- Dağatır konusunda Kütüb-i Sittede veya başka hadis kaynaklarında bilgi var m? Varsa hangi kitaplarda vardır?
- Zira Dağatır ile ilgili yazılan kaynakların bazılarında Dağatır kısmı değil Herakleios ile ilgili olan kısmı yazıyor?
Değerli kardeşimiz
Dağatır ile Herakleios farklı kişilerdir.
Evet hadis kaynaklarında Peygamber (asm) Efendimizin mektubunu alan Herakleios’un ilimce kendi benzeri olan bir dostuna mektup yazdığı ve o dostundan eski kitaplarda geleceği haber verilen Peygamberin zuhur ettiğini ve bunun bir peygamber olduğunu bildiren bir mektubun geldiği bilgisi vardır. (bk. Buhari Bedül’l-vahy 6)
Burada ismi verilmeyen ve "Herakleios’un yakın dostu" olduğu söylenen kişi Bizans Patriği Dağatır’dır. (İbn Hacer Fethu’l-bari ilgili hadisin şerhi)
Dağatır el-Uskuf er-Rumi İslamiyet’i kabul ettiği için halk tarafından öldürülen Bizans patriğidir.
Hz. Peygamber (asm) komşu hükümdarları İslam’a davet ettiği sırada Bizans İmparatoru Herakleios’a elçi olarak Dihye b. Halîfe el-Kelbî’yi göndermişti (Muharrem 7 / Mayıs 628)
Hz. Dihye’nin görevi Hz. Peygamber’in (asm) mektubunu o sıralarda Kudüs’te bulunan Herakleios’a vermesi için Busra valisine teslim etmekti. Dihye Busra’ya varınca vali onu İslam kuvvetlerinden kaçıp Suriye’ye gelen Adî b. Hatim ile birlikte imparatora gönderdi.
Adî b. Hatim imparatora elçinin geliş sebebini anlattı. Herakleios Hz. Peygamber’in (asm) mektubunu okuduktan sonra Rumiye’de oturan yakın dostu Dağatır’a bu konuda bir mektup yazdı. Herakleios ayrıca Kudüs’teki idarecilere de peygamber olduğunu söyleyen bu zatın kavminden o civarda oturan biri bulunursa huzuruna getirilmesini emretti.
Çok geçmeden Dağatır’ın imparatora gönderdiği cevabî mektubu geldi. İbranice bilen ve semavî kitapları okuyan Dağatır Herakleios’a Hz. Muhammed’in (asm) gerçek peygamber olduğunu bildiriyordu.
Bu sırada Mekke’den bir ticaret kafilesi Ebu Süfyan’ın başkanlığında Suriye’ye gitmek üzere yola çıkmıştı. Kafile Gazze’ye ulaştığında imparatorun adamları onları alıp Kudüs’te imparatorun huzuruna götürdüler.
Herakleios otuz kişilik ticaret kafilesini İliya (Kudüs) Kilisesi’nde kabul etti. Devlet erkanı ve din adamları da imparatorun etrafında sıralanmışlardı. Herakleios Hz. Muhammed’e (asm) soyca en yakın olan kafile başkanı Ebu Süfyan’a Hz. Peygamber hakkında bazı sorular sordu ve Dihye’nin getirdiği mektubu okuttu.
Daha sonra Dihye’ye Hz. Peygamber’in (asm) beklenen Allah elçisi olduğunu söyledikten sonra gidip Dağatır’ı bulmasını ve yazdığı mektubu ona vermesini söyledi.
Zaten Hz. Peygamber (asm) de Dağatır’a ayrıca bir mektup yazıp Dihye’ye vermişti.
Dihye Dağatır’ın yanına varınca kendisini İslam’a davet etti. Dağatır Hz. Peygamber’in (asm) Allah tarafından gönderilmiş bir elçi olduğunu onun sıfatlarını tanıdıklarını ismini de kitaplarında yazılı bulduklarını söyledikten sonra Dihye’ye “Sahibine git benden selam söyle ve Allah’tan başka ilah bulunmadığına Muhammed’in Allah’ın resulü olduğuna inandığımı İsa’nın da Allah’ın kulu ve temiz iffetli dünyadan el etek çekmiş Meryem’e ilka ettiği ruhu ve kelimesidir diye şahadet ettiğimi haber ver.” dedi.
