydi İsrailoğulları kadınlarının men edildiği gibi onların camiye gelmelerini yasaklardı.” demiştir. (Buhârî Ezan 163; Müslim Salat 144; Muvatta Kıble 15)

Buna göre kadınların camilere ilim meclislerine katılmalarında dini açıdan bir sakınca yoktur. Ancak hem erkeklerin hem de kadınların dikkat etmesi gereken kurallar vardır. Bu kurallara uyulup uyulmamasına göre de verilecek hüküm değişebilecektir. Hadislerde ve fıkıh kitaplarımızda geçen farklı hükümleri de bu bağlamda anlamak gerekir. (bk. Merğınânî el-Hidaye el-Mektebetü’l-İslâmiyye ty. 1/57; Fetâvây-i Hindiyye 5/346)

Toplum içerisine çıkan erkek-kadın her insanın; etrafındaki insanları hem maddi hem de manevi anlamda rahatsız etmeyecek şekilde; ruh beden ve davranışlardaki temizliğe dikkat etmesi gerekir. Bunlara uyulmadığı durumlarda rahatsız edenler de rahatsız olanlar da vicdanlarına da danışarak kararlarını kendileri verebilirler.

Bu durum sadece kadınların camiye gitmesiyle sınırlı değildir. Bütün insanları hayatlarının bütün yönleriyle ilgilendirmektedir.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi