Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Sınava çok çalışıp dua etmeden 100 alabiliyorum dua ettiğimde neden alamıyorum?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı

- Allah’ın varlığına kanıt bulamıyorum diyen bir kardeşimize verdiğiniz cevabı da okudum. Ancak gerçekten bende de öyle bir şey var.
- Hayat bir Allah olmadan da gidiyor sınava çok çalışıp dua etmeden 100 alabiliyorum sınava çalışmayıp dua etsem de sadece bildiğim soruları yapabiliyorum.
- Yani ben duayı şuna benzetiyorum bir onay makinesi yani ben sınava çalıştığımda dua edince Allah tamam buna 100 verin diyor. Ancak eğer 99 alacaksam ve dua ettiğimde Allah bu kul dua etti ona 1 puan verin demiyor...
- Bunlara bağlı olarak bir Allah’a çok zor inanacağım gibi gözüküyorum…

Değerli kardeşimiz

- İnsanlar her zaman bir imtihanla karşı karşıyadır. Hayat bir test merkezi gibidir. İmtihan ise gizlidir. Doğru ve yanlışa imkân verecek şekilde düzenlenir. Sorular ona göre sorulur.

Her şey göklerde “Allah vardır ve birdir.” sözünün yazılması gibi açık-seçik olsa hiç kimse yanlış yapmaz ve sınıfta kalmaz. En çalışkan bir Kur’an talebesi olan Hz. Ebu Bekir Hz. Ömer Hz. Osman Hz. Ali gibi insanlık yıldızları ile en tembel en cahil birer öğrenci olan veya olmaları gereken Ebu Cehil Ebu Leheb Müseyleme-i Kezzab gibi -imtihan sahibi Allah’ın nazarında- bir yıldız böceği kadar bile bir değer ifade etmeyen kimseler aynı puanı almış ve birlikte sınıfı geçmiş olacaklardı. Bu ise adalet anlayışına taban tabana zıttır.

Bununla beraber dünya hayatındaki her imtihan sorusu akla kapı açar fakat özgür iradesini ipotek altına almaz. “Dileyen iman etsin dileyen küfrü seçsin.” mealindeki ayet ve benzerlerinde bu özgürlüğün altı çizilmiştir.

Şunu da unutmamak gerekir ki milyonlarca hatta milyarlarca insanın aklı Allah’ın varlığını kabul ederken bazı kimselerin aklının bunu kavrayamamasının altında yatan önemli sebeplerden biri bu kimselerin akıllarının özgürce çalışmalarına fırsat vermemeleridir. İnat menfaat makam-mevki ideolojik maksatlar ön yargı fanatizmi çalışma ve düşünme azminden yoksun olmak heva-heves ve nefsin akla ve mantığa uymayan istek ve arzuları his ve duyguların coşkunluğu gibi değişik arızalardan dolayı aklın “aklıselim” formatını kaybetmesidir.

Kör hissiyatın düşünce arenasında dizgini ele alıp aklın hareketini engellemesi ve tökezletmesidir. Kur’an’da defalarca inkârcılara hitaben: “Bunlar akıllarını kullanmıyorlar...” gibi ifadeler kullanması bu söylenenlerin bu tespitlerin doğruluğunu göstermektedir.

- Dualar fiili ve kavli/sözlü olmak üzere iki çeşittir.

Fiili dua Allah’ın kainat çapında yarattığı sebeplere yapışmaktır. Dersini iyi çalışmış bir adam bu fiili duayı yaptığı için genellikle bu duası makbul olur ve kendisi imtihanlarda başarılı olur. Fiili dua dua edenin kimliğine şahsiyetine dinine imanına bakılmadan genellikle kabul edilir ve kimsenin emeği zayi edilmez.

Sözlü duanın kabulü ise daha ziyade dua edenin kimliğine samimiyetine ve ihlasına bakar. Peygamberlerin evliyaların dualarının -daha fazla- kabul olması bunun delilidir.

Şu da var ki; ızdırar derecesinde (çok büyük bir sıkıntı içinde) olan kimselerin duası da genellikle onun dinine dindarlığına bakılmaksızın kabul edilir. Müşriklerin denizde boğulma tehlikesi anında yaptıkları dualarının kabul olduğunu bildiren ayetlerden de bu gerçeği anlamak mümkündür

Bu konuyu Bediüzzaman Hazretleri şöyle özetlemiştir:

“Dördüncü nevi ki; en meşhurudur bizim duamızdır. Bu da iki kısımdır: Biri fiilî ve halî; diğeri kalbî ve kalîdir."

"Meselâ: Esbaba teşebbüs bir dua-yı fiilîdir. Esbabın içtimaı; müsebbebi icad etmek için değil belki lisan-ı hal ile müsebbebi Cenab-ı Hak'tan istemek için bir vaziyet-i marziye almaktır. Hattâ çift sürmek hazine-i rahmet kapısını çalmaktır. Bu nevi dua-yı fiilî Cevvad-ı Mutlak'ın isim ve ünvanına müteveccih olduğundan kabule mazhariyeti ekseriyet-i mutlakadır."

"İkinci kısım; lisan ile kalb ile dua etmektir. Eli yetişmediği bir kısım metalibi istemektir. Bunun en mühim ciheti en güzel gayesi en tatlı meyvesi şudur ki: "Dua eden adam anlar ki: Birisi var; onun hatırat-ı kalbini işitir herşeye eli yetişir her bir arzusunu yerine getirebilir aczine merhamet eder fakrına meded eder." (bk. Sözler Yirmi Üçüncü Söz s. 318)

- Son olarak şu ayetin uyarısına da kulak verelim. Kulak verelim ki bu imtihan dünyasında işlerimiz ters gidince hemen dinimizi inancımızı da tersine çevirmeyelim:

“İnsanlardan öyleleri de var ki; Allah'a bir yar kenarındaymış gibi kulluk eder. Ona bir iyilik gelirse yatışır. Başına bir bela gelirse; yüz üstü döner. Artık bu kimse dünyayı da ahireti de kaybetmiştir. İşte apaçık kayıp budur.” (Hac 22/11)

İlave bilgi için tıklayınız:

Sebepler Tabiat ve Kendi Kendine Var Olma...
Allah'ın sebepleri yaratmasının ve çalıştırmasının hikmeti nedir?
Allah Neden Sebepleri Çalıştırıyor?

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi