Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Cumhuriyetin ilk devresinde din ve bilim ilişkisini açıklar mısınız?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Cevap

Değerli kardeşimiz

Laik Cumhuriyet rejimi tercihini pozitivist ve materyalist bilim anlayışı yönünde yapmış; İslam ve dine ait her şey “çağdışı” ve “hurafe” olarak telakki edilmiştir. Dinî kurumlar kaldırılmış medrese ve tekkeler kapatılmış alfabe değiştirilmiş; böylece dinin öğrenilmesi ve anlaşılmasını sağlayacak tüm yollar fiilî olarak kapatılmıştır. Bu dönemde tamamen materyalizme dayalı kitapları okumakla inanç boşluğuna düşen gençlerden bir kısmı ile ilgili bir hatırasını Nursi şöyle dile getirir:

“Kastamonu'da lise talebelerinden bir kısmı yanıma geldiler. "Bize Hâlıkımızı tanıttır; muallimlerimiz Allah'tan bahsetmiyorlar." dediler. Ben dedim:

Sizin okuduğunuz fenlerden her fen kendi lisan-ı mahsusuyla mütemadiyen Allah'tan bahsedip Hâlıkı tanıttırıyorlar. Muallimleri değil onları dinleyiniz.

Meselâ nasıl ki mükemmel bir eczahane ki her kavanozunda harika ve hassas mizanlarla alınmış hayattar macunlar ve tiryaklar var; şüphesiz gayet maharetli ve kimyager ve hakîm bir eczacıyı gösterir.

Öyle de küre-i arz eczahanesinde bulunan dört yüz bin çeşit nebatat ve hayvanat kavanozlarındaki zîhayat macunlar ve tiryaklar cihetiyle bu çarşıdaki eczahaneden ne derece ziyade mükemmel ve büyük olması nisbetinde okuduğunuz fenn-i tıb mikyasıyla küre-i arz eczahane-i kübrasının eczacısı olan Hakîm-i Zülcelâli hatta kör gözlere de gösterir tanıttırır.

Hem meselâ nasıl bir harika fabrika ki binler çeşit çeşit kumaşları basit bir maddeden dokuyor; şeksiz bir fabrikatörü ve maharetli bir makinisti tanıttırır.

Öyle de küre-i arz denilen yüz binler başlı her başında yüz binler mükemmel fabrika bulunan bu seyyar makine-i Rabbâniye ne derece bu insan fabrikasından büyükse mükemmelse o derecede okuduğunuz fenn-i makine mikyasıyla küre-i arzın Ustasını ve Sahibini bildirir ve tanıttırır.

Hem meselâ nasıl ki gayet mükemmel bin bir çeşit erzak etrafından celb edip içinde muntazaman istif ve ihzar edilmiş depo ve iaşe ambarı ve dükkân şeksiz bir fevkalâde iaşe ve erzak mâlikini ve sahibini ve memurunu bildirir…

İşte bu fenlere kıyasen yüzer fünûndan her bir fen geniş mikyasıyla ve hususi aynasıyla ve dürbünlü gözüyle ve ibretli nazarıyla bu kâinatın Hâlık-ı Zülcelâlini esmâsıyla bildirir sıfâtını kemâlâtını tanıttırır.

İşte bu muhteşem ve parlak bir burhan-ı vahdaniyet olan mezkûr hücceti ders vermek içindir ki Kur'ân-ı Mucizü'l-Beyan çok tekrarla en ziyade;

“Göklerin ve yerin Rabbi” (Ra’d 13/16);
“Gökleri ve yeri yarattı” (En’am 6/1)

âyetleriyle Hàlıkımızı bize tanıttırıyor diye o mektepli gençlere dedim. Onlar dahi tamamıyla kabul edip tasdik ederek "Hadsiz şükür olsun Rabbimize ki tam kudsî ve ayn-ı hakikat bir ders aldık. Allah senden razı olsun." dediler. (Nursi B.S. Şualar On Birinci Şua Altıncı Mesele)

Demek ki İslamiyet ile fen bilimleri âdeta iç içe ve birbirinden ayrılmaz beden ve ruh gibi bir bütündür.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi