Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Nikahın gizlisi veya açığı diye bir durum olmaz. Bu nedenle nişanlılık döneminde kıyılan nikah ile eşler evlendikleri için mehir gerekir. Eşler bu dönemde yalnız başlarına kalmışlarsa veya zifafta bulunmuşlarsa kadın mehrin tamamına hak kazanır.
Nikâh akdinde mehrin zikredilmemiş olması halinde mehr-i misil gerekir. Mehrin zikredilmemesi akdin fesatını gerektirmez. Çünkü nikâh evlenecek olan çiftlerin icab-kabûlüyle tamam olur. Mehir ise nikâhın rüknü değildir ve bundan dolayı nikâh akdinin inikat ve sıhhati mehrin zikredilmesine bağlı değildir.
Mehr-i Mislin takdiri: Mehr-i misli tayin için evlenecek olan kadının yaş güzellik mal şehir takvâ akıl dine bağlılık bekâret iffet ilim edeb güzel ahlâk çocuk sahibi olma gibi çeşitli vasıflarda benzeri olan kadınların mehirleri dikkate alınır. Bu benzerlik iki tarafın yani mehri tayin olunacak kadın ile denk ve benzeri kadınların akit sırasında sahip oldukları vasıflar itibariyle araştırılır. Bu vasıfların akitten sonra artması veya eksilmesi emsalliğin meydana gelmesine zarar vermez.
Eğer babası tarafında benzeri bulunmazsa babasının kabîlesine denk olan kabîleden emsali kadınların mehri takdir edilir. Kadının bu durumlarda benzeri bulunmadığı takdirde mehr-i misil iki adil erkek veya bir erkek iki kadının şahadetiyle sabit olur. Eğer adil şahid bulunamazsa söz yeminle beraber kocaya aittir.
Koca mehr-i misli tayinden kaçınırsa mehrin miktarını tayin için hâkime başvurabilir. Bu hükümler ihtilâf ortaya çıkması halindedir. Eğer mihir konusunda ittifak hasıl olursa kabul olunur (el-Kâsânî Bedâyîus-Sanayi Kahire 1327-28/1910 2/287; M. Ebû Zehra el-Ahvâluş-şahsiyye Kahire 1368/1948 s. 182-183; Bilmen Istılâhât-ı Fıkhiyye Kamusu İstanbul 1985 2/6 119-120 140-142)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi