Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
İslam dinin bir şahıs veya zümre tarafından temsil edilip insanları istediği yöne çevirmesine müsaade etmemiştir. Nitekim Kur’an-ı Kerim herkes gibi hükümdarlar emirler ve bütün nüfuz erbabının hepsinin bütün işlediklerinden sorumlu tutulacağı ve herkesin hesabını bizzat Allah’a vereceği hükmünü getirmiştir.
Böylece keyfiliği kaldırmış insanları ifsat etmek yoldan çıkartmak çeşitli çıkar ve menfaatlere alet etmek ve saptırmak güç ve yetkisini hiçbir zümreye hiçbir şahsa vermemiştir. Böylece insanların canını malını zalimlerin taarruzundan koruduğu gibi insanların akıllarını vicdanlarını da menfaatperest sahtekarların şerrinden engellemeye çalışmıştır.
Böylece nefsin bozuk heveslerini zararlı eğilimlerini ve azgınlığını gemlemiş hatasından dönmek isteyenlere arınıp temizlenmek isteyenlere de Cenab-ı Hak tövbe ve iltica yolunu açmış temizliğe dönenlere de af rıza ve sevgisini vaat etmiştir. Bu konuda insanları tövbe ve arınmaya teşvik eden pek çok ayetler mevcuttur. Nitekim bir ayet-i kerimede şöyle buyurulur:
“De ki: Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah dilerse bütün günahları mağfiret eder. Çünkü Gafur ve rahimdir; çok affedicidir merhamet ve ihsanı fazladır.”(Zümer 39/53-54)
Bir başka ayette:
“Rabbiniz rahmet ve bağışlamayı kendine ilke edinmiştir. Böylece biriniz bilgisizlikten dolayı kötü bir fiil işler ve daha sonra tövbe edip dürüst ve erdemli bir hayat yaşamaya başlarsa (görecektir ki) O çok bağışlayıcı rahmet kaynağıdır.”(En’am 6/54) buyurmaktadır.
Diğer bir ayette de:
“Kim kötülük yapar yahut kendisine (başka türlü) zulmeder de daha sonra affetmesi için Allah’a yalvarırsa Onun çok bağışlayıcı ve rahmet kaynağı olduğunu görecektir.” (Nisa 4/110)
müjdesini vermektedir.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi