Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Sakal bırakmakta ve diğer sünnetleri işlemekte bir Müslümanın esas niyeti Peygamberimize (a.s.m.) uymak ve onu taklit etmektir. Mü'minin gayesi mümkün olduğu ölçüde sünnet-i seniyyeye her yönüyle uymaktır. Fakat buna muvaffak olmak ancak “ehass-ı havas” denilen bazı seçkin şahıslara mahsustur. Ancak herkes sünnetin tamamını yapmasa da taraftar olmak kabul etmek ve hâlis bir niyetle yapmaya gayret göstermek mecburiyetindedir.
İslâmiyet insanı hep zora koşan çıkmaza sokan meseleleri içinde bunaltan bir din değildir. Ona zaruretler ve mecburiyetler karşısında hep çıkış yolları göstermiş mânen rahatlatmış dinî hayatını yaşayabileceği müsâit şartları göstermiştir.
Sakal meselesine gelince; Mezâhibü'l-Erbaa (Dört Mezhebin Fıkıh Kitabı) isimli eserde kaydedildiğine göre; bırakılmış sakalı tıraş etmek Hanefî Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre haramdır. Çünkü sakal bırakmak vacip sayılmaktadır. Şâfîî mezhebine göre ise bırakılmış sakalı tıraş etmek mekruhtur. (el-Mezâhibü'l-Erbaa 2:44-46)
Sakal bırakmak hem fiilî sünnettir yâni Peygamber Efendimizin (a.s.m.) bizzat sakallı bulunmuşlardır. Hem de bu konuda sözlü sünnet söz konusudur.
“Müşriklere muhalefet ediniz: Sakalı bırakınız bıyıklarınızı kesiniz.”
gibi pek çok hadis-i şerif vardır. (Buhari Libas :64)
Ancak fıkıh kitaplarında mutlak olarak zikredilen sakalı kesmenin haramlığı meselesine asrımızın büyük âlimi Bediüzzaman Hazretleri şöyle bir açıklık getirmektedir:
“Bazı âlimler sakalı tıraş etmek caiz değildir demişler. Muratları sakalı bıraktıktan sonra tıraş etmek haramdır demektir. Yoksa hiç bırakmayan bir sünneti terk etmiş olur.” (Emirdağ Lahikası s 48)
Nitekim İmam-ı Gazalî gibi bir müceddit İbni Hacer Nevevî Remlî Hatîb gibi müçtehid derecesindeki büyük âlimler sakal tıraş etmeyi tenzihen mekruh olarak görüyorlar haram veya tahrimî bir mekruh olarak vasıflandırmıyorlar.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi