Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕"Ümmetimin zalime 'Ey zalim yanlış yapıyorsun!' demekten korktuğunu gördüğünde artık ondan ümit kesilmiştir.”
- Bu hadisin kaynağı ve sıhhat durumu nedir?
- Buna göre gördüğümüz her hatayı söylemek zorunda mıyız?
- Burada geçen “artık ondan ümit kesilmiştir” ne demektir?
Değerli kardeşimiz
- Bu hadisi Bezzar ve Hâkim rivayet etmiştir. (bk. Bezzar 6/362 363; Müstedrek 4/108)
- Hadisin bu rivayetleri sahihtir. (bk. Hâkim a.g.y; Zehebi-Telhis-Hakimle birlikte; Mecmau’z-Zevaid 7/262)
- Bir münkere / günaha elle dille kalple karşı koymanın mertebelerini anlatan hadis meşhurdur. (Müslim İman 78; Ebu Davut Salat 232)
Buna göre kuvveti elinde tutanlar elle ilmi elinde tutanlar dille halk kesimi ise kalpleriyle karşı çıkarlar.
Ayrıca dille söylemek için daha kötü bir işin olmaması nasihatin büyük ihtimalle tesirini göstermesi gerekir.
Bu sebeple bizim gibi halk kesiminin görevi kalben kötülükten nefret etmektir. Bir fayda getireceğini düşündüğümüz yerde bunu söyleyebiliriz ancak “kaş yaparken göz çıkarmak” gibi yanlış bir metotla “cinayet” işlemeyeceğiz.
- Bediüzzaman Hazretlerinin çok hakimane olan “Her söylediğin doğru olmalı ama her doğruyu söylemek doğru değildir.” şeklindeki düsturu asla unutmayalım. (bk. Mektubat 22. Mektup Uhuvvet Risalesi) Bu düstura göre:
a) Toplum içerisinde kişiyi eleştirmek doğru değildir.
b) Söylenen sözler doğru da olsa damara dokunduracak bir üslup kullanmak doğru değildir.
c) Nefsani bir garaza binaen yapılan eleştiriler -Allah için olmadığından- genellikle karşı tarafın kalbini tamir değil tahrip eder.
d) Bilgisizlikten ötürü yapılan yanlışı gereğinden çok fazla bir şiddetle eleştirmek her zaman olumsuz bir netice getirir.
e) Bunun yanında şeriatın “farz vacip sünnet haram mekruh mübah” gibi ahkâmı arasındaki derece farkını gözetmeyenlerin kaş yaparken göz çıkarmaları her zaman söz konusu olabilir.
Hadiste “artık ondan ümit kesilmiştir.” şeklindeki tercüme yerine “artık onlar (Allah tarafından) terk edilmişlerdir.” tercümesi daha uygundur. Nitekim Münavi de bu ifadeyi şöyle açıklamıştır:
“Yani: Eğer ümmetim bir zalime 'Ey zalim!' demekten korkar hale gelmişse artık onun varlığı ile yokluğu arasında bir fark yoktur. Allah da onları orta yerde bırakır. Onlara yardım etmez zelil kılar. Onları yapacakları isyanlarıyla (ve karşılaştıkları zulümlerle) baş başa bırakır.” (bk. Münavi Feyzu’l-Kadir 1/354)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi