Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Şuara 20 ve İsra 12 ve 19. ayetlerde kim dünya mülakatını isterse ona ondan veririz ama ahirette nasibi yoktur buyurulur.
- Ama biz örneğin Allah’ım beni zengin et gibi dualar etsek menfaat için etmiş olmaz mıyız?
- Cehenneme gider miyiz?
Değerli kardeşimiz
Öncelikle ifade edelim ki bu ayetlerde geçen “Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada ver.” mealindeki ifade ahirete inanmadıkları için sırf dünya menfaatini isteyen kimselere yöneliktir. Yoksa müminler dünya için de ahiret için de isterler.
İlgili ayetlerin meali şöyledir:
“Biz gece ve gündüzü kudretimizi gösteren iki delil kıldık. Gece delili Ay'ı sildik gündüz delili Güneş’i aydınlatıcı yaptık ki hem Rabbinizin lütfedeceği nimetlerin peşine düşesiniz hem de yılların sayısını ve hesabı bilesiniz. Biz her şeyi açık açık bildirdik.”(İsra 17/12)
“Kim bu geçici dünyayı isterse burada istediğimiz kimseye dilediğimiz şeyleri veririz; sonra da onu cehenneme göndeririz; oraya kınanmış ve kovulmuş olarak girer. Kim de ahireti ister ve bir mümin olarak ahiret için ona yaraşır bir çabayla çalışırsa işte böylelerinin çabaları karşılık görecektir.”(İsra 17/18-19)
“Kim ahiret kazancını isterse onun bu kazancını arttırırız; kim dünya kazancını tercih ederse ona da bundan veririz; ama onun ahirette hiçbir nasibi olmaz.” (Şuara 26/20)
Bu ayetlerde ahirete iman edip ona göre amel eden kimselerle inkâr edip sırf dünyaya çalışan kimselerin muvazenesi yapılmıştır. Burada söz konusu edilen ceza dünyaya çalışmakla ilgili değildir. Bilakis dünyaya çalışsın- çalışmasın ahirete iman etmemiş olduğundan oraya hiç çalışmayıp bütün kuvvetiyle yalnız dünya hayatı için çalışan kimsenin durumuyla ilgilidir.
Demek ki Allah sonsuz rahmetini nazara vermek üzere ahirete inanmayan kimselerin bile dünyevi çalışmalarını tamamen zayi etmeyeceğine dilediği kimse için dilediği kazancı vereceğine işaret edilmiştir.
Ayetin “Kim bu geçici dünyayı isterse burada istediğimiz kimseye dilediğimiz şeyleri veririz; sonra da onu cehenneme göndeririz.” mealindeki ilk cümlesinden şöyle bir ders anlaşılmalıdır:
Allah’ın dünyalık namına insanlara verdiği servet makam mevki nüfuz gibi dünyevi menfaatler her zaman insanın Allah katında değerli olduğunu göstermez. Bazen en azılı düşmanlarına da dünyayı müyesser eder. (bk. Razi ilgili yer)
“Eğer insanlar tek tip bir topluluk hâline gelecek olmasaydı Rahmanı inkâr edenlerin evlerine (her biri) gümüşten tavan yukarı çıkmak için kullanacakları merdivenler yapardık. (Ayrıca) evleri için kapılar üzerlerinde yaslanıp istirahat edecekleri koltuklar yapar altınla da süslerdik. Ama bunların hepsi dünya hayatına ait geçici faydalardan ibarettir rabbinin katında ahiret (mutluluğu) ise takva sahiplerine mahsustur.”(Zuhruf 43/33-35)
mealindeki ayetlerde bu gerçeğin altı çizilmiştir.
“Ama insanlardan öyleleri vardır ki 'Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada ver.' diye dua ederler. Böyle bir kimsenin ahiretten hiç nasibi yoktur. İnsanlardan öyleleri de vardır ki 'Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ver öteki dünyada da iyilik ver (hem bu dünya nimetlerini hem ahiret nimetlerini ver); bizi cehennem azabından koru.' derler. İşte kazandıklarından bir payı olanlar bunlardır. Allah hesabı çok çabuk görür!”(Bakara 2/200-202)
mealindeki ayetten açıkça anlaşılıyor ki burada zikredilen “Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada ver.” cümlesi ahirete inanmadıkları için sırf dünya menfaatini isteyen kimselere yöneliktir. (bk. Maverdi ilgili yer.)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi