Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Ezanın insanları rahatsız etmesi insan haklarına aykırı mıdır?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı

"Ezanı duymak dinlemek istemiyorum; ama minarelerden seslendiriliyor. Sabahları uyanmak istemiyorum rahatsız oluyorum bu durum insan haklarına aykırı."

- Böyle diyen inançsızlara veya itikadı zayıf olanlara nasıl cevap vermeliyiz?

Değerli kardeşimiz

Her memleketin hukuku orada yaşayan vatandaşların büyük çoğunluğunu oluşturanların arzularını yerine getirecek bir standartta olması şarttır. Yoksa ona hukuk denilemez. Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan Türkiye’de insan haklarından hak-hukuktan söz edilecekse büyük çoğunluğu teşkil eden bu vatandaşların arzularını gözetmek zorundadır. Ezan konusunu da bu çerçevede değerlendirmek gerekir.

Bir memlekette hem çoğunluğun hem azınlığın arzu ve isteklerini yerine getirmek mümkün ise iki topluluğun da bu arzuları hukuken teminat altına alınmak durumundadır. Mesela: Ülkemizde Müslümanlar camide namaz kılacak Yahudiler havrada Hristiyanlar ise kilisede ibadetlerini yapacaklar. Bunların hepsine bu imkânı sağlamak hem İslam hukuku hem Medeni hukuk açısından zorunludur. Keza Müslümanların ezan okumalarına imkân verildiği gibi Hristiyanların da ibadetleri için çan çalmalarına imkân verilecektir.

Ancak iki grubun isteklerinin aynı anda yerine getirmek mümkün olmadığı zaman ne yapılmalıdır?

Mesela:Türkiye’deki Müslümanlar beş vakit namaz için ezanın okunmasını arzu ederken bazı kimseler özellikle sabah namazı için ezan okunmasını istemiyorsa ne yapılır?  

Evrensel insan hakları medeni hukuk ve İslam hukukunun haklardan söz ettiği yerde -çoğunluk azınlık çatışması olduğu yerde- daima toplumun çoğunluğunun esas aldığı bilinmektedir.

Keza çoğunluğun haklarını bir avuç azınlığın haklarına feda etmek büyük bir zulümdür. İslam’da hakkın büyüğüne küçüğüne bakılmaz. Bütün haklar değerlidir ve riayet edilmesi gerekir. Ancak birilerinin arzuları çoğunluğun arzularına ters düşüyorsa “Ehven-i şerreyn” denilen iki zarardan en ehveni olanı irtikap etmek prensibine göre harekete etmek hem aklın hem hak-hukukun hem vicdanın emridir.

Cami-havra-kiliselerin açık olması meselesinde olduğu gibi farklı kesimlerin arzularının hepsini bir anda yerine getirmek mümkün ise bu hakların büyüğüne küçüğüne bakılmadan yerine getirilir ki buna “adalet-i mahza” (mutlak adalet) denilir.

Ezan meselesinde olduğu gibi bir taraftan birkaç yüz / veya birkaç bin kişinin arzusu diğer taraftan yetmiş milyonun arzusu çatışıyorsa burada çoğunluğun arzusunu yerine getirmek gerekir. Buna “adalet-i izafiye” (Nisbi adalet) denir.

Özetle: bu memlekette büyük çoğunluğun arzularını ortadan kaldıracak onların sesini kısmak anlamına gelen Ezanın sesini kısmanın hiçbir dini vicdani insanî hukuki temeli yoktur...

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi