Değerli kardeşimiz

Muhsan olan yani namuslu bir kimseye zina ithamında bulunmak veya nesebini reddetmeye "kazf-ı muhsanat" denir. Daha çok kadınlar hakkında ithamlar olduğundan “namuslu kadınlara zina isnadında bulunmak” anlamında kazf-ı muhsanat denilmiştir. Ama hüküm itibarıyla iffetli bir kadına böyle bir ithamda bulunmakla iffetli bir erkeğe ithamda bulunmak arasında bir fark yoktur. (Kurtubî Nur Suresi 4. ayetin tefsiri)

Hz. Peygamber (asm) kazfi yani namuslu bir kimseye zina iftirasında bulunmayı insanı helake götüren yedi büyük günahtan biri olarak zikretmiştir. (bk. Buhari Vesaya 23)

Nur suresinin ilk üç sayfası zina konularını ele alır. Kazf-ı muhsanat meselesi de bu münasebetle ifade edilmiştir. Kur'an bunu şöyle bildirir:

“Namuslu kadınlara zina isnat edip sonra da dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun. Artık onların şahitliğini asla kabul etmeyin. İşte bunlar fasıkların ta kendileridir.”(Nur 24/4)

Bu konuda şu noktalara özellikle dikkat çekmek isteriz:

- Kazf-ı muhsanat gıybetin en fena en çirkin ve en zalimane kısmıdır.

- Kadınlara mesnetsiz zina isnadı cezayı gerektirdiği gibi erkeklere iftira da aynı cezayı gerektirir.

- Böyle bir iftira müminlerin sosyal hayatını zehirleyen bir hıyanettir.

- Böyle bir yalan mutlu bir ailenin hayatını mahveden bir zulümdür.

- “O'nu (böyle bir iftirayı) işittiğinizde ‘Bu konuda konuşmamız yakışık almaz; -haşa- bu büyük bir iftiradır.’ demeniz gerekmez miydi?” (Nur 24/16) ayetinin hükmüyle mümin böyle iftira durumlarında sessiz kalmamalı “Bu bir iftiradır!” diyerek tepki vermelidir.

- Böyle bir iddiada bulunanın olayı gözüyle görmüş dört şahit getirmesi gerekir.

- Şahit getiremediğinde artık fasık sayılır ve kendisine iftira cezası uygulanır. Bundan sonraki hayatında -Hanefilere göre- şahitliğine itibar edilmez.

- Kur'an-ı Hakîm'in dört şahit şartı getirmesinde “Böyle şeylerde ağzınızı açmayınız bu kapıyı kapayınız.” mesajı vardır. (bk. Nursi Barla Lahikası s. 267-268)

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi