Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Şeytanlar hayra hiç bir kabiliyeti olmayan sırf şer işleyen ruhanî bir varlık nev'idir. Şeytanların başı olan İblis Nar-ı Semûm'dan yani dumansız ve harareti çok şiddetli bir ateşten yaratılmıştır. (Hicr 15/27). İblis'in asıl adı Azâzil idi. Âdem (as)'e secde etmekten yüz çevirmesi ve Cenâb-ı Hakk'ın bu secde emrine kibirlenerek isyan etmesinden sonra "İblis" ve "Şeytan" isimlerini aldı.
Şeytanların bütün meşguliyet ve gayretleri insanları imandan çıkarmak günah işletmek ve küfre girmelerine sebeb olmaktır. İnsanlığın mânevi terakkisinde Allah'a kulluk vazifesini yerine getirmesinde en büyük engel şeytandır. Kur'ân-ı Kerîm'de şeytan insan için "adüvv-ü mübin = apaçık bir düşman" olarak tavsif edilmiştir. Mü'minlerin her an onun şerrinden Allah'a sığınması (istiâze etmesi) lâzımdır.
Nitekim Cenâb-ı Hak Kur'ân-ı Kerîm'de pek çok âyet-i kerîmede mü'minleri şeytandan istiâzeye yani Allah'a sığınmaya davet etmiştir.
Aslında şeytanın kendi başına bir gücü yoktur. Vesvese ve desîseleri de zayıftır. Fakat yaptığı işler tahribat yıkıp bozmak nev'inden olduğu için cüz'î bir vesvese ve desîse ile büyük neticeler meydana getirmekte; büyük zararlara sebeb olmaktadır. Bu yüzden güçlü görülmekte bazı sapık mezhep ve inanç sahiplerince ilah kabul edilmektedir. Halbuki bir binayı yapmak ne kadar zor yıkmak ise ne kadar kolaydır.
Bir insanın yaşaması için ne çok şartların bir arada bulunması lâzımdır. Halbuki diğer bütün şartlar mevcut olduğu halde bir uzvun kesilmesiyle veya birkaç dakika nefes alamamakla o insan ölüme maruz kalmaktadır. Şeytanın da yaptığı ve yaptırdığı bütün işler hep böyle tahribat cinsinden şeylerdir. İşte gücü ve desîseleri aslında gayet zayıf olduğu halde büyük tahribat ve zararlar meydana getirdiği içindir ki Müslümanlar her zaman şeytanın şerrinden Allah'a sığınırlar.
Hem insanın nefsi şehvet ve gazab gibi his ve duyguları da şeytanın her türlü telkin ve desîselerine karşı alıcı verici durumunda olduklarından bazan şeytanın ufak bir vesvese ve desisesi insanı hemen te'siri altına almakta ve mânevi pek büyük felâket ve zararlara atabilmektedir.
İşte mü'minlere şeytanın şerrinin büyük gösterilmesi ve aldanmamaları için tekrar tekrar ihtarlarda bulunulması bu yüzdendir. Yoksa şeytanların kâinatta îcad ve fiil cihetinde hiçbir güç ve kuvvetleri Allah'ın mülküne hiç bir müdahaleleri yoktur.
KALP ÜZERİNDE MELEK-ŞEYTAN SAVAŞI
Melekler insandaki ulvi duyguları harekete geçirir ona iyiliği telkin ederler. Şeytanlar ise insandaki süflî duyguları körükleyerek onu her dâim kötülük işlemeye sevk ederler.
Hadîs-i şerifte bu husus şu şekilde belirtilmiştir:
"İnsan kalbine iki yönden baskı ve telkin gelir. Birisi melektendir ki hayırı söyler hakkı tasdik eder. Kalbinde bunu bulan kimse bilsin ki bu Allah'tandır. Ve Allah Teâlâ'ya hamdetsin. Diğer telkin ise şeytandan gelir; şerri teşvik eder hakkı yalanlar ve insanı hayırdan meneder. Kalbinde bunu bulan kimse derhal şeytanın şerrinden Allah'a sığınsın."(İbn-i Mes'ud)
Mânen yükselmek ruhen inkişaf etmek isteyen herkes şeytanın içinde uyandırdığı süflî ve kötü arzuları susturmak ve onunla mücadele etmek zorundadır...
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi