Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Şöyle bir iddia var bu iddiaya ne cevap verilebilir?
“Musa peygamberin karşısında alemleri var eden koskoca Allah var onunla muhatap oluyor ondan bir yardım dileyeceğine kendisi gibi onun yarattığı bir başka kuldan neden medet umuyor? Musa peygamber firavuna gitmesini isteyenin zaten Allah’ın kendisi olduğunu dolayısıyla başına ne gelecek olursa olsun onun bilgisi dahilinde olacağını düşünemiyor mu? Şimdi mümin arkadaşlara şunu sormak istiyorum; her şeyin sahibi olan Allah sizi kendisine elçi seçse ve siz de bir kafirle yüzleşmeye gidecek olsanız gitmeden önce “Allah’ım kardeşimi de yanıma alayım benim dilim tutulur ya da belki beni öldürürler korkuyorum” der misiniz?”
Değerli kardeşimiz
Öncelikle ifade edelim ki sebepleri de neticeleri de yaratan Allah’tır. Bunun şuurunda ve bilincinde olarak Allah’ın yarattığı sebeplere uymak da ibadettir. Peygamberler her konuda olduğu gibi bu konuda da ümmetlerine örnek olmuşlardır.
Sebepleri yok sayıp hastalıktan şifa için doktora ve ilaca açlıktan kurtulmak için yemeye ve içmeye gerek yok mu diyeceğiz.
Şu hâlde Allah’ın Hakîm isminin gereği olarak sebeplere riayet etmenin fiili bir dua olduğunu bilinciyle hareket etmeliyiz.
İşte Hz. Musa da buna uygun hareket etmiştir.
Demek ki Hz. Musa’nın kardeşine olan ihtiyacı onun bir insan olarak gösterdiği gerekçelere dayanır. Hz. Muhammed (asm) Efendimiz dahil peygamberlere yapılan yardımlardan söz edilmektedir.
Allah her şeye kadirdir fakat her şeyi kudretiyle değil hikmetiyle de takdir ve tayin eder.
“Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de yemek yer çarşılarda ihtiyaçlarını temin ederlerdi. Böylece sizi birbirinizle imtihan ediyoruz: bakalım buna sabredecek misiniz sabredemeyecek misiniz? Rabbin zaten her şeyi görmektedir.”(Furkan 25/20)
mealindeki ayet ve benzerlerinde peygamberlerin ümmetleri ile ilişkileri “Allah’ın kudretinin tezahürünü değil” insanların imtihandaki samimiyet ve sabırlarının ortaya çıkmasını sağlamaya yöneliktir.
“Musa 'Rabbim!' dedi 'Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz. Ki sözümü iyi anlasınlar. Yakınlarımdan birini bana yardımcı ver. Kardeşim Harun’u. Onunla gücümü pekiştir. Onu da görevime ortak et. Ta ki seni bol bol tesbih edelim. Ve seni çok analım. Kuşkusuz sen bizi görmektesin.'”(Taha 20/26-35)
“Musa dedi ki: 'Rabbim! Ben onlardan birini öldürmüştüm beni öldürmelerinden korkuyorum! Kardeşim Harun benden daha açık ve düzgün konuşur. Onu da beni onaylayan bir yardımcı olarak yanımda gönder. Zira beni yalancılıkla itham etmelerinden endişe ediyorum.' Allah buyurdu: 'Seni kardeşinle destekleyeceğiz ve size öyle bir güç vereceğiz ki bu sayede size erişemeyecekler mucizelerimizle siz ve size tabi olanlar üstün geleceksiniz.'” (Kasa 28/33-35)
mealindeki ayetlerde işaret edildiği üzere Hz. Musa’nın dillendirdiği samimi ve beşeri ihtiyacını karşılamak için Hz. Musa’ya kardeşini yardımcı verilmiştir.
Özetle bu gibi vasıtalı yardımların hikmeti mücadele eden taraflardan müminlerin imanlarını şecaatlerini teslimiyetlerini samimiyetlerini ve sabırlarını ölçmektir.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi