“Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalkacağınız zaman yüzlerinizi dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı mesh edin ayaklarınızı da topuk kemiklerine kadar (yıkayın). Eğer cünüp olursanız temizlenin. Şayet hasta veya yolculuk halinde veya içinizden biri ayak yolundan gelirse yahut kadınlarla cinsel ilişkide bulunursa bu hallerde su bulamadığınız takdirde temiz bir toprağa yönelin (teyemmüm edin) yüzünüzü ve ellerinizi onunla mesh edin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez fakat O sizi tertemiz kılmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.” (Maide Suresi-6)
- Ayette geçen “Namaz kılmaya kalkacağınız zaman” ifadesinden namaz kılmak için abdestli olmanın farz olduğunu anlıyoruz. Ancak Kabe’yi tavaf etmek için Kur’an okumak için ve cenaze namazı kılmak için abdestli olmak ile ilgili bir ayet ve hadis yok. Kabe’yi tavaf ederken abdestli olma şartı nereden geliyor?
Değerli kardeşimiz
Öncelikle ifade edelim ki bir kimsenin evlatlarından birine seni seviyorum demesi diğer evlatlarını sevmediği anlamına gelmeyeceği gibi namaz için abdest alınmasının istenmesi başka ibadetler için abdeste gerek olmadığıanlamına gelmez. Çünkü ayette "sadece namaz için abdest gereklidir başka bir şey için abdeste gerek yok" diye bir kayıt ve sınırlama yoktur.
Ayrıca Kur'an ayetleri Allah’a ve Elçisine itaat edilmesini ister. Buna göre Allah’a itaat onun ayetlerine uymaktır Elçisine itaat ise onun uygulamalarına ve açıklamalarına uymaktır. O halde Elçi’ye uymayan onun gönderen Allah’a itaat etmemiş olur.
Bu nedenle sorudaki iddialar tutarsızdır iftiradır ve ilmi değildir.
1. İlmi bir kural vardır ki bir ifadede geçen bir kayıt iki anlama gelebilir. Biri “kayd-ı ihtirazî” diğer“Kayd-ı vakii”dir. Birincisi mutlak bir ifadede / cümlede kullanıldığı zaman onunla söz konusu meseleye tahsis edici bir zırh giydirilmiş olur. İkincisinin kullanılması bağlayıcı bir şart olmaktan ziyade mevcut olan durumu belirlemeye yöneliktir. Örneğin:
“Kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla birleşmiş değilseniz (nikâh ortadan kalktığında) kızlarını almanızda size bir sakınca yoktur.”(Nisa 4/23)
mealindeki ayette yer alan “Kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı.” ifadesindeki ilk cümlede yer alan “Kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden (olan üvey kızlarınızla evlenmeniz haram kılındı).” kaydı ihtirazîdir.
Buna göre eğer kişi üvey kızının annesiyle birleşmemiş ise kızı ona haram olmaz. Bu husus ayette ayrıca açıklanmıştır.
Keza “Yanlışlıkla bir mümini öldüren kimsenin mümin bir köle azat etmesi… gerekir...” (Nisa 4/92) mealindeki ayette de “mümin” kaydı bir kaydı ihtirazîdir. Yani mümin olmayan bir kölenin azat edilmesi doğru olmaz.
Söz konusu ayetin ikinci cümlesinde yer alan “evlerinizde bulunan üvey kızlarınız...” ifadesindeki kayıt âlimlerin büyük çoğunluğuna göre ihtirazî değil vakiî bir kayıttır. (bk. Razi ilgili ayetin tefsiri)
Yani üvey kızı onun yanında / kendisinin evinde olsun olmasın annesiyle birleştiği takdirde kendisine haramdır. Fakat büyük çoğunlukla kızların annelerinin kocalarıyla kaldıkları evlerde kalmaları bir gelenektir. Kur'an’da da kızların himâyesi bakımından bu kültürün doğru ve önemli olduğuna işaret etmek için ve daha başka hikmetler için bu hususa dikkat çekilmiştir.
İşte bunun gibi sorudaki ayette yer alan “Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi dirseklere kadar ellerinizi yıkayın…” ifadesinde geçen “Namaz kılmaya kalktığınız zaman” cümlesinden “namaz kılmadığınız zaman abdest almayın” şeklinde bir mana çıkmaz. Bu ihtizarî değil vakiî bir kayıttır. Meselenin böyle ifade edilmesinin birkaç hikmeti şunlar olabilir:
a) Burada namaz kılmak için abdestin gerekli olduğuna dikkat çekilmiştir. Yani; namaz kılmak abdest almanın şartı değildir. Bilakis abdest almak namaz kılmanın şartıdır.
b) Allah’ın huzuruna çıkmak için maddi-manevi temizliğe riayet etmek en önemli bir kulluk edebidir. Bu huzuru sağlayan ibadetlerin en büyüğü namazdır. O halde namaz kılarken mutlaka temizlenmek gerekir. Ayetin söz konusu ifadesi namaz ile -bir temizlik ve nezafet olan- abdest arasındaki “lüzum-u beyyin” denilen gerekli ilişkiye işaret edilmiştir.
c) Ayetin sonunda “(Bu abdestle) Allah sizi tertemiz yapmak istiyor.” mealindeki cümleden de anlaşıldığı gibi abdestin namazdan bağımsız bir ibadet olduğuna delalet etmektedir. Çünkü abdestten maksat temizlik ve nezafettir. Hadis-i şerifte “Din nezafet üzerine kurulmuştur.”(bk. Razi a.g.y) şeklindeki Nebevi beyanda da abdest almanın ana hedefinde temizlik ve nezafet olduğunu göstermektedir.
Bu da b şıkkında belirtilen hakikatleri güçlendirmektedir.
d) Bazı âlimlere göre “Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman…abdest alın.” mealindeki ayetin ifadesinden anlaşılan kılınan her namaz için abdest almanın gerekli olduğudur. Hatta rivayete göre Peygamberimiz (asm) daha önce her namaz için abdest alıyordu. Daha sonra bu hüküm nesh edildi. (bk. Maverdi ilgili ayetin tefsiri)
Cenaze namazı da namazdır diğer namazlar için abdest gerekli olduğu gibi cenaze namazı için de abdest gereklidir.
Bu yoruma göre de abdestsiz namaz kılındığına dair iddia bir hayal mahsulüdür.
2. Diğer ibadetlerde abdestli olmak konusuna gelince:
Namazdan başka Kur'an’a dokunmak Kâbe’yi tavaf etmek ve tilavet secdesi yapmak gibi ibadet ve ameller için de abdest almak şarttır.
Tavaf Namaz Gibidir
"Tavaf namaz gibidir. Fakat tavaf sırasında konuşmak câizdir. Tavafta konuşan kimse hayırlı söz söylesin." (Tirmîzî Hacc 112; Nesâî Menasik 126)
Abdestin Kâbe tavafı için gerekli olduğuna dair başka hadisler de vardır. (bk. Müsned 3/414)
Kuran’a abdestsiz dokunulmaz
Kur'an’a dokunmak için abdestin farz olduğu hükmü Kur'an’a ve Sünnet’e dayanır.(bk. Vakıa 56/79; Beyhaki es-Sünenü’l-kübrâ Taharet 97 1/141-142)
Demek ki namaz dışında abdest yok iddiası asla doğru değildir ayet ve hadislere aykırıdır.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi