6020-)
Ebû Zer (r.a.) rivayet ediyor: Allahu Taâlâ şöyle buyurdu: "Ey kullarım! Şüphesiz ben zulmü Kendime yasak ettim. Onu sizin aranızda da haram kıldım. O halde birbirinize zulm etmeyiniz. "Ey kullarım! Benim hidayet ettiklerimden başka hepiniz yanlış yoldasınız. O halde Benden hidayet isteyiniz ki sizi doğru yola eriştireyim. T5y kullarım! Benim duyurduklarımdan başka hepiniz açsınız. O iıalde Benden rızık isteyiniz ki sizi doyurayım. "Ey kullarım! Benim giydirdiklerimden başka hepiniz çıplaksınız. O halde Benden giyecek isteyiniz ki sizi giydireyim. "Ey kullarım! Siz gece gündüz kusur işliyorsunuz. Ben ise bütün günahları affederim. O halde Benden bağışlanmanızı dileyiniz ki sizi bağışlayayım. "Ey kullarım! Bana zarar vermeye gücünüz yetmez ki bir zarar dokundurasınız. Fayda vermeye gücünüz yetmez ki bir fayda dokun-durasmız. "Ey kullarım! Geçmişleriniz ve gelecekleriniz insanlarınız ve cinleriniz sizden en çok takva sahibi birinin şekline girip onun kalbini taşısalar Benim mülk ve hâkimiyetime birşey eklemez. "Ey kullarım! Geçmişleriniz ve gelecekleriniz insanlarınız ve cinleriniz sizden en kötü birinin şekline girip onun kalbini taşısalar bu Benim mülk ve hakimiyetimden birşey eksiltmez. "Ey kullarım! Geçmişleriniz ve gelecekleriniz insanlarınız ve cinleriniz tek bir meydanda toplanıp Benden istekte bulunsalar Ben de her insanın dilediğini versem bu Benim nezdimde ancak denize batırıldığında iğnenin denizden eksilttiği kadar birşey eksiltebilir. "Ey kullarım! Yaptıklarınız ancak sizin amellerinizdir. Onları sizin için hesap eder sonra da karşılıklarını size eksiksiz veririm. Kim ki hayır bulursa Allah-a hamd etsin. Kim de bunun dışında birşey bulursa nefsinden başkasını kınamasın."