Daha sonra Dağatır odasına girip üzerindeki siyah elbiseyi çıkardı ve beyaz merasim elbisesini giydi. Asasını eline alarak kilisede toplanmış bulunan Rumların yanına gitti ve onlara şöyle söyledi:
“Ey Rum cemaati! Bize Ahmed adlı peygamberden bir mektup geldi. Mektubunda bizi yüce Allah’a inanmaya davet ediyor. Ben şahadet ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur. Ahmed de Allah’ın kulu ve resulüdür.”
Dağatır sözlerini bitirince Rumlar hep birden üzerine atıldılar ve onu döverek öldürdüler.
Dağatır gibi birçok Hristiyan ve Yahudi alimi Resûl-i Ekrem Efendimizin (asm) sıfatlarını görmüş ve ''Evet kitaplarımızda Muhammed-i Arabî'nin sıfatları yazılıdır.'' diyerek doğru bir itirafta bulunmuşlardır. Bu itirafa rağmen de birçoğu İslam'ın şerefiyle şereflenmekten mahrum kalmışlardır.
Bu eşsiz bahtiyarlığa erenler arasında ise şunları da sayabiliriz: Rahib Bahira Abdullah b. Selam Vehb b. Münebbih Ebu Yasir Şamûl Esid ve Salebe b. Sâye İbni Bünyamin Muhayrık Kabü'l-Ahbâr İbni Nafur ve Carud.
Kur'an-ı Kerim Ehl-i kitapın bu hakperest alimlerinden Maide Suresi 82 ve 83. ayetlerinde şöyle bahseder:
''İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisi olarak sen elbette Yahudileri ve Allah'a ortak koşanları bulacaksın. İman edenlere muhabbette en yakın kimseler olarak da elbette 'Biz Hristiyanız' diyenleri bulacaksın. Çünkü onların içinde ilim sahibi keşişler ve kendilerini ibadete vermiş rahipler vardır; onlar büyüklük de taslamazlar. Peygambere indirileni dinledikleri zaman aşina oldukları hakikatlerden duygulanarak gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Onlar 'Ey Rabbimiz iman ettik. Sen de bizi hakka şahitlik eden müminlerle beraber yaz.' derler.'' (Maide 5/82 ve 83)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Heraklius'un İslâma Dâvet Edilmesi
Kaynaklar:
Müsned I 262-263.
Buhârî Bedʾü’l-vaḥy I 6-7.
Vâkıdî el-Meġāzî II 555-556.
Abdürrezzâk es-San‘ânî el-Muṣannef Beyrut 1390/1970 V 343-347.
İbn Sa‘d eṭ-Ṭabaḳāt I 258-259 276.
Ebû Ubeyd el-Emvâl Kahire 1353 s. 34.
Belâzürî Ensâb I 351.
Ya‘kūbî Târîḫ II 77-78.
Taberî Târîḫ (Ebü’l-Fazl) II 645-651.
Ebû Nuaym el-Cürcânî Delâʾilü’n-nübüvve Haydarâbâd 1369/1949 s. 291-292.
Süheylî er-Ravżü’l-ünüf VII 363-364 516-517 523-524.
İbnü’l-Esîr el-Kâmil II 211-212; Üsdü’l-ġābe III 55-56.
İbn Kayyim el-Cevziyye Zâdü’l-meʿâd II 135.
İbn Hacer el-İṣâbe II 216.
Süyûtî el-Ḫaṣâʾiṣü’l-kübrâ (nşr. M. Halîl Herrâs) Kahire 1386-87/1967 II 117-132.
Diyarbekrî Târîḫu’l-ḫamîs II 31-34.
Halebî İnsânü’l-ʿuyûn III 283-291.
L. Caetani İslâm Tarihi (trc. Hüseyin Cahid) İstanbul 1924-27 IV 427-436.
Hamîdullah İslâm Peygamberi (İstanbul 1969) I 218-231; el-Ves̱âʾiḳu’s-siyâsiyye Beyrut 1403/1983 s. 107-115.
G. Ostrogorsky Bizans Devleti Tarihi (trc. Fikret Işıltan) Ankara 1981 s. 88-96.
İbn Hudeyde el-Miṣbâḥu’l-muḍî (nşr. M. Azîmüddin) Beyrut 1405/1985 II 67-97.
Köksal İslâm Tarihi (Medine) VII 37-60.
(TDV İslam Ansiklopedisi Dağatır md.)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi