Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Sevk-i ilahi Allah’ın insanları hatta hayvanları belli bir yöne sevk etmesi demektir. Bu sevk işi -ism-i Hakîmin bir gereği olarak- belli bir vesîle ile yapılır. Bu vesîle bazen bir ilham-ı kalbî olur bazen bir rüya olur bazen bir hiss-i kable’l-vuku olur bazen bir ilham-ı fıtrî olur.
İlham-ı fıtrî Allah’ın insan ve hayvanların iç alemlerine yerleştirdiği “saika” ve “şaika” adındaki o fıtrî duygulardan kaynaklanır. Bunlara “sevk-i kaderî” de denilebilir. Bazı kimseler de bunları kabul eder fakat yanlışlıkla bunu “sevk-i tabiî/içgüdü” olarak adlandırırlar. Bugün müspet ilmin keşfettiği “genetik kodlama” da bu sevk-i ilahî ve sevk-i kaderînin hikmetli bir yansımasıdır.
İmtihan şuura taalluk eden aklı muhatap alan bir husustur. Bu sebeple insanın yanlış bir duygusal müdahaleyle bu fıtrî dürtülerin yönünü yanlış bir yola yönlendirmesi söz konusu olduğu zaman şuurlu olan özgür iradesi devreye girebilir ve yolunu şaşırmış bu fıtrî sevkin yüzünü doğruya yönlendirebilir. Dolayısıyla sanıldığı gibi “genetik kodlar” cebrî bir surette insanları iyiliğe veya kötülüğe sevk etmez edemez. Çünkü insanın özgür iradesi bu sevkıyata “dur!” diyebilir. Zaten özgür ve şuurlu iradenin görevi böyle bir fren vazifesini görmektir. Âdil bir imtihanın gerçekleşmesi de buna bağlıdır.
Bununla beraber kötülükten alıkoymak iyiliğe sevk etmek Allah’ın bir lütfüdür ihsanıdır.
Üstad Bediüzzaman “…bana böyle bir kanaat verdi ki (Risale-i Nur’un telifi) Müslümanların zedelenen imanlarını takviye için bir sevk-i ilahîdir.”(Şualar On Dördüncü Şua) şeklindeki ifadesinde bu ilahî lütfün pratikteki yansımalarına işaret etmiştir.
Bu açıklamalardan sonra Bediüzzaman Hazretlerinin aşağıdaki ifadeleri daha da anlaşılabilir diye düşünüyoruz:
“Rüya-yı sadıka hiss-i kalbelvukuun fazla inkişafıdır. Hiss-i kablelvuku ise herkeste cüz'î küllî vardır. Hatta hayvanlarda dahi vardır. Hatta bir zaman ben bu hiss-i kablelvukuu zâhirî ve bâtınî meşhur duygulara ilâve olarak insanda ve hayvanda 'sâika' ve 'şâika' namıyla aynı 'sâmia' ve 'bâsıra' gibi iki hiss-i âhari ilmen bulmuştum. Ehl-i dalâlet ve ehl-i felsefe o gayr-ı meş'ur (şuursuz) hislere hata ederek ahmakçasına "sevk-i tabiî" diyorlar. Hâşâ sevk-i tabiî değil belki bir nevi ilham-ı fıtrî olarak insan ve hayvanı kader-i İlâhî sevk ediyor."
"MeselA kedi gibi bazı hayvan gözü kör olduğu vakit o sevk-i kaderî ile gider gözüne ilâç olan bir otu bulur gözüne sürer iyi olur. Hem rû-yi zeminin sıhhiye memurları hükmünde ve bedevî hayvânâtın cenazelerini kaldırmakla muvazzaf kartal gibi âkilüllâhm (et yiyen) kuşlara bir günlük mesafeden bir hayvan cenazesinin vücudu o sevk-i kaderî ile ve o hiss-i kablelvuku ilhamıyla ve o sâika-i İlâhî ile bildirilir ve bulurlar. Hem yeni dünyaya gelmiş bir arı yavrusu yaşı bir gün iken havada bir günlük mesafeye gider havada izini kaybetmeyerek o sevk-i kaderî ile ve o sâika ilhamıyla döner yuvasına girer. HattA herkesin başında çok defa tekerrür ediyor ki birisinden bahsediyorken âni kapı açılarak tahminin fevkinde aynı adam gelir…”(Mektubat Yirmi sekizinci Mektup)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Parapsikoloji ve Gelecek Bilgisi
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi