Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Atom bombası yapmak?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Cevap

Değerli kardeşimiz

Normal şartlarda maddi cihad farz-ı kifayedir (bk.  Cihadın hükmü nedir?)  Ancak her Müslümanın nefsiyle cihadı ise farz-ı ayndır.

Müslümanların kendilerine düşman olacak ve zarar verecek kimseleri caydırmak için her türlü maddi ve manevi silaha sahip olmaları gerekir. Bu açıdan içinde bulundukları zamanın en güçlü silahını da elde etmelidirler. Nitekim "Zararı defetmek faydayı elde etmekten önce gelir." kuralı vardır. Buna göre maddi ve manevi zararlardan korunmak için tedbir almak da bir ibadettir.

Ancak İslam hukukuna göre cihadın şartları vardır. Bu şartlara da riayet etmek her Müslümanın birinci görevi olmalıdır.

Savaş bir takım ön hazırlıkları tedbirleri gerekli kılar. "İhtiyatlı olunuz!" (Nisa 4/71) ayeti bu noktada bize yol gösterir. Hamdi Yazır ayetin açıklamasında şöyle der:

"Uyanık ihtiyatlı bulununuz. Düşmandan sakınacak maddi manevi sebeplerinizi hazırlayınız. Silahınızı alınız." (1)

Şu ayet Müslümanları kuvvetli olmaya çağırır:

"Onlar (düşmanlar) için gücünüzün yettiğince kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Bununla Allah düşmanını sizin düşmanınızı ve Allah'ın bilip de sizin bilmediğiniz düşmanlarınızı korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksiz ödenir asla haksızlığa uğratılmazsınız." (Enfal 8/60)

Hz. Peygamber (asm.) ayetteki "kuvvet" ifadesini "kuvvet atmaktır" şeklinde açıklar.(2) Şüphesiz bu açıklama kuvvetin büyük ölçüde atmaya dayanması noktasındandır(3). Resulullah (asm) devrindeki ok mızrak mancınık atmak bugün yerini bombalara füzelere bırakmıştır. Bugünün savaşlarında da daha iyi atan savaşı kazanmaktadır.

Resulullah (asm) "atmak" hususunda ümmetini teşvik etmiştir. Mesela şöyle buyurur:

"Şüphesiz Allah bir tek okla üç kişiyi cennete alır:
1. Oku yapan
2. Onu atan
3. Atan kişiye uzatan."
(4)

Resulullah (asm) kendi devrinin şartlarına göre ok mızrak atımını teşvik etmiştir. Resulullah (asm)'ın medhine mazhar olan Fatih Sultan Mehmed O'nun "kuvvet atmaktır" sözünden ilhamla devrinin en ileri silahı olan "Şahi topları" döktürmüş İstanbul'un aşılmaz sanılan surlarını bunlarla aşmıştır. Günümüzde hedefe kilitlenmiş füzeleri bir anda bir beldeyi mahvedebilen bombaları yapan ve kullanan Batı Resulullah (asm)'ın hadisini ve ayette emredilen "kuvvet hazırlamayı" Müslümanlardan daha iyi anlamış görülüyorlar!?

Üstteki ayet savaş atları hazırlamamızı da emreder. Àdiyat suresinin baş kısmında savaş atlarına kasem vardır.

Resulullah (asm) atı şöyle medheder:

"Kıyamete kadar atın alnında hayır düğümlenmiştir. (Yani atta devamlı hayır vardır).(5)

Ayette geçen savaş atları günümüz şartlarında mekanik savaş atlarını da içine alır. Tank uçak ve bombalar gibi vasıtaların hepsi ayetin şümulünde dahildir.

Ayette "ok mızrak hazırlayın" denilmeyip "kuvvet hazırlayın" denilmesi fikri bedeni ilmi maddi ve manevi her türlü kuvveti ifade eder ve her türlü silahı içine alır(6). Böyle bir kuvvet caydırıcı bir rol oynayacaktır. Ayette "bu kuvvetle onları imha edersiniz" denilmeyip "bununla düşmanlarınızı korkutursunuz" denilmesi bu noktaya işaret eder.(7)

Böyle bir kuvvet düşmanlarımızı sindirecek zalimleri zulmünden vazgeçirecek Allah'ın dinini her tarafa ulaştırmamızda ve yeryüzünden her türlü fitneyi kaldırmamızda önemli rol oynayacaktır(8).

Kur'an-ı Kerim'de Hz. Davud (as)'a demirin yumuşatıldığı anlatılır. (Sebe 34/10) Hz. Davud (as) bir mucize olarak demire istediği şekli vermekte bununla silah zırh yapmaktadır. Kur'an'ın 114 suresinden birinin "demir" anlamındaki "Hadid" olması da düşündürücüdür. Bu surede demirle ilgili şu ayet vardır:

"Demiri indirdik. Onda kuvvetli bir sertlik ve insanlara bir takım menfaatler vardır." (Hadid 57/25)

Dikkat edilirse günümüz savaş sanayii demir üzerine kuruludur. Kur'an-ı Kerim'de böyle talimatlar ve böyle işaretler varken Müslümanların bu hakikatlerden gafil kalması; gayri müslimlerin ise bu hakikatlere sahip çıkması ibretle düşünülmesi gereken bir olaydır. "Ben Müslümanım" diyenler okudukları Kur'an'da yer alan emirleri iyi bilmek ve ona göre yaşamak zorundadırlar. Yoksa ehl-i hak iken şu dünyada ehl-i batıla mağlub olmaları kaçınılmaz olacaktır. Son iki yüz yıllık dönem söylediklerimizin ispatıdır.

Konuyla ilgili bakılacak soru ve cevaplar:

Kur’an-ı Kerime göre savaşta başarılı olmanın kuralları nelerdir?

Savaşın kaçınılmaz olduğu durumlarda Müslümanların uymak zorunda olduğu ilkeler nelerdir?

Kur’anda savaş hukukuyla ilgili ne gibi esaslar vardır?

Kaynaklar:

1-Yazır II 1391
2-Ebu Davud Cihad 23; İbnu Mace Cihad 19
3-Ebu Bekir Cessas Ahkamu'l-Kur'an Daru'l-Fikr Beyrut 1993 III 102;Alusi X 25
4-Ebu Davud Cihad 23; Tirmizi Fedailu'-Cihad 11
5-Buhari Cihad 43; Tirmizi Cihad 19; İbnu Mace Cihad 14
6-Razi XV 185; Cessas III 102; Rıza X 69; Tabbera s.386; Abdülhalim Mahmud El-Cihadu fi'l-İslam Daru'l-Mearif Kahire s. 17; Kadiri I 516; Sabuni Kabes III 161
7-Bilmen III 357; Tabbera s. 386
8-Muhammed Şedid El-Cihadu fi'l-İslam Müessesetu Risale Beyrut 1985 s.119.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi