Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Hz. İsa Mehdi Süfyan Deccal Dübbetularzın çıkmaları gibi…
Değerli kardeşimiz
- Bunların çıkmasının kıyametin gelmesine vesile olduğunu düşünmemek gerekir. Bilakis bu hadiselerin dünya hayatının son zamanlarında meydana gelen hadisler olduğuna işaret edilmiştir. Nitekim Hz. İsa’nın tekrar geleceğine dair inanç Hz. Muhammed (asm)’den önce de vardı.
- Keza bizzat Hz. Muhammed (asm)’in ahir zaman peygamberi olması da kıyametle ilişkilendirilmiştir.
“Benim peygamberliğim ile kıyamet şu iki parmağım (şahadet ve orta parmaklarını göstererek) gibidir (yanyandır).” (Mecmau’z-Zevaid h. no:18225)
manasındaki sahih hadiste bunu görmekteyiz.
- Hz. Peygamber (asm)’in saadet asrından uzaklaştıkça imanda zaaf amelde gevşeklik meydana gelmiştir. Ve bu durum insanların yapılarıyla da ilgilidir. Merkezden uzaklaştıkça merkeze doğru kuvvetin azalması ve cazibenin zayıflaması bir kanundur.
“İnsanların en hayırlısının bulunduğu asır benim asrımdır bir de sonra gelenlerin ve onlardan sonra gelenlerin asrıdır...” (Kenzu’l-Ummal h. no:32449)
manasındaki hadis-i şerifte -dolayısıyla- bu kanuna da işaret edilmiştir.
Buna göre zaman ilerledikçe imanın zayıflaması eski gücünü kaybetmesi ve bunun bir neticesi olarak gittikçe fitne fesadın daha kuvvetli şekilde ortaya çıkması sosyolojik bir kanun olarak kaçınılmazdır.
- İşte zaman içerisinde meydana gelecek olan kötü hadiseler ve ahlakın bozulması ile ilgili hususlardan belli bazı örnek misallerle örneğin “İçki zina adam öldürme yaygınlaşacak.” diye haber verilmiştir.
Keza ümmetin bu fitne-fesat dönemlerinde çok muhtaç olduğu Hz. İsa ve Hz. Mehdi gibi özel insanların geleceğine de işaret edilerek fitnelerden uzak durmak isteyen insanların moralleri takviye edilmiştir.
- Özetle diyebiliriz ki kıyamet alametlerinin zikredilmesinin bazı önemli hikmeti vardır:
Birincisi: Zamanla meydana gelecek kötü hadiseler haber verilerek insanlar uyarılmış ve müminleri takviye etmek için de kötülüğün panzehiri olan bazı hadisler de müjdelenmiştir. Tarih boyu değişik deccalların ve mehdilerin kabul görmesi bu uyarı ve müjdelerin bir sonucudur.
İkincisi: Zamanla meydana gelecek olan fitnelerden bazı büyük örneklerine işaret edilerek “ahir zaman fitnesi” kavramı zihinlerde pekiştirilmiştir. Nitekim bin sene önce meydana gelen bazı kötü olaylar da ümmet tarafından “ahir zaman” fitnelerinden sayılmıştır. Bu kavramdan insanlar ürktüğü için kendilerine daha bir çeki düzen vermiş ve belki de bazı kötülüklere de toleranslı bakıp başka fitnelere sebebiyet vermemişlerdir.
Üçüncüsü: İnsanlar genellikle ölümden korkmakla beraber kendi ölümlerini hep erteleyerek bir ümitle yaşarlar. Bunu da dünyanın hayatıyla paralel düşünürler. “Kıyamet” kavramı dünyanın ölümünü haber verdiği için insanlar üzerinde oldukça fazla etkisi vardır.
Bu hadiselerden “kıyametin alameti” olarak söz edilmesinin bir hikmeti de bu etkiyi güçlendirmeye yöneliktir. Nitekim İslam tarihi boyunca değişik versiyonları olan bazı hadiseler “kıyamet alameti” çerçevesinde değerlendirilmiş ve buna göre vaziyetler alınmıştır.
Dördüncüsü: Kıyamet alametleri “gaybi haberler” kısmındandır. Zamanla insanların imanını kuvvetlendirecek olan bu hadiselerin meydana gelmesi Hz. Peygamber (asm)'in verdiği haberlerin doğruluğunu da tasdik etmek manasına gelir.
Değişik zaman dilimlerine serpiştirilmiş olan bu hadiselerin her birisi imanları güçlendiren birer “sinyal” gibidir. Bunları gördükçe insanların imanı güçlenir.
İşte bu ve benzeri bazı hikmetler içindir ki hikmet dolu ilahî takdir tarafından bin yıllık zaman dilimine serpiştirilmiş bazı olaylar "kıyamet alameti” unvanıyla ümmete haber verilmiştir.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi