Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Peygamber Efendimiz miraç yolculuğuna çıkarken önce Burak denilen mahiyetini bilmediğimiz bir canlı ile sonra da Refref denilen yine mahiyetini bilmediğimiz bir binitle Huzur-u İlahiye çıkıyor. Merak ettiğim şu:
- Burak ve Refref gibi araçlara ne gerek vardı doğrudan uçarak Cebrail gibi gitse olmaz mıydı?
- Allah'ın bir vasıtaya bindirerek O'nu (sav) huzuruna getirmesindeki hikmet nedir?
Değerli kardeşimiz
Allah'ın kudretine göre bu vasıtalara gerek yoktur. Yüce Allah'ın dilediğini bir anda herhangi bir yere ulaştırmaya gücü yeter. Fakat bütün bunlar ayetlerini göstermek ve ikramını ortaya koymak cümlesinden sayılır. Çünkü ayette geçen "Ona ayetlerimizden gösterelim diye" (İsra 17/1) ifadesi gereğince İsra'nın hikmeti ayetleri (alametleri) göstermektedir.
Demek ki Allah’ın hikmeti bazı binitleri uygun görmüştür. Bu hikmetin bir kaç cihetini şöyle açıklayabiliriz:
a. Hz. Peygamber (asm) bir insandır melek değildir. Miraca çıkarken insanların bir temsilcisi olarak çıkmıştır. Bu da onun beşeriyetiyle / insanlık vasfıyla huzura çıkmasını gerekli kılar. İnsan ise ancak harika da olsa -sebepler dairesinde- bir araçla böyle iki aylık bir mesafeyi (Mekke’den Kudüs’e) katedebilir. Burak bir binit olarak Hz. Peygamber (asm)'in bu insanlık vasfına uygun bir harikalar harikasıdır.
b. Hz. Peygamber (asm)'in Burak’a ve Refref’e binmesi onun hem bedenen hem ruhen isra ve miraca yükseldiğinin bir işaretidir. Çünkü ruhun böyle binitlere ihtiyacı yoktur. Nitekim ölenlerin ruhu da bu tür binitlere muhtaç olmadan yukarılara çıkar. Demek ki Burak ve Refref aynı zamanda Hz. Muhammed (asm)’in miracının hem ruh hem de bedenle birlikte yapıldığının bir işaretidir.
c. Hz. Peygamber (asm)'in mirac hadisesini anlatan Necm suresi İsra suresinden daha önce indiği halde Kur’an’da tertip itibariyle İsra suresi daha önce zikredilmiştir. Çünkü insanların zihinleri tanıdık oldukları alanlarda daha iyi çalışır. Bu sebeple önce Mekke’den Kudüs’e olan seyahat kısmı olan İsra hadisesine yer verilmiştir.
İşte Burak’ın olması da bu hikmete uygundur. Çünkü insanlar bir kimsenin hiçbir araç olmadan kısa bir zamanda uzun bir mesafeyi katetmesini akıllarına sığıştıramazlar. Bir binitin varlığı -olağanüstü de olsa- yine de insanlara böyle bir yolculuk ihtimalini düşünme fırsatını verir. Çünkü genel olarak o günkü Mekkeliler Kudüs’e yaya değil deve veya at gibi binitlerle yolculuk yaparlardı. İşte Burak Mekke müşriklerine bu düşünme fırsatını sağlamıştır.
d. İsra’da Burak Miraçta Refref varlığının önemli bir hikmeti de Hz. Muhammed (asm)’e verilen değerle ilgilidir. Onu huzuruna davet ederken Hz. Cebrail (as) gibi en büyük bir meleği davetçi olarak gönderen Allah onu bir binite bindirip dizginini Hz. Cebaril’in eline vererek huzuruna alması hem (Burakla) yeryüzü hem de (Refrefle) gökyüzü sakinlerine Elçisinin kendi katındaki kadr-u kıymetini göstermesi miracın yalnız ona tahsis edilmesiyle özdeşleşen bir ihsan ve ikramdır.
e. Burak kelimesinin berk (yıldırım) maddesinden türemiş olduğu apaçıktır. Peygamberimizin hadisinde onun tanımlanmasına göre “ayağını gözünün (gördüğü yerin) son noktasına basar." Bu ise şimşek ve elektrik süratini anlatır. Biz bu prensiple İsra'nın süratini bir dereceye kadar düşünmek ve böyle bir nakliye vasıtası üzerine binenin elektrikten etkilenmeyerek hiç sarsılmaksızın tam sükunet ve huzur içinde mesafeyi katlayabileceğini düşünebiliriz. Ve bu şekilde Burak ve Mirac vasıtalarının özel olarak tahsisine bir hikmet yönü de düşünebiliriz. (bk. Elmalılı Hak Dini ilgili ayetin tefsiri)
Not: Alusi'nin naklettiğine göre Resulullahın İsra gecesi biniti beş tane idi:
Birincisi Beytü'l-Makdis'e kadar Burak.
İkincisi dünya göğüne kadar Mirac (manevi asasnsör).
Üçüncüsü yedinci göğe kadar meleklerin kanatları.
Dördüncüsü Sidre-i Münteha'ya kadar Cibril'in kanadı.
Beşincisi Kabe Kavseyn'e (Mirac gecesi iki yay arası kadar Allah'a yaklaşmasına) kadar Refref (manevi bir binek). (bk. Alusi ilgili ayetin tefsiri)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi