Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Evet Müslümanı üzen her şey onun günahına kefaret olabilir.
Nitekim bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur:
مَا يُصيبُ المُسْلِمَ مِنْ نَصَبٍ، وَلاَ وَصَبٍ، وَلاَ هَمٍّ، وَلاَ حَزَنٍ، وَلاَ أذَىً، وَلاَ غَمٍّ، حَتَّى الشَّوكَةُ يُشَاكُهَا إلاَّ كَفَّرَ اللهُ بِهَا مِنْ خَطَاياهُ
“Yorgunluk sürekli hastalık tasa keder sıkıntı ve gamdan ayağına batan dikene varıncaya kadar Müslümanın başına gelen her şeyi Allah onun hatalarını bağışlamaya vesile kılar.”(Buhârî Merdâ1 3; Müslim Birr 49)
Bu hadis-i şerif geçici olsun sürekli olsun fizikî olsun ruhi olsun geleceğe yönelik olsun geçmişe ait olsun gam-keder yorgunluk-hastalık gibi Müslümanı üzen zorlayan her çeşit sıkıntı sebebinin hatta ayağa batan bir dikenin bile Müslümanın hatalarına kefaret olacağını bildirmektedir. Bu da başa gelen her belanın mutlaka ceza anlamı taşımadığını göstermektedir. Önemli olan başa gelene sabredebilmektir.
Musibet insanın başına gelen her kötü durum karşılaştığı her türlü sıkıntıdır. (Lisanu’l-Arab Beyrut ts. 1/534)
Sıkıntılarının günahlarına kefaret olduğunu bilen Müslümanın dayanma gücü artacak morali düzelecektir.
Bu sahih hadis-i şerif hastalıkların ve Müslümanı üzen her şeyin Müslümanı günahlarından temizlediğine delildir.
İnsan hem eza çekmek hem de onun sevabından mahrum kalmak gibi iki zarara katlanmamalı başa gelene sabretmelidir. Unutulmamalıdır ki “Asıl belaya uğrayan sevaptan mahrum kalandır.” Buna göre:
- Bela ve musibetler her zaman ceza değildir. Bazen da rahmettir.
- Sabreden mümin için sıkıntıları günahlarına kefaret olur. Bu da bir nimettir. (bk. Riyazü's Salihin - İmam Nevevi Tercüme ve Şerh)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi