Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
"Neslin korunması" veya "nesebin korunması" ifadesiyle insan türünün yok olması insanlık tarihi boyunca art arda gelen doğumun azaltılmak suretiyle kesintiye uğraması ve neseplerin birbirine karışması gibi tehlikelerden korunması kastedilmektedir.
Bunun için insan neslini toptan koruma çoğalmasını sağlama ve neslin karışmasını önleme gibi tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Kıyamete kadar insanlık devam edeceğinden insan neslinin toptan yok olması beklenen bir tehlike değildir. Bu bağlamda neslin muhafazası ile daha çok doğacak çocuğa müdahale edilmemesi ve nesebin karışmasının önlenmesi kastedilmektedir.
Bu kısa bilgiden sonra detay için şu açıklamaları okumanızı tavsiye ederiz:
Dini anlayışa göre huzur ve mutluluğun sağlanması için "korunması gerekli" beş temel esastan biridir "Nesil". Nesil insanın devamıdır. Neslin çoğalmasının ve karışmaktan korunmasının ilk yolu nikâh vasıtasıyla aile ortamının oluşturulmasıdır.
Dinlerin gayesi insanlığın huzur ve mutluluğudur. Dini anlayışa göre ise insanlık için gerekli olan huzur ve mutluluğun sağlanması ve korunması için gerekli beş temel esas vardır:
1. Nefsin (canın) korunması.
2. Aklın korunması.
3. Dinin korunması.
4. Neslin korunması.
5. Malın korunması.
Bu beş temel ilkeden “Neslin korunması” konusunu ele alacağız.
Nesil; sözlükte “süratle gitmek” “birbirinden doğup üremek” gibi anlamlara gelirken fıkıh terimi olarak ise “insan veya hayvan için yavru veya hamilelik” anlamındadır.
Buna göre neslin korunması çocuk doğumunun ve zürriyetin devamını sağlama anlamına gelir.
Nesep ise; sözlükte kişi ile anne ve babası arasındaki soy bağını ifade eder.
Neslin veya nesebin korunması ifadesiyle insan türünün yok olması insanlık tarihi boyunca art arda gelen doğumun azaltılmak suretiyle kesintiye uğraması ve neseplerin birbirine karışması gibi tehlikelerden korunması kastedilir. Bunun için insan neslini toptan koruma çoğalmasını sağlama ve neslin karışmasını önleme gibi tedbirlerin alınması gerekir.
Neslin muhafazası ile daha çok doğacak çocuğa müdahale edilmemesi ve nesebin karışmasının önlenmesi kastedilir.
Allah farklı cinslerin kalbine birbirlerine karşı meyil yerleştirdiği gibi evlat sahibi olup soyunu devam etme duygusunu da yerleştirmiştir. İnsanların kendi yavrularına karşı yoğun bir sevgi ve merhamet duygularıyla yaratılmış olmaları bu hikmete binaen olmuştur.
Kişinin soy sahibi olması ilâhî nimetlerden biridir. Her insanda bu yönde bir istek vardır. İslâm insandaki bu duygunun batıl yollarda heba edilmemesi için doğacak nesillerin salih olmasını önemsemiştir.
Soy fazlalığı birbirlerine karşı böbürlenme niyetiyle değil İslâm’ın izzeti için olmalıdır.
Bu sebeple doğacak çocukların kız ve erkek olması değil temiz ve salih olmaları önemsenmiştir.
Neslin çoğalmasının ve karışmaktan korunmasının ilk yolu nikâh vasıtasıyla aile ortamının oluşturulmasıdır. Nesep nikâh ile sabit olduğundan nikâh nesebin karışmasını doğrudan önlemektedir.
Nitekim fıkıh kitaplarında nikâhın maksatları açıklanırken bunlardan bir tanesinin de neslin korunması olduğu ifade edilmektedir.
Nikah vasıtasıyla insanlar aile haline gelerek sorumluluk paylaşımına gider ve insan fıtratı korunur. Kuran-ı Kerim’de iki cinsin birbirlerine meyilli olarak yaratıldığı ve bunun Allah’ın ayetlerinden olduğu belirtilir. (1)
Aile insanların güven duyduğu huzur bulduğu ve her şeylerini birbirlerine anlattığı samimi bir ortamdır. Bu kurumun mayası ise sevgidir.
Hz. Peygamber (sav) “Evleniniz nesiller meydana getirmek suretiyle çoğalınız. Sizinle diğer ümmetlere karşı övünürüm.” buyurmuştur.(2)
Nikah olmadan da neslin çoğalabileceğini söylemek mümkündür. Ancak İbn Hümam’ın dediği gibi gayrimeşru yollarla çoğalmanın insan neslini uzun vadede devam ettirmesi mümkün değildir. Menfaat çatışması sebebiyle insanlar arasında devamlı kan akacak herkes birbirine yabancılaşacak ve zulüm daha da artacaktır.(3)
Nikahın bu fonksiyonu İslam hukukunda bazı müctehitler tarafından farz görülmesine sebep olmuştur.
Zina neslin karışmasına sebep olmak suretiyle nesli ve zürriyet mefhumunu yok eder. Zina çoğu kere doğan veya doğacak olan çocukların öldürülmeleri veya yaşayanların da soylarının bilinmemesi ile sonuçlanan çok kötü bir yoldur.
Bu gibi ağır sonuçları olan bir suç olduğundan hem büyük günahlardan sayılmış hem de bu fiili işleyenlere ağır cezalar konulmuştur.
- Rabbimiz bizden yaratılış hikmetimize insan olmanın haysiyet ve şerefine uygun bir hayat sürmemizi ister. Evlenerek bir yuva kurmamızı imanlı ve sağlıklı nesiller yetiştirmemizi emreder.
- Neslimizi muhafaza etmek ve geleceğimize sahip çıkmak mümin bir kul olarak hepimizin vazifesidir.
- Nesil güvenliği en az can ve mal güvenliğimiz kadar değerlidir ve dokunulmazdır.
- İffet ve haysiyetimiz helal dairesinde yaşama gayretimiz mukaddestir.(4)
Kaynaklar:
1) Rum 30/21.
2) Nesai Nikah 11.
3) Fetḥu’l-ḳadîr 3/175.
4) bk. Zeynep Betül Erhun Yeni Şafak 22/09/2023 Cuma; Mesut Bayar Neslin Korunması İlkesinin Kapsamına Dair Bir İnceleme Düzce Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Cilt 4 - Sayı 2 - Güz 2020 s. 128-143.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi