Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Bu hadislerin kaynağı doğru mu sahih mi?
1. "Kişi hep sıhhat ve selamette olsa idi bu ikisi onun helakı için kâfi gelirdi." (İ. Asakir)
2. "Mümin keler deliğine saklansa ona eza edecek biri musallat olur." (Beyhaki)
Değerli kardeşimiz
1. “Eğer Âdem/insanoğlu için sıhhat ve selametten başka bir şey olmasaydı bu ikisi öldürücü bir hastalık olarak ona kâfi gelirdi.”(bk. İbn Asakir’in Tarih’inden naklen- Suyutî el-İzdihar 1 /3)
Ancak Suyuti bu rivayetin sıhhati konusunda bir şey söylememiştir. Başka sahih hadis kaynaklarında da rastlayamadık.
Aynı hadisi Zemahşeri de -benzer ifadelerle- söz konusu etmiştir. (bk. Zemahşeri Rabiu’l-Ebrar 3/159)
Fakat senedi ne olursa olsun manası şu açıdan doğrudur:
Sürekli sıhhatli ve sağlıklı hayat süren bir kimsenin büyük çoğunlukla gaflet içine girmesi hesap gününü unutması ve bu sebeple de Allah’ın emir ve yasaklarına karşı duyarlılığını kaybetmesi söz konusu olabilir. Bu ise dini imtihanı bakımından son derece tehlikeli bir manevi hastalıktır.
Bu konuda Bediüzzaman Fazretlerinin şu mütalaası da oldukça açıklayıcıdır:
"Şu dâr-ı dünya meydan-ı imtihandır ve dâr-ı hizmettir; lezzet ve ücret ve mükâfat yeri değildir. Madem dâr-ı hizmettir ve mahall-i ubudiyettir; hastalıklar ve musibetler dinî olmamak ve sabretmek şartıyla o hizmete ve o ubudiyete çok muvafık oluyor ve kuvvet veriyor. Ve her bir saati bir gün ibadet hükmüne getirdiğinden şekva değil şükretmek gerektir."
"Evet ibadet iki kısımdır: Bir kısmı müsbet diğeri menfî.
"Müsbet kısmı malumdur.
"Menfî kısmı ise hastalıklar ve musibetlerle musibetzede zafını ve aczini hissedip Rabb-ı Rahîmine ilticakârane teveccüh edip onu düşünüp ona yalvarıp hâlis bir ubudiyet yapar. Bu ubudiyete riya giremez hâlistir. Eğer sabretse musibetin mükâfatını düşünse şükretse o vakit herbir saati bir gün ibadet hükmüne geçer. Kısacık ömrü uzun bir ömür olur. Hatta bir kısmı var ki bir dakikası bir gün ibadet hükmüne geçer."
"Hatta bir ahiret kardeşim Muhacir Hâfız Ahmed isminde bir zatın müdhiş bir hastalığına ziyade merak ettim. Kalbime ihtar edildi: 'Onu tebrik et. Herbir dakikası birgün ibadet hükmüne geçiyor.' Zaten o zat sabır içinde şükrediyordu." (Lem'alar s. 10)
Başta peygamberler olmak üzere Allah herkesi bir bela ile denemektedir. Nitekim bir hadise göre "En şiddetli belalara uğrayanlar önce peygamberler sonra da onlara en çok benzeyenlerdir." (bk. Tirmizî Zühd 56; İbn Mâce Fiten 23; Dârimî Rekaik 67)
2. “Mümin keler deliğine girip saklansa muhakkak Allah ona eza edecek birini (bir rivayette münafık bir kimseyi) musallat eder."(bk. Münavi Feyzu’l-Kadir h. no: 7467)
Hafız Heysemi -senedinde yer alan bir raviyi tanımadığını- diğer ravilerinin sika olduklarını bildirmiştir. (bk. Mecmau’z-Zevaid h. no: 12237) Bu ifadeler hadisin sahih veya hasen olduğuna delalet etmektedir.
Bunun hikmeti şudur:
Allah mümin kullarını sever sevdiklerini ise belalarla imtihan eder. Bu musibetleri bazen günahlarına kefaret eder bazen sabrını ortaya çıkarır bazen de belasız kavuşamayacağı bir dereceye yükseltmek için verir. (bk. Feyzu’l-Kadir a.g.y)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi