1353-)
Abdullah b. Abbas-dan: Sa-d b. Ubade Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-tan fetva isteyerek; Annem nezir borcu varken vefat etti adağını yerine getiremedi.» dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da; Öyleyse onun yerine adağını sen yerine getir.» buyurdu. Buhârî Vesâyâ 55/19; Müslim Nezr 26/1. Ayrıca bkz. Şeybanî 750. Buradaki nezir mutlaktır yani mükellef «Allah için nezrim olsun!» der ama nezrin ne olduğunu açıklamaz; ya da mukayyettir yani namaz oruç ve hac gibi nezrin cinsi açıklanmıştır. Nezir mutlak ise İmâm-ı Mâlik ve birçok ulemaya göre yemin kefareti gerekir. Ölen kimsenin nezrinin durumuna gelince bu ya bedenî ya da malî ibadet cinsinden olur. Şayet nezir bedenî ibadet cinsinden ise varislerinin onun nezrini ifa etmeleri gerekmez. Çünkü Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem): «Hiç kimse başkasının yerine oruç tutamaz ve hiç kimse de başkası yerine namaz kılamaz» buyurmuştur. Şayet nezir malî ibadet cinsindense ve yerine getirilmesini vasiyyet etmemişse yine varislerinin nezri ifa etmeleri vacip değildir. Şayet vasiyyet etmişse malının üçte birinden nezir borcunu vermeleri varislerine vaciptir. Bu sebeple hadisteki hüküm hanefilerce mustehab kabul edilmiştir. (Bk. Bezlül-Mechûd c.14. s. 261).
Kaynak: İmam Malik Muvatta Adaklar Ve Yeminler Kitabı