Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Kur’an’da defalarca vurgulandığı üzere Allahevreni altı günde (altı devrede) -iki astronomik dört jeolojik devrede- yaratmıştır.
Sonsuz kudret sahibi olan Allah bir anda her şeyi yaratabilirdi fakat öyle yapmadı. Çünkü Allah’ın kudreti yanında onun hikmeti de var; Kadîr ismi yanında Hakîm ismi de var. Hikmet ise her şeyi belli bir sebep altında yaratmayı gerektirir. Çünkü insana -yarattığı sanatlarıyla- kendini tanıtmak isteyen Allah’ın bu sanatların nasıl harika olduğunu göstermesi icap eder. Bunların harika olduğunu göstermek için varlıkların kendi bünyelerindeki mekanizmanın yanında başka varlıklarla olan münasebetlerinin de harika dizaynının anlatılması gerekir. Bu ise yaratmanın def’î / anî değil belli bir süreci takip etmesiyle mümkündür.
Mesela insanların anne karnındaki gelişim safhaları olmasaydı bugün ilim bu harikalığın kadrini bilemezdi. Nitekim Kur’an’da bu konuya şöyle işaret edilmiştir:
“Ey insanlar! Eğer siz öldükten sonra dirilmekten (bunu yapacak kudrete sahip olduğumuzdan) şüphe ediyorsanız bilin ki: Biz sizi ilkin topraktan sonra bir nutfeden sonra (rahim cidarına) yapışan bir hücreden sonra esas unsurlarıyla hilkati tamamlanmış ama bütün azalarıyla henüz tamamlanmamış bir çiğnem et görünümünde bir ceninden yarattık ki kudretimizi size açıkça gösterelim. Dilediğimizi belli bir süreye kadar ana rahminde durdururuz. Sonra da sizi bir bebek olarak dünyaya çıkarırız. Sonra güç kuvvet kazanıncaya kadar sizi büyütürüz. İçinizden kimi henüz çocukken öldürülür kimi de hayatın en düşkün biçimine götürülür. Öyle ki daha önce bildiği şeyleri bilmez hâle gelir. Yeri de kupkuru görürsün ama oraya biz su indirince çok geçmeden kıpırdanır kabarır da gözü gönlü açan her güzel çiftten nice nebat bitirir.”(Hac 22/5).
Allah dileseydi bir mandalina meyvesini bir anda yaratırdı. Fakat insanlara bu hikmetli safhaların arkasında yer alan sonsuz ilim ve kudretini anlatmak için onu çekirdekten fidana dal budak salmış bir ağaca tomurcuklar çıkarmış bir çiçek girizgâhından yürüterek sonunda bir mandalina meyvesi olarak bize ikram ediyor.
İnsan kâinatın göz bebeği yaratılış ağacının en mükemmel meyvesi yeryüzünün en seçkin varlığı Rahman ve Rahim olan mihmandar-ı kerimin pek aziz bir misafirdir. Allah’ın kendisini muhatap olarak kabul edecek kadar önem verdiği bu muhterem misafiri anne rahminde çok harika bir tarzda ikramlara mazhar kıldığı gibi yeryüzü halifesi olarak onu şu dünyaya gönderirken de kendisine her türlü konforlu hayat şartları hazırlamış sonra kendisi dünyayı teşrif etmiştir.
Gerek evrenin değişik parçaları sistemleri olsun gerek daha sonra yaratılan canlılar olsun ve gerek en son yaratılan insanoğlu olsun bu varlıkların farklı zamanlarda yaratılmış olmaları farklı prosedüre tabi olmaları Allah’ın sonsuz hikmetinin bir yansıması olduğu gibi onun mutlak iradesinin ve dilemesinin de göstergesidir.
Güneş sisteminin tesadüfen meydana gelmesinin “OLASILIĞI / İHTİMALİ” koca bir (0) sıfırdır. Çünkü bir tek harf yazarsız olmaz bir iğne bile ustasız olmaz ve olamaz bilirsin... Nasıl olur da her bir atom harfinde bin kitap yazılan şu kâinat kitabı yazarsız olabilir!..
Nasıl olur da her bir parçasında yüzlerce harika sanat nakışları bulunan şu kâinat sarayı ustasız olabilir!..
Nasıl olur da 5/15/25 milyar seneden beri nizam ve intizamını bozmadan hareket eden şu seyyar kozmik kâinat mahallesi idarecisiz yöneticisiz olabilir!..
Böyle bir ihtimale ihtimal veren muhtemelen bazı bilgi kırıntılarına hamallıktan başka yaptığı bir şey olmadığı gibi bildiği bir matematiksel ihtimaliyat ufku da yok demektir.
Bu konuda şüphesi olan varsa ünlü bilim adamı el-Tûsî ve Kopernik’e sorsun!..
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi