Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Ahzab süresi 33. ayette:
"Evlerinizde oturun ilk cahiliye dönemi kadınlarının açılıp-saçılması gibi açılıp-saçılmayın. Namaz kılın zekat verin Allah'a ve Peygamberine itaat edin. Ey Ehl-i beyt (Ey Peygamberin ev halkı) şüphesiz Allah sizden pisliği giderip sizi tertemiz yapmak ister." buyuruluyor. Bu ayet sadece - Peygamber hanımlarına mı yoksa tüm hanımlara mı hitab ediyor?
- Bu ayette anlatılmak istenen ne açıklarsanız sevinirim.
Değerli kardeşimiz
"Evlerinizde vakarlı olun eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın zekâtı verin Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor." (Ahzab 33/33)
"Ve evlerinizde vakarlı olun." (karne) kelimesi Arapça'da "Karar" mastarından emir olup kelimenin aslı (ıkrırna)'dır (zalne) gibi yani evlerinizde vakarlı olun. İlk cahiliyet dönemi kadınlarının dışarı çıkışı gibi çıkmayın yani İslam'dan önceki cahiliyet adeti gibi süslerinizi göstererek ve görünmek için kırıtarak çıkmayın. Bu ayet bu emir ve yasak ile Resulullah (asm)'ın hanımlarına yalnız "tesettür"ü değil özellikle "hıdr"i yani yabancı erkeğe hiç görünmemek demek olan "muhaddere"liği dahi vacip kılmıştır. Diğer İslam kadınları için ileride geleceği ve Nûr Sûresi'nde geçtiği üzere tesettür vacip ise de "Hıdr" vacip değil müstehaptır. Bütün İslam kadınlarının da Peygamber'in hanımlarının hayat tarzını ve ahlakını örnek edinmeleri elbette bir hakları ve şerefleridir. Fakat hepsine muhaddere olmaları farz olsaydı bunda güçlük olurdu.
Onun için ilerde
"Ey peygamber! Hanımlarına kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle: Bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman örtülerini üstlerine alsınlar vücudlarını örtsünler!" (Ahzab 33/59)
ayetinde tesettür emri bütün müminlerin hanımlarına genelleştirilmiş olduğu halde burada "Evlerinizde vakarlı olun." (Ahzab 33/33) emri ile "Sizler herhangi bir kadın gibi değilsiniz." (Ahzab 33/32) diye nitelenen Peygamber (asm)'in hanımlarına hitaben gelmiştir. Ve ancak ehli beyti olma (Resulullah'ın aile fertleri) niteliği ile bu emirlerin peygamberin kızlarını dahi kapsadığı anlatılmıştır. Fakat bundan evlerinizde hiçbir iş yapmadan boş boş durun gibi bir mânânın anlaşılmaması için buyuruluyor ki evlerinizde durun da namaz kılın ki bununla önce kibirli ve böbürlenen kimselere benzemekten sakınılmış olur ve zekat verin bu da kerîm rahîm olan Allah Teâlâ'nın güzel gördüğü ahlâkla ahlâklanarak O'nun rezzak (rızık veren) ismine niyabetle kulluk etmektir. Şüphe yok ki zekatı vermek için gerçekten ihtiyacı olan fakirleri anlayıp dinlemek çok önemli bir iştir. Ve bundan onların zekat verecek nisaba sahip bulundukları da anlaşılır. Değilse bundan böyle sahip olacakları bu emir ile müjdelenmiş olur. Ve daha Allah'a ve Resulü'ne itaatlar yapın.
Mükellefiyetler sadece zikrolunan ibadet çeşitleri değildir. Allah ve Resulü daha neyi emreder ve yasaklarsa onları da tutun. Bunlar baskı ve güçlük değil midir? Hayır Allah Teâlâ sırf şunu istiyor kiri yani şan ve şerefinizi kirletmek ihtimali bulunan günahları sizden uzaklaştırsın ey ehli beyt! de sizi tertemiz pampâk etsin. Ehli beyt Peygamber'in Ehl-i beyti Peygamber'in ailesine özel olarak mensup bulunan bahtiyarlardır Resulullah'ın aile fertleridirler.
Söz Peygamber (asm)'in hanımlarına seslenmekte olduğu için "ehli beyt" kelimesinden ilk akla gelen mânâ "onlar" olur. Fakat maksadın yalnız onlar olmadıklarını anlatmak için müzekker zamir (Arapça'da erkek isimlerin yerine geçen zamir) olan "siz" diye seslenilmiştir. Çünkü usul ilminde bilindiği üzere müennes çoğul kipi (dişi çoğul kipi) yalnız dişilere özel olduğu halde müzekker çoğul kipi karışık olarak erkeğe ve kadına "tağliben" yani kadınları da kapsayacak biçimde kullanılır.
Demek ki "Ehl-i beyt" denilince Peygamber'in hanımları ile birlikte çocuklarını erkek ve kadın kendine özel aile fertlerini dahi kapsadığı anlatılmak üzere "Ey peygamberin ev halkı! Şüphesiz Allah sizden pisliği giderip sizi tertemiz yapmak ister..." buyurulmuştur. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (r.a.) çocuklardan olduğu gibi Hz. Ali (ra) dahi Hz. Peygamber (asm)'in evinde yetişmiş ve Hz. Fatıma ile birlikte yaşaması dolayısıyla özel bir mensubiyeti elde etmiş bulunduğundan o da Ehl-i beyttendir. Fakat bunların Ehl-i beytten olması Hz. Peygamber'in diğer kızlarının ve onlardan olan çocuklarının da Ehl-i beytten olmasına engel değildir aksine olmalarını gerektirir.
İlave bilgi için tıklayınız:
Ahzab 33. ayet evinizde vakarlı olarak oturun demek midir?
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi