Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Âdet görme yani hayız kadını erkekten ayıran özelliklerden birisidir. O anormal ve çirkin bir olay değil normal ve kadının yaratılışının gereği olan doğal bir olaydır. İslâm'ın çıkış sırasında câhiliye devri Arapları âdetli kadına arkadan Hristiyanlar önden ilişkide bulunurlardı. Yahudiler ve Mecusîler ise böyle bir kadından uzak durular hatta temizlendikten sonra da bir hafta süreyle onlarla bir arada kalmazlar birlikte yiyip içmezlerdi (Müslim Hayız 6; Ebû Dâvûd tahâre 102 Nikâh 46; Faruk Beşer Hanımlara Özel İlmihal İstanbul 1989 s. 154 vd).
İslam kadına ruhî ve fizyolojik sıkıntı veren ve onu küçük düşüren bu alışkanlıkları yasaklayarak koruyucu bazı hükümler getirdi.
Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulur:
"Ey Muhammed sana kadınların hayız hâlinden sorarlar. De ki: O kadına eziyet veren bir hâldir. Hayız halindeyken kadınlardan uzaklaşın ve temizleninceye kadar da onlara yaklaşmayın. Temizlendikten sonra onlara Allah'ın emrettiği yerden yaklaşın."(Bakara 2/222).
Hadiste ise şöyle buyurulur:
"Bu hayız Allah'ın Âdem (a.s)'in kızlarına yazdığı bir şeydir." (Buhârî Hayz 1 7 Edâhî 3 10; Müslim Hacc 119 120; Ebû Dâvud Menâsik 23).
Âdet gören kadından tamamen uzak mı kalınacağını soranlara Allah elçisi şu cevabı vermiştir:
"(Âdet gören kadınla) Cinsel ilişki dışındaki şeyler normal zamanlardaki gibi yapılabilir."(Müslim Hayz" 16; Nesaî Tahâret 18; İbn Mâce Taharet 12).
Kur'ân da âdetten "pislik" olarak değil "eziyet" olarak söz edilmiş bununla sıkıntıda bulunan hayızlı kadın korunmak istenmiştir. Diğer yandan Hz. Peygamber (asm)'in eşleriyle dizkapağı ve göbek arası dışındaki normal ilişkilerini sürdürdüğü bilinmektedir (bk. Buhârî Hayz 5 Tahâret 175; Dârimî Tahâret 108).
Âdetli kadının temiz olmayan yönü sadece âdet kanıdır. Onun tükrüğü ve teri pis değildir. Pişirdiği yenir ve yemek artığı da temizdir. Hz. Âişe (ra)'den (ö. 57/676) şöyle dediği nakledilmektedir:
"Allah elçisinin isteği üzerine ben âdetli iken kucağıma yaslanır Kur'ân okurdu."(Buhârî Hayz 2 3; Müslîm Hav 15; Nesâî Tahâret 173 174).
"Âdetli iken kemikli eti ısırır sonra ona verirdim. Alır ve benim ısırdığım yerden ısırırdı. Yine âdetli iken su içtiğim kabı O'na verirdim alır ve ağzını benim ağzımı koyduğum yere koyar ve içerdi."(Müslim Hayz 14). (Hamdi DÖNDÜREN)
Hayızlı veya nifaslı kadınla kocasının cinsel ilişkide bulunması ya da göbek ile diz arası kısımla oynaşması haramdır. Bu yasak Kur'an-ı Kerim'de de yer almaktadır.
"Aybaşı hâlinde kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın." (Bakara 2/222)
Bu hükmün diğer bir gerekçesi ise Peygamber (asm)'in "Ay başı iken hanımımdan bana helal olan nedir?" diye soran Abdullah b. Sa'd'e: "İzarın üstü sana helaldir." (Ebu Davud) demesidir. İzarın altından faydalanmak cimaya davet eder. Numan b. Beşir'den gelen ve Buhari ve Müslimde yer alan haber dolayısıyla haram kılınmıştır. Orada şöyle denilmektedir: "Her kim yasak bölgenin çevresinde dolaşacak olursa ona düşme ihtimali de yüksektir."
Burada geçen "izar" ise vucudun belden aşağısını örten kısımdır ki bu da göbek ile diz kapağı arasındaki kısımdır. Bunun dışındaki kısımlardan erkeklik organı ile yahut öpmek sarılmak dokunmak ve buna benzer davranışlarla yararlanmak caizdir. (Prof. Dr. Vehbe Zuhayli İslam Fıkhı Ansiklopedisi)
Ancak İmam Muhammed "Kan gelen yerden sakınılması şartı ile her taraftan faydalanılması helaldir." demiştir. İmamı-ı Şafi de bu görüştedir. Bu durumda kan gelen yerin örtülü olması açık olmaması lazım. Bunu yapan kimselerin de kendilerinden emin olması gerekir. (Rauf Pehlivan Büyük Kadın İlmihali Gonca Yayınevi 1993)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi