Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
İnsanlar bazen bollukla bazen de kıtlıkla imtihan edilir. Her ikisinin de önemli bir hikmeti insanların sabrını sınamak Allah’a karşı teslimiyetini ölçmektir. Durumu iyi iken Allah’a severek ibadet eden bir kimsenin durumu kötü olunca Allah’a kızarak ibadeti terk edenin bu hususta imtihanı kaybettiği ortadadır. Mealini verdiğimiz şu ayette insanların bu tavrı eleştirilmektedir:
“Öyle insanlar vardır ki Allah’a sırf bir hesaba binaen imanla küfrün arasında bir yerde ibadet eder. Şayet umduğu faydayı elde ederse onunla huzur bulup sevinir eğer bir sıkıntı ve imtihana mâruz kalırsa yüzüstü dönüverir. Dünyayı da âhireti de kaybeder. İşte besbelli olan hüsran budur.” (Hac 22/11)
Bazen kıtlık fakirlik ve değişik musibetlerle insanlar imtihan edilir. Sabırlı olanlar kazanır:
“Biz mutlaka sizi biraz korku ile biraz açlık ile yahut mala cana veya ürünlere gelecek noksanlıkla deneriz. Sen sabredenleri müjdele! Sabırlılar o kimselerdir ki başlarına musîbet geldiğinde 'Biz Allah’a âidiz ve vakti geldiğinde elbette O’na döneceğiz.' derler.” (Bakara 2/155-156)
Bolluk ilahî bir lütuf olmakla beraber bazen de bir imtihan malzemesi olarak verilir.
“Eğer onlar seni yalancı sayıyorlarsa sen bil ki onlardan önce Nuh Âd ve Semûd halkı da İbrâhim’in halkı da Lut’un halkı da Medyen ahalisi de resulleri yalanlamışlardı. Mûsâ da yalancı sayılmıştı. Ben de şöyle yaptım: Her seferinde inkârcılara mühlet verdim. Sonra da tuttuğum gibi işlerini bitirdim. Onların inkârına mukabil nasıl olurmuş benim inkârım cümle âlem görüp bildi!” (Hac 22/42-44)
mealindeki ayette mühletten bahsediliyor ki bu da onlara yine güzel bir hayat tanıyan bolluk gibi güzellileri de ihtiva etmektedir.
Bolluk herkes için geçerli bir tövbe etme vesilesi olmasa da tövbe etmek bu nimetlerin vesilesi olabilir:
“Rabbinizden mağfiret dileyin. Sonra O’na tövbe edin! O’na dönün ki belirlenmiş bir ömür süresinin sonuna kadar sizi nimetleriyle yaşatsın ve faziletli bir hayat sürenlere lütuf ve fazlından mükâfatlarını versin.” (Hud 11/3)
“Ey halkım! Haydi Rabbinizden af dileyin sonra ona tövbe edin O’na dönün ki gökten size bol bol yağmur göndersin gücünüze güç katsın ne olur yüz çevirip suçlu duruma düşmeyin!” (Hud 11/52)
Şu ayette insanlara bol nimetlerin verilmesi her zaman kişilerin iyiliğine olduğu manasına gelmeyeceği bazen bir imtihan eseri olarak verileceği gerçeğine işaret edilmiştir:
“Sen onları bir süreye kadar daldıkları gaflet içinde kendi hallerine bırak! Kendilerine verdiğimiz servet ve evlatlarla iyiliklerine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır onlar işin farkında değiller!” (Müminun 23/54-56)
Bu konunun özeti şudur: Ne zenginlik ne de fakirlik bir iyilik veya kötülük alameti olabilir. İslam’da değer ölçüsü “takvadır / Allah korkusudur.”
Merhum Akif’in ifadesiyle:
“Ne irfandır veren ahlaka yükseklik ne vicdandır;
Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.”
Bunun gibi denilebilir ki;
“Ne bolluktur veren ahlaka yükseklik ne kıtlıktır
Fazilet hissi insanlarda bir samimi kulluktur.”
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi