Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kuran ve sünnet ışığında zikir konusunda nasıl bir yol izlemem gerekir?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı

- Ben işten sonra akşamları dinlenirken kendim bir program yaparak program dahilinde lâ-ilâhe illallâh- salavat vb. zikirleri çekiyorum. Bu şekilde birkaç senedir bunu devam ettirmeye çalışıyorum. Kendim o günkü yorgunluğum durumuma göre sayıyı belirliyorum bazen fazla bazen eksik bu şekilde bunu devam ettirmeye çalışıyorum.
- Bazı yerlerde zikrin bir sistematik içerisinde mürşit-şeyhten ders alınarak onun verdiği sayıyı takip ederek kişiyi gerçek manada amacına ulaştıracağını aksi halde kendimiz manevi ihtiyacımızı tam bilmeyip manevi olarak çok mesafe kaydedemeyeceğini duydum. Bu aklımda birtakım soru işaretleri oluşturdu.
- Acaba düzenli olarak yapmaya çalıştığım bu zikirleri bir şeyh gözetiminde yapmadan Allah’ı zikir için hadislerde bahsedilen müjdeli durumlara ulaşamam mı diye endişelenmeye başladım.
- Kuran ve sünnet ışığında zikir konusunda nasıl bir yol izlemem gerektiği ile ilgili tavsiyelerinizi istiyorum.

Değerli kardeşimiz

Zikirlerin yapılması için ille de bir mürşid şart değildir. Hatta Kur'an ve Sünneti esas alarak yapılan zikirlerin sevabı şeyhlerin tavsiye ettiği zikirleirn sevabından katbekat fazla olabilir.

Bunu İmam Rabbani ve Bediüzzaman Said Nursi’den dinleyebiliriz:

“İmam-ı Rabbanî Ahmed-i Farukî (ra) demiş ki: 'Ben seyr-i ruhanîde kat'-ı meratib ederken tabakat-ı evliya içinde en parlak en haşmetli en letafetli en emniyetli; Sünnet-i Seniyeye ittibaı esas-ı tarîkat ittihaz edenleri gördüm. Hattâ o tabakanın âmi evliyaları sair tabakatın has velilerinden daha muhteşem görünüyordu.'"

"Evet müceddid-i elf-i sâni İmam-ı Rabbanî (ra) hak söylüyor. Sünnet-i Seniyeyi esas tutan Habibullah'ın zılli altında makam-ı mahbubiyete mazhardır. Bu fakir Said Eski Said'den çıkmaya çalıştığı bir zamanda rehbersizlikten ve nefs-i emmarenin gururundan gayet müdhiş ve manevî bir fırtına içinde akıl ve kalbim hakaik içerisinde yuvarlandılar. Kâh süreyyadan seraya kâh seradan süreyyaya kadar bir sukut ve suud içerisinde çalkanıyorlardı (...) 

"İşte o zamanlarımda İmam-ı Rabbanî'nin hükmünü bilmüşahede tasdik ettim.” (bk. Lem'alar  s. 51)

“İmam-ı Rabbanî Müceddid-i Elf-i Sâni (ra) diyor ki: 'Ben seyr-ü sülûk-u ruhanîde görüyordum ki Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'dan mervî olan kelimat nurludur sünnet-i seniye şuaı ile parlıyor. Ondan mervî olmayan parlak ve kuvvetli virdleri ve halleri gördüğüm vakit üstünde o nur yoktu. Bu kısmın en parlağı evvelkinin en azına mukabil gelmiyordu. Bundan anladım ki; sünnet-i seniyenin şuaı bir iksirdir. Hem o sünnet nur isteyenlere kâfidir hariçte nur aramağa ihtiyaç yoktur." (bk. age.  s. 56)

Özetle Hz. Peygamber aleyhissalatü vesselam Efendimizin yaptığı duaları teşbihleri zikirleri... öğrenmek ve ona göre yapmak yeterlidir.

Bununla beraber İmam-ı Azam İmam-ı Şafii İmam-ı Gazalî Abdülkadir Gaylânî İmam-ı Rabbanî Şah-ı Nakşıbend Mevlâna ve asrımızda da Bediüzzaman Said Nursî gibi mürşidler de vardır.

Bir Müslüman bu gibi zatların sözlerini kitaplarını hâl ve hareketlerini devam etmiş oldukları zikir ve evradı okuyabilir taklid edebilir ve böylece İslâmî yaşayışını zenginleştirip nurlandırabilir. Böylece bu zatlar insana mürşid olur rehber olur.

İlave bilgi için tıklayınız:

İslamı yaşamak için bir tarikata girmek bağlanmak şart mıdır ...

"Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır." sözü doğru mudur?

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi