Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

"Bast-ı zaman ve tayy-i mekân" ne demektir?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Cevap

Değerli kardeşimiz

Bast-ı zaman: “zamanın genişlemesi bereketlenmesi” “az zamanda uzun bir zaman yaşamış olma hâli”

Tayy-ı mekân: “Mekânı aşarak bir anda değişik yerlerde görünebilmek.”

Dağlarla yeryüzünün alanı genişliyor. O küçücük kabarcıklar da midenin alanını artırıyorlar. Akciğer açıldığı zaman iki yüz elli metrekare oluyor. Allah'ın mekân içinde mekân yarattığına bunlar birer misâl..

Öyle ise o Zât-ı Kadir zaman içinde zaman da yaratabilir. Nitekim yaratmışta... Rüya bast-ı zaman ve miraç...

Biz bilgimizle görgümüzle sınırlıyız. Ülfete alışkanlıklara esir olmuşuz. Güneş ışığının yaklaşık yüz elli milyon kilometrelik bir mesafeyi sekiz dakikada kat ederek dünyamıza ulaşmasına artık hayret etmiyoruz. Halbuki bu çok harika bir kudret mucizesi...

“Cenâbı Hak ışıkta sergilediği bu mucizeyi ruhu cesedine galip gelmiş bir sevgili kulunda da gösterebilir.”dediğimizde hemen itirazlar başlıyor. Niçin? Çünkü; biz görgü mahkûmuyuz ve böyle bir şeye hiç şahit olmamışız. Bu hadiseyi her gün seyredebilsek o da nazarımızda gizlenecek ona da hayret etmemeye başlayacağız

“Rüyada bir saat zarfında bir senenin geçtiğini ve pek çok işler görüldüğünü görüyorsun. Eğer o saatte o işlere bedel Kur'an okumuş olsa idin birkaç hatim okumuş olurdun. Bu hâlet evliya için hâlet-i yakazada inkişaf eder. Mesele ruhun dairesine yaklaşır. Ruh zaten zaman ile mukayyet değildir. Ruhu cismâniyetine galip olan evliyanın işleri fiilleri sürat-ı ruh mîzanıyla cereyan eder.” (Mesnevî-i Nuriye)

Bugün şekillerin ve seslerin televizyon vasıtasıyla bir anda birçok mekânlarda bulunmasını gayet normal karşılıyoruz. Ama Belkıs'ın tahtının çok kısa bir zamanda Süleyman aleyhisselâmın yanına getirilmesini aklımıza sığıştıramıyoruz. Faraza; bir gün ses ve şekiller gibi eşyanın da nakline muvaffak olunsa o zaman onu da gayet normal ve makûl bulacak ona da hayret etmemeğe başlayacağız.

Yukarıdaki vecizede alışık olmadığımız bir tâbir geçti: Ruh sürati. Ruhun sürati ne ışıkla kıyasa girer ne de sesle. Hayâl ruhun bir hizmetçisi. Bir anda cennetlere varabiliyor. Akıl ruhun anlama âleti. İnsan bu âletle bir anda yıldızlara çıkıp onları tefekkür edebiliyor.

Ruh cesede galip olunca birkaç mekânda bir anda bulunmak da gayet kolay olur. Rüyada bizim de ruhumuz bedenimize bir derece galip gelir. Çok uzak mesafelere bir anda gider geçmişe ve geleceğe rahatlıkla geçeriz. Dedemizle de görüşürüz torunlarımızla da.

Manen terakki ederek melekleri gerilerde bırakan bir ruh onların gayet rahatlıkla yaptığı bir işi niçin yapamasın? Bir anda birkaç mekânda neden bulunamasın?

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